VICKS

%1.5 OKALİPTUS YAĞI: Okuliptusu egzotik diyarların meyvesi olarak düşünürdüm. Kokusundan bol güneşli temiz kumsalı olan bir sahilde yetiştiğini düşünür oralıların bu meyveyi
bizim portakal gibi yiyip yemediklerini merak ederdim. Rahmetli Halam neresi ağrırsa cüce kavanozdan küçük parmağını ile birazcık alır ağrıyan yerine sürerdi. Parmağında kalan eser miktardaki ( bu kelimeyi de prospektüslerden öğrendim) kremi de burun deliklerine sıvıştırır başını su içen civcivler gibi kaldırıp “Şifa bu evladım” derdi.

% 07.5 SEDİR AĞACI YAPRAĞI: Yaşım biraz büyümüş, halam iyice zayıflamıştı. Minarelere benzeyen çıkıntılı demir başlıklı yatağından kalkamıyordu. Yatağını bir yanında kanlı bağlamları için bakır bir hokka, diğer yanında cüce kavanoz. Sedir ağacı bizim sınıftaki ülkemize mülteci olarak gelmiş Lübnanlı Talibi hatırlatıyordu. Bir gün Talibe Sedir ağacı nasıl kokar diye sordum: Sınıftaki hiç kimsenin alışmadığı şivesiyle “Bilmiyorum” dediği andaki şaşkınlığımı hala hatırlarım.