Buraya yazmaya vakit bulamasam da boş kalırsam şunu şunu yazarım diye düşünmeden edemiyorum.

Zaten yazmam gereken bir sürü yer varken, bir de bildirgeç’teki günlüğümü niye bu kadar düşünüyorum bilemiyorum.

(Belki de bir konu ya da kafamda daha önceden tasarlanmış belirli bir kurgu olmadan, sırf zevk için yazmam eğlenceli geliyordur.)

Buradaki E-günlüğüme yazarken, serbest etkileşimle, içimden geldiği gibi yazmak, gerçekten de beni mutlu ediyor. o an ne düşünüyorsam onu yazıyorum.

Bu bana, diğer konularda olduğu gibi her zaman aklıma gelen bir örneği hatırlattı; meşhur robinson vardır ya (hani şu, adada mahsur kalan) ve tek dostu da cuma’dır hani.