bildirgec.org

gora hakkında tüm yazılar

marsta yaratık balonu patladı

| 29 January 2008 09:32

Daha öncede medyada ve uçandaire‘de de tartışılan “marsta yaratık bulundu” haberi Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ulupınar Gözlemevi ve Astrofizik Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Osman Demircan tarafından yalanladı. Demircan bu haber üzerine Nasa‘daki orjinal fotoğrafları incelemiş ve insana benzer bir varlığa rastlamamış. İşte bu olayda görüldüğü gibi insanları kandırmak çok ama çok basit. Sadece okuyan sorgulamayan yeni nesil “gerçeklerden” birazcık uzak yaşıyor. Mars’ta hayat olup olmadığı meçhul fakat Cem Yılmaz‘ın Gora‘sında yapılan tabaktan ufo gibi bu olayın çok farklı boyutlara çekildiği kesin. Zaten Osman Demircan da “bu fotoğraflar inşaatta da çekilebilir” gibi çok yerinde bir söz etmiş. Kaynak

Yeni Fragmanlar Arog Osmanlı Cumhuriyeti Recep ivedik

nehuse | 28 January 2008 23:51

Cem Yılmaz Şahan Gökbakar ve Ata Demirer’in oynadıkları 3 yeni film vizyona girmeye hazırlanıyor.
AROG

arog
arog
arog
arog

Arog Gora nın devamı olarak çekilen ve yine uzaylı teması taşıyan bir film bu filmde cem yılmaz taş devrine dönüyor. Fragmanı izlemek için tıklayın..
Osmanlı imparatorluğu

Ata demirer
Ata demirer

Gani Müjde ‘Kahpe Bizans’tan sonra ‘Osmanlı Cumhuriyeti’ ile sinemaya dönüyor.
Filminde Padişah VII. Mehmet’i Ata Demirer oynuyor. Filmin Çırağan Sarayı’nda çekilen fragmanlarını 1 2 buradan izleyebilirsiniz.
Recep ivedik

Recep ivedik
Recep ivedik

Şahan gökbakar daha öncede oynadığı recep ivedik karakterini bu kez sinemaya uyarlamış ..
Fragman için tıklayın

arog filmi – cem yılmaz

esatergun | 26 January 2008 03:17

Cem Yılmaz G.O.R.A filminin devamı olan A.R.O.G filmiyle yine bizleri kahkaha şölenine davet ediyor.

Arog filminin konusunu kendisi şöyle anlatıyor: “Vaktiyle bir karikatür çizmiştim: Birinci karede ‘250 bin yıl önce’ yazıyor ve bir çocuk mask yapıyor. Babası gelmiş, ‘Öküz’ diyor ‘burada bütün kabile çalışıyor, sen kendini verdin o maska, sığır gibi bir herif oldun’ diyor. İkinci kare kare: ‘250 bin yıl sonra o mask müzede, bir baba ile oğul o maska bakıyor, baba diyor ki ‘Bak, 250 bin yıl önce adam ne harika mask yapmış, sen sığır gibi gez hala.’ İşte ‘AROG’daki Arif karakterini de 250 bin yıl öncesine gönderip, oradakilere medeniyet sattıracağız”

janjan’a dikkat!

kahramancayirli | 15 October 2007 16:52

türk sineması sezonu açıldı bile…

bu sezonun ilk filmi, vizyona girmesi senelerdir yılan hikayesine dönen “cumhurbaşkanı-öteki türkiye” oldu.

geçtiğimiz cuma ise bir başka türk filmi “janjan” vizyona girdi.

Aydın Sayman’ın yönettiği ‘Janjan’ mahalle baskısının altını çiziyor. malum, mahalle baskısı, gündemde olan bir konu şu sıralar.

Berk Hakman, Çetin Öner, Selen Seyven filmin oyuncularından.

Berk Hakman’ı bu sezon Handan İpekçi’nin Saklı Yüzler’inde de izleyeceğiz.

Selen Seyven’i ise “Genco” adlı tv dizisinden tanıyoruz.

bakalım, film gişede aradığını bulabilecek mi?

Ego tamiri

kahramancayirli | 14 March 2007 14:33

İki yıldır Kurtlar Vadisi dizisiyle yatıp kalkıyoruz. Siyah takımlar giyip racon kesiyor, Çakır öldü diye gazetelere ilan veriyoruz. Zarar veren erilliği, sorunları konuşarak değil silahlarla çözmeyi toplum olarak ısrarla yeniden üretiyoruz… Ve işte, afyonu patlamış milliyetçiliğimiz üzerinden daha fazla para kazanmak isteyen akıllı film yapımcıları, bu kez hepimiz için, her yiğit Türk insanı için Süleymaniye’de kafasına çuval geçirilen Türk askerlerinin öcünü alıyorlar.20. yüzyıl boyunca Amerika ve Avrupa’da etkili bir propaganda aracı olan sinema ve çok hassas olduğumuz, üzerine cümle kurarken bile epey dikkatli olmamızın gerektiği milliyetçilik birleştiğinde ilginç bir karışım çıkıyor ortaya. Elbette bütün Amerikalı karakterler insani tarafları pas geçilerek kötü çizilecek, dünyaya bedel Türkler Amerikalılara hadlerini bildirecek. Kesin olan şu ki, bu film ABD düşmanlığımızı körükleyecek.Geçtiğimiz yıl Trabzon’da, Mersin’de ve ülkemizin başka yerlerinde ufacık bir kıvılcımla patlak veren milliyetçilik krizlerimizi, Sütçüler Kaymakamı’nın toplatılıp imhâ edilmesini istediği Orhan Pamuk kitaplarını düşünelim. Madem bu anlayışa göre bize bizden başka dost yok, çıkan arbedelerde kavga ettiğimiz insanlar düşman mı? Onlar bu ülkenin insanı değiller mi?Görünen tablo, eski Yeşilçam filmlerini anımsatıyor. Sinema salonlarına akın eden kitleler esas oğlan, senaryonun kötü adamını dövdükçe, koltuklarında oturan izleyiciler derin bir oh çekerlerdi içlerinden. Kurtlar Vadisi Irak filmi de aynı minvalde düşünülmeli: Esas oğlan Türkiye, kötü adam ABD’ye karşı! Bu bariz ego tamiri kuşkusuz en fazla filmin yapımcılarının yüzünü güldürecek. Perdede gördüklerimizden gururlanacak, “işte bu” diyeceğiz; “intikâmımız acı oldu”, “bize ilişmenin bedeli budur”…Kurtlar Vadisi Irak’a bilet bulmak zor, tüm seanslar dolu, kim bilir belki GORA’nın izleyici rekorunu da kıracak. Neticede film, sinema salonlarında aradığımız kırık dökük egolarımıza ilaç gibi gelecek. Peki, filmi izleyenlerin kendilerini Polat Alemdar sanıp rastladıkları masum bir Amerikalının boğazına sarılmayacaklarının garantisini kim verecek?

cem yılmaz biyografi & hokkabaz

| 14 October 2006 17:42

cem yılmaz , Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otelcilik bölümünde okurken Leman dergisinde karikatür çalışmalarına başladı.ardından stand-up gösterileri ile modern çağın meddahı olmaya soyundu.ilk gösterisini ağustos 2005’te Leman Kültür‘de sahneledi.ve oldukça beğenildi.bu beğeni daha sonraları katlanarak büyüdü ve stand-up gösterileri Leman Kültür’e sığmayıp Beşiktaş Kültür Merkezi‘ne taştı.

beşiktaş kültür merkezi
beşiktaş kültür merkezi

aralık 1995 – 2001 tarihleri arasında BKM‘de 1200’den fazla gösteri sahnelemiş ve bunların büyük bir çoğunluğu kapalı gişe sahnelenmiştir.bu bakımdan kırılması güç bir rekorunda sahibidir.

leman
leman

stand-up gösterilerine devam ederken diğer taraftan Leman‘da çizmeye devam ediyordu.hatta Leman‘da yayınlanan karikatürlerini “Karikatürler” isimli bir çalışmada kitaplaştırdı.

cem yılmaz & karikatürler
cem yılmaz & karikatürler

BKM ve Leman‘daki çalışmalarının yanısıra reklam ve sinema dünyasındaki çalışmalarınıda arttıran cem yılmaz panasonic,telsim,mavi jeans,opet,vs… birçok çalışmaya imza attı.hatta “Panasonic” reklamlarının radyo spotlarıyla iki yıl üst üste Kristal Elma ödülüne layık görüldü.reklam dünyasındaki çalışmalarında kaydettiği başarılar ona “beyaz perde” yolunu açtı.
1998 yılında Mazhar Alanson ve Ceyda Düvenci ile Herşey Çok Güzel Olacak adlı komedi yapımda hem başrol oyuncusu hemde senarist olarak görev yaptı.yurtiçinde ve yurtdışında oldukça başarılı olan yapım cem yılmaz‘ın sinema dünyasındada iyi işler başaracağının sinyallerini veriyordu.
bu ilk çalışmada alınan olumlu sonuçlar onun sinema dünyasına daha fazla ısınmasını sağladı.
2000 yılında Yılmaz Erdoğan ve Ömer Faruk Sorakyönetiminde çekilen Vizontele adlı yapımda oyuncu olarak görev yaptı. artık sinema perdesine oldukça ısınan cem yılmaz 2004 yılında Ömer Faruk Sorak yönetmenliğinde çekilen G.O.R.A.‘da Senarist, Oyuncu: Arif/Kom. Logar/Erşan Kuneri/Kom. Kubar rollerinde yeteneğini beğenilerimize sundu.

G.O.R.A.
G.O.R.A.

G.O.R.A. yurtiçinde ve yurtdışında izlenme rekorları kırarak 4 milyon seyirci barajını aştı.ayrıca imdb‘de 7.4/10 kaydadeğer bir yer edindi.
büyük yankı uyandıran bu çalışmadan sonra Vizontele‘de birlikte çalıştığı Yılmaz Erdoğan ile 2005 yapımı Organize İşler‘de Müslüm Duralmaz rolünde karşımıza çıktı.

Organize İşler
Organize İşler

oyuncu ve/veya senarist olarak görev aldığı bu yapımlardan sonra 2006 yılında kendi filmini yazdı,yönetti(Ali Taner Baltacı ile birlikte) ve hatta kendi oynadı.komple cem yılmaz filmi diyebileceğimiz bu yapımın adı : Hokkabaz
filmin konusu kısaca şöyle:

İskender, kendisinin sihirbaz olduğunu iddia etse de, yakın arkadaşı Maradona haricinde hiç kimse bunu kabul etmez ve onun hokkabaz olduğunu söylerler. İskender’in babası Sait de, oğlunu hiç bir zaman takdir etmemiştir, çünkü o da oğlunun yaptığı işten gurur duymamaktadır. Mecburi nedenlerden ötürü, İstanbul’dan kaçarcasına turneye çıkmak zorunda kalan ikili, yanlarına Sait’i de almak zorunda kalırlar. Baba ve oğul, bu turne sayesinde biraz olsun yakınlaşsa da, yaşanacak birbirinden ilginç olaylar, herşeyin farklı bir seyirde gitmesine neden
olacaktır.
via:bp

20 ekim 2006 tarihinde sinemalarımıza konuk olacak olan hokkabaz‘da Mazhar Alanson ve Özlem Tekin dikkat çeken isimler.bu adresten filmin fragmanını izleyebilirsiniz ön hazırlık olması açısından.

Hokkabaz
Hokkabaz

Modern Çağımızın Meddahı olarak nitelendirebileceğimiz cem yılmaz‘ın kısa bir biyografisini içeren bu bildiriye son noktayı üstadın birkaç güzel espirisiyle koymak istiyorum:

  • Son gülen sen olacaksın. Çünkü geç anlıyorsun.
  • Çocuğun biri bir gün kafasını ıslatmadan yıkamaya başlamış. Annesi de “oğlum hiç saç ıslatılmadan şampuanlanır mı?” deyince çocuk: ama anne bu şampuanda kuru saçlar için yazıyor.
  • Oğlumun adını mafya koydum, artık ben de mafya babasıyım.
  • Size yapılmasını istemediğiniz şeyleri başkalarına yapın, çok zevkli.
    daha fazlası için .: