Anladım, gideceğini anladığımda sana kal diyemedim,
ya da ben sende kalmak istiyorum diye sana haykıramadım.
Gururumu siper ettim ya o an, aslında kendimi kandırdım,
şimdi mecburen sana muhtacım.
Anladım, gittiğini kalmadığında anladım,
ben de sana kal demediğim için kendimi anlamadım…
Oysa ne umutlar taşırdım sana dair içimde,
Kal demesem bile kalacağının direnişine,
Bu direnişte benden geçmeyeceğine.
Ama geçtin; ezdin ve gittin…
Gidişinden “kal”an tek şey, bir adsız acı,
Acımın tarifi sen, adı neydi bilmem…
Bilemem…