Metroda oturuyorsun. Önündeki bu insan kalabalığından başka, hiçbir manzara olmaksızın geçecek koskoca on dakikaya nasıl katlanacağını düşünürken, birden o sıkıcı olduğunu düşündüğün manzarada bir şekil belirginleşiyor… Ve tüm anlam değişiyor birden… Manzara güzelleşiyor.
Huzursuzca ordan oraya konan bakışların, istikamatine karar vermenin huzuruyla, şimdi tek birşeye odaklanıyor. Kendisi dışındaki herşeyi geri plana iten ama o geridekileri de kendinden kaynaklanan bambaşka bir anlama bürüyen; yanındaki, arkasındaki, önündeki diğer pekçok benzerinden ilk bakışta hemen hemen farksız… bir erkek bedeni… Genç, pervasız, biraz dalgın… Ama çevresiyle onu benzeştiren tüm bu özelliklerinden bir anda sıyrılmasına neden olacak kadar da farklı bir ışık yayan…