Eskiden her şeyin bir değeri vardı ve bu değerleri ölçen alet ve aletler henüz icat edilmemişti. İşte aşk dediğimiz duygu da bu değerlerin en başındaydı o zamanlar. Ve o zamanlar ince hastalık derlerdi aşka. Çaresi bulunmayan bir hastalık olarak dolanırdı toplumda.

Kim âşık olsa herkes ona ölümcül hasta gözüyle bakardı, çünkü aşk kutsaldı sevilene değil sevene değer verirdi insanlar. Aşk ne paradan anlardı nede puldan. Âşık ya divane olur yollara düşerdi yâda kendini viraneye döndürüp sadece sevdiğini düşünüp içerdi. Ona günah yazılmazdı. O dünyanın cehennemin de yanacağı kadar yanardı, çünkü eskiden âşık olmanın da bir anlamı vardı. Aşk erdemlikti, aşk adamlıktı. Herkes âşık olamazdı. Yürek isterdi, cesaret isterdi.