Gencecik bir sanatın, tüm dünyanın ortak beğenisi olması çok ilginçtir. Sinema gibi tarihi 1 asır olan gencecik bir sanat dalı dünyanın her yerinde, her kesiminde insan tarafından biliniyor ve seviliyor. Dünyadaki bir çok insan mutlaka “film izlemeyi” seviyor. Sevmeyenlerin sayısı bir Monaco etmez zannetmiyorum.

Evet, herkes “film izlemeyi” seviyor mutlaka. Çünkü ekranda izlediği şeyde ya kendisini buluyor, ya da kensini oraya koyuyor. İşte diyor, “bu benim yaşadığım dram” ya da “vay bee adama bak uçuyor, keşke bende uçsaydım”. Bir şekilde ekranda veya perdede gördüğü ile bağ kuruyor ve o anda izlediği sesli fotoğraflar bütünü aklını başından alıyor izleyenin, “film izlemeyi” çok seviyor sonra. Niye böyle kötüymüş gibi yazıyorum? Aslında değil. Ama “film izlemeyi” seven bir çok insanının yanında “sinema sanatını seven” insanlarında olduğunu anlatmak için giriş yapıyorum.