Haliç’ te yürürken, kütüphanedeyken, çay ocağında oturmuşken, vapurda boş boş etrafıma bakarken, bazen dokunulmaz insanlar görürdüm. Böyle görünmez olmaya başlardı önce. Tutulamazdı ama, bu halinden memnun sanki, çünkü böyle bir gayesi yok. Bir şeyi amaç edinip, sahip olunca hayatının monotonloştuğundan dert yanmaya başlayanlar olur hep mesela ama bu ufak ve beyaz insanlar öyle değil. Nice yasağı delip oraya geldiklerini düşünürüm onların, eşsiz bir tat vardır üstlerinde. Mutluluk vardır, anne olur, baba olur, torun olur, selvi boyludur ağza tebessüm katan, oltaya gelen balıktır, gelmese bile balık, ağzında sigarayla onu birlikte beklediğiniz arkadaştır ya da serinlikte okuduğunuz kitaptır ve okşar satırlar ruhunuzu, diğer avucunuzda ince beliyle bir çay bardağı, ağzından öpülmeyi bekler arada… siz satır satır kitabı okurken, o belini ısıtan elinizin üstünden süzer sizi uzun uzun…