bildirgec.org

dışavurumculuk hakkında tüm yazılar

ERNST BARLACH: Bir dışavurumcu

admin | 10 February 2010 16:16

ERNST BARLACH (1870-1938)
ERNST BARLACH (1870-1938) “Modern Çağın Heykeltıraşı”

19. yüzyılın sonunda, dünyanın ve özellikle Avrupa’nın ekonomi, politik ve sosyal boyuttaki hızlı temposuna ayak uydurmaya çalışan insanlar yeni yaşam koşullarını yaratmaya çabalarken dünyaya geldi Ernst Barlach. Devrimler yaratan bilimsel buluşlar, savaşları ve daha fazla hırsı doğurdu bünyesinde.

Barlach tüm bunlara uyum sağlayamadı. Bu büyük değişim yaşanırken, l. Dünya Savaşı‘nın gölgesinde, yaşamak dışında hiçbir kaygısı bulunmayan yalın ve doğal insanlarla buluştu. Onları anlamaya çalışırken, daha iyi bir dünyanın mümkün olabileceğine inandı, onun hayalini taşıdı ve eserlerine inancını taşıdı.

ll. Dünya Savaşı arifesinde ve sırasında bu düşünceleri sansürlendi. 1933 yılından itibaren eserleri arasında yer alan büyük anıtlar ya kaldırıldı ya da yıkıldı, müze ve galerilerdeki yüzlerce eserine el kondu, sanatçının kendisine de “yozlaşmış” damgası vuruldu ve dışlandı.

Ernst Barlach, hayatı boyunca basit ve gündelik yaşamdan dem vurdu. İçki içen, dua eden insanları, peygamberleri, konuşmayan hep suskun kalan insanları, arayış içindeki figürleri, her daim endişelileri, tembelleri, çalışkanları, dans edenleri kısaca tüm insanları anlattı eserlerinde. Alman ekspresyonizminin en tanınmış sanatçısıydı Ernst Barlach.

Edvard Munch: Hayata Atılmış Bir Çığlık

admin | 01 February 2010 13:06

Self Portrait with Burnin Cigarette (1895)
Self Portrait with Burnin Cigarette (1895)

Yaşam, aşk, acı, korku ve melankolinin dışavurumcu ressamı Edvard Munch 12 Aralık 1863’te gözlerini dünyaya açtı. Çocukluğunda tanıştığı ölüm, depresif sanatına yansıyacak en büyük olguydu. Henüz beş yaşındayken annesini, 1877 yılında da tüberkülozdan ablası Johanne Sophie’yi kaybetti.

Çocukluk dönemini şöyle ifade eder: “Deliliğin tohumlarını devraldım. Korku, hüzün ve ölüm melekleri doğduğum günden beri başucumdalar.”

1879’da mühendislik eğitimi için kaydolduğu teknik okulda fizik, kimya ve teknik resim derslerinde başarı gösterir. Eğitimine kronik hastalıkları engel oluncaya kadar devam eder, eğitimini yarıda bırakır. Babasının olumsuz tavrına rağmen “ressam” olmak için 1881’de The Royal School of Art and Design of Kristiania’ya kaydolur. Ortak bir öğrenci sergisinde sergilenen eseri “Karl Jensen-Hjell’in Portresi” eleştirmenler tarafından “sanat saçmalığı” olarak nitelendirilir. İlk “nü” çalışmaları “Ayaktaki Çıplak” (Standing Nude, 1887) hariç taslak halindedir. Nihilist arkadaşı Hans Jæger’le ilişkileri ve bohem hayatı babasını öfkelendirse de sanatı için belirleyici izler oluşturmuştur.

1886’da ablasının ölümünden etkilenerek yaptığı “Hasta Çocuk” (The Sick Child) tablosu yine eleştirmenler tarafından yerden yere vurulur.