bildirgec.org

din hakkında tüm yazılar

Peçe neye yarar ve bir ibadet olarak çıplaklık…

MerakliKedi | 13 April 2008 20:32

Peçeyi dini amaçla kendini korumak için kullanılan bir araç olarak bildik hep. O, yüzüne takanı kem gözlerden koruyan, inancı için korunmayı doru bilen insanların kullandığı bir ibadet aracıydı… Hayatta peçenin bir başkasını korumak için takılabileceği aklıma gelmezdi. Oysa inançlar, yaşam şekilleri, hayata bakış nasıl da farklılaşabiliyordu yaşanılan toprağa, doğulan kültüre ve ait olunan dine göre…
Dünyanın bir yerinde bir takım insanlar var çırılçıplak geziyorlar. Pardon, çırılçıplak değil, peçe takarak. Evet yanlış okumadınız. Onlar vücutlarına hiçbir şey giymiyor ama yüzlerine peçe takıyorlar. Amaç, arınmak, arınarak temizlenmek. Tüm kötülüklerden, tüm kirden… Ruhun bağımlı olduğu maddiyattan yani bedenden… Sıkı bir perhiz gerekir bunun için… Ve tabii ki, katı dini kurallara dayanan çileli ve erdemli bir hayat. Hiçbir canlıyı incitmemek gerekir. Mesela konuşurken ağzımıza bir sineğin kaçmasını engellemek gerekir –ki o zavallı sineğe yanlışlıkla zarar vermeyelim. Havadaki gözle göremediğimiz canlıları yanlışlıkla yutmamak gerekir. İşte bu yüzden de, kendimizi değil diğerini korumak için peçe takmak gerekir. Amaç zaten kendimizi korumak olsa bu inançta, o zaman önce bedeni dış şartlardan koruyacak giysiler gerekirdi. Oysa, en başta karşı çıkılan kişinin kendini koruması değil, başkasını koruması… Yanlış anlaşılmasın, uydurma bir inançtan bahsetmiyorum. Gerçekten var olan, MÖ 600’den beri devam eden bir inançtan Caynacılık’tan bahsediyorum. Görmeden inanmak zor geliyor geliyor ama gerçekten de böyle yaşadıklarını gördük. Bunu gördükten sonra da, bir-iki inancı temel alıp, sadece onlar çevresinde dolaşıp birbirimizi yiyişimiz geldi aklıma. Oysa inanç ne kadar çoktu ve biz ne kadar küçük bir alanda kavga halindeydik….

Southland Tales

emsvizyon | 18 March 2008 12:43

bilim-kurgu, komedi, gerilim, göndermeler, daha neler neler ne ararsanız bulabileceğiniz bir film southland-tales . amerikan’ın iç ve dış politikası ile kapitalizmi kendince sorgulayan film‘de amerikan halkının kapıldığı paranoya ve pompalanan azgınlığa, ahlaki çöküntüye de oldukça yer verilmiş.zamanda yolculuklar, dini alıntılar vs de unutulmamış ayrıca…olaylar dünya’ya daha da saldıran amerika’nın, göbeğinin ortasına yani teksas’a bir nükller bomba yemesiyle 3. dünya savaşını başlattığı yıllarda geçiyor. amerika; suriye’ye, iran’a her yere girmiştir. bu şaibeli saldırılarının hemen hepsi son petrol rezervleri içindi elbette ancak artık petrol bitmiş ve savaşacak bir neden kalmamıştı, herşey başlattıkları savaşı bitirmeye odaklı olmuştu. petrol sıkıntısı yüzünden sivil-askeri tüm araçlar artık bir işe yaramaz olmuştur.işte bu sırada bir firma kablosuz enerji iletiminde devrim yaratacak bir buluş yapmış ve tüm araçlar evler barklar her yerler sonsuz ve şarja ihtiyaç duymayan kaynağa kavuşmuşlardı, kuantum ışınlamalı enerji aktarımı ( vaaavv)
firma politik işlere burnunu çok sokuyor, ahlakı porno yıldızları sorguluyordu…

geride, güzel bir isim bırakmak

| 21 February 2008 22:25

Yaşayıp gidiyoruz işte.
Yiyip içiyoruz.
Eğleniyoruz.

Çoğumuz iyi kapli olduğumuzu,
iyi bir insan olduğumuzu söylüyoruz.
Bunu söylemesek bile,
yaptıklarımıza mazeret bulabiliyoruz.

Yani…
Katiller, caniler, suçlular bile haklı!
Tabii ki kendilerine göre…

***

Muassır batı medeniyetleri refah içerisinde yüzüyorlar.
Bunun bir kısmını çalışmaya borçlular.
Bir kısmını ise,
yaptıkları zulme, soykırıma, insanlık suçlarına borçlular.

***

Öyle günler görmeye başladık ki…

“Bilim, akıl ve mantık bir yaratıcıyı, bir Tanrı’yı reddediyor.
O zaman Tanrı diye bir şey yoktur!”

“Üstelik, dünyada yaşanan haksızlıklar ve adaletsizlikler,
ve bunlara karşı çıkan bir gücün olmaması da
Tanrı’nın aslında var olmadığını gösteriyor.”

…diyebilenler de var.

türban, içki, kumar

| 13 February 2008 01:25

1980’li yıllardan beri zaman zaman alevlenen, zaman zaman durulan tartışmalarla türban bir ölüm kalım meselesi haline geldi. annelerimizin, ninelerimizin güzelim baş örtüsü döndü bir garip kuşa.

işin trajikomik bir yönü de var…
siyasilerin büyük bir açlıkla üzerlerine saldırdığı müslüman vatandaşlarımız sevinç içinde…
dini vecibelerimiz yerine getiriliyor diye…

türkçe kuran-ı kerim diyanet mealini inceledim. başörtüsü ile ilgili nur suresini buldum. gerçekten de, iktidar örtünme konusunda dinimiz emirlerinin yerine getirilmesini sağlayarak, oldukça hayırlı bir iş yapmakta.