bildirgec.org

devlet adamı hakkında tüm yazılar

KIYAFET

akoni | 02 October 2012 17:16

İnsanların giyinme tarzını iklim, töreler, moda veya din inançları gibi çeşitli öğeler etkileyebilir. Çünkü giyinmenin tek işlevi insanı soğuktan veya sıcaktan korumak değildir. Giyim, aynı zamanda insanların, yaşına, cinsiyetine, toplum içindeki yerine, önemine, felsefesine ve din idealine göre ayrımına olanak veren toplumsal bir olgudur. İnsanın sırtındaki giyecek onun kadın mı, erkek mi, zengin mi, yoksul mu, asker mi, sivil mi, yargıç mı, avukat mı, itfaiyeci mi, polis mi olduğunu belli eder. Giyim yoluyla insanlar toplum içinde bir yer tutmaya, başkalarının ilgisini çekmeye veya kendilerini başkalarına kabul ettirmeye çalışırlar.

Başlangıçta, giyimin bugünkü gibi toplumsal işlevi yoktu. Sırf soğuktan korunmak için hayvan postlarına sarınan insanlar zamanla kumaş dokumayı, deri tabaklamayı, yün örmeyi öğrendiler. O zamanlar tam veya yarı çıplaklık da toplum için hiç kuşkusuz bir sorun sayılmıyordu. Eski vazoların üzerindeki desenlerde Minos sanatının heykelciklerinde görülen Giritli kadınların belden yukarısı çıplaktı.

BAŞARILI OLMAYA DAİR…

| 18 October 2008 11:11

Başarılı olmak ve başarı motivasyonunuzu korumak
için dünyaca ünlü devlet adamı,bilim adamı,sanatçı
ve düşünürlerin sözlerinden bir derleme hazırladım
ve söz sahiplerinin de hayat hikayelerine ulaşabilirsiniz.

“Zafer,’Zafer benimdir’ diyebilenindir.Başarı ise,’Başaracağım’ diye başlayarak sonunda ‘Başardım’diyebilenindir.” M.Kemal ATATÜRK

“Engeller beni yenemez. Her engel sarsılmazkararlılık karşısında yıkılır.” Leonardo da VINCI

LEŞ KARGALARI…

koza 68 | 15 January 2007 11:39

Seçimler yaklaşıyor, siyaset sahnesi kızışacak, halkımızı kim daha iyi ” kucaklarsa” malı o götürecek…Anlaşılmayacak bir şey yok bunda…
Saddam Hüseyin’in idamı ile yeni bir gündem oluşturuldu farkında mısınınız…
Menderes ve arkadaşlarının idamları gündeme yeniden getirildi…
Sabık başbakanın asılmadan önce prostat muayenesi yapılarak taciz edildiği söyleniyor, oğlu da doğruladı … Deniz Gezmiş’in idamında kasıtlı olarak, yağlı ipe iki ilmek atıldığı iddiası ….
Öyle anlaşılıyor ki, “üç sizden üç bizden” hesabı seçim meydanların da yeniden hissettirilecek…Yeri gelmişken;
Bu şüpheli ve “şaibeli” ölümler listesine bir ilave de ben yapmak istiyorum…
Menderes döneminin, iç işleri bakanı Dr.Namık Gedik!…
İntihar ettiğini biliyoruz….tutuklu bulunduğu yerin camından aşağı atmış kendini…

Ya öyle değilse!…Benim kafam karıştı….
Fazla uzağa gitmeye de gerek yok, Turgut Özal’ın, Bülent Ecevit’in ölümlerindeki “sır”perdeleri !….
Roma İmparatorluğunu geçtik….Hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığı bir ülke!
Neyse!…
Yine mevsimler geçecek,yine meydanlar dolacak…
siyasetçilerimiz, Milletimizi “kucaklama” yarışına girecekler …Birbirlerinin arkasına dolanıp,puanları toplayacaklar…Ödev bilincinden yola çıkacaklar, ama en ciddi konuları bile mizah konusu yapacaklar, aynı küçümsemeyle aynı karanlık vicdanlarıyla kirletecekler meydanları…
Belki de “kurt sürüleri” yeni av mevsimi için, birleşecekler…Seçim barajını bahane edip, sağ,sol,ilerici,gerici demeden ittifak yollarını arayıp,meclise girmeye çalışacaklar…( LDP,nabız yoklamaya başlamış)…
Gördüğümüz filmleri yeniden “gösterecekler” …Tıpkı sinamatek gösterimi gibi…
Kaçınılmaz gerçek; Biz de yiyeceğiz, ya da yemiş gibi yapacağız…
Son “dürüst” gitti…Son mohikan gibi !…
Bülent Ecevit de yok artık…
Ne yapacağız şimdi ?” Devlet adamlığı tartışılır ama “dürüst” adamdı be!” kime diyeceğiz?
Acilen hem devlet adamını hem de “dürüst” olanını bulmalıyız…
Bulamazsak!…
Leş kargaları pek uzağımızda değiller…”sevr’i” canlı tutmak için tepemizde daireler çiziyorlar…
Çetin Altan ,her şeye rağmen “ enseyi karartmayın” der.Evet gerçekten karartmayın ;19 mayıs 1919 ‘dan daha kötü bir durumda değiliz…
Henüz, vatanın bütün kaleleri ele geçirilemedi…
MİT ayakta…
TSK ayakta…

Her şeye rağmen,kainatın “ayar babası” simdilik bizden yana görünüyor…