Hepsi gelir, beklediğim otobüs bir türlü gelmez hastalığım nüksetti gene. Amerikalı bilim adamları bu hastalığın yere tükürülen balgamlardan bulaştığını klinik deneylerle ispat ettikten sonra yerdeki balgamlara basmadan yürümeye çalıştım bir süre; ama o sefer de, ona basma buna basma diye sekmekten, geleceği tutan otobüsü de kaçırdım. Tek çaresi var diyor doktorlar: beklemek. Bekliyorum ben de.

Benden başka bir kadın ve küçük oğlu da kapılmış bu hastalığa. Duraktaki herkes değişti, bir onlar kaldı, bir de ben. Arkamda kocaman bir alışveriş merkezi var. Siz bu satırları okurken hâlâ değişmediyse Avrupa’nın en büyük alışveriş merkezi unvanına sahip. Rakibinin Avrupa’dan çıkacağını hiç sanmam; çıksa çıksa gene İstanbul’dan çıkar.