Tarihe damgasını vuran olaylardan biri olan Fransız İhtilali, pek çok kişiyi huzura erdirirken pek çok kişinin de sonu olmuştur. Devrim yapılırken adı en ateşli devrimciler arasında geçer Jean Paul Marat‘nın.

Marat, doktorluğunu yaptığı ve ileride devrilmesi için çalışacağı kralın erkek kardeşinin muhafızlarının yanında bir süre çalışır. Üst düzey insanların müşterisi olduğu başarılı bir doktorken kendini Isaac Newton’dan dahi üstün görecek kadar övünen Marat, Fransa Bilimler Akademisi’ne (Académie des Sciences) üye olarak kabul edilmez. Bu ona insanların nankör olduklarını düşündürür ve bir şeyler yapılmasının gerekliliğine inanır. (kaynak 1)
Zaman ilerledikçe dünyanın gidişatını beğenmez aslen İsviçreli olan Marat. İnsanların tutumu, yaşam tarzları ona saçma, kötü gelir ve bunun suçlusu da ona göre soylulardır. Doktorluk yapmasının dışında pek çok kitap da yazan Marat sosyal adaletsizliklere tahammül edemez. 1774 yılında The Chains Of Slavery (Köleliğin Zincirleri) adlı kitabında yönetim şeklinin kötülüklerini yazarak ihtilale zemin hazırlar.