bildirgec.org

http://www.thucky.com/2008/09/sokak-discileri-hindistan-cin.html

planet eye, gezmeyi seven insanlar için yeni yerler keşfetmeden evvel gidecekleri yerler hakkında bilgi almak isteyen kullanıcılar için güzel bir çözüm sunuyor. Dünya üzerindeki şehirler hakkında detaylı bilgiler, fotoğraflar, görülmesi gereken tarihi yerler, konaklama ve yemek yemek için mekanlar tanıtılıyor. Daha önceden gezip görenlerin o yer hakkındaki görüşlerine yer veriliyor. bknz. istanbul

SlashDot, Engadget ve TechnologyReview‘de yer alan habere göre, Çin’de üretilen ürünlerin pek çoğunun halen Intel, AMD ve VIA çipleriyle pazar sürülmekte olduğu dikkate alan Çin Hükümeti, teknolojik anlamda bağımsız olabilmek için yeni işlemci üretimi konusunda yoğun bir şekilde çalışmaktaymış.

Çin tarihinin en karanlık zamanları olarak bilinen ve ‘Han’ hanedanının çöküşü sonrasına tekabül eden, M.S. 190 – 280 yılları arasında ülke, sonu gelmeyen kanlı savaşlarla çalkalanmaktadır.Çin’in,’Romance of the Three Kingdom‘ adlı klasik romanından uyarlanarak yapılan film, iktidarı ele geçirmek için birbirlerine giren farklı hanedanların uzun yıllar süren savaşları temelinde, Shu hanedanında sıradan bir nefer olarak işe koyulan, daha sonra da azmi ve cesaretiyle parlayan Zhao Zilong (Andy Lau)‘un hikayesini anlatmaktadır..Asıl kahramanımızın hemen yanında da, kendisine hep ‘Biraderim’ dediği Luo Ping-An bulunmaktadır; ki kendisi aynı zamanda filmdeki anlatıcıdır..Mütevazılık, cesaret, azim, vefa gibi tüm ‘yüksek’ insani özellikleri bünyesinde taşıyan Zilong, üstün savaşçı yeteneklerini de günden güne geliştirir ve sonunda gelebileceği en yüksek rütbeye erişerek, hanedanının en büyük genarellerinden biri olur..Görkemli savaş sahneleri ve uzak doğuya has ‘sanatkarane’ dövüşler, eserin -haliyle- en çarpıcı kısmını oluşturuyor..Senaryoya da katkısı bulunan yönetmen Daniel Lee‘nin bu filminin, beni en çok etkileyen tarafı, o zamanın halk kültürünü yansıtan sahneler oldu.. Özellikle, bizim ‘Hacivat- Karagöz’ oyunumuza çok benzeyen, ancak, orada daha çok, zafer kazanmış savaşçıları yücelten bir işleve sahip olduğu anlaşılan ‘gölge oyunu’ çok hoştu..

Yine de, hep bildiğimiz klişelere yaslanan, klasik bir kahramanlık destanı anlatmaktan öteye gidemeyen, bu yüzden de tatmin edici olmaktan uzak, vasat bir film; Üç Hanedan: Ejderin Dirilişi..

http://www.thucky.com/2008/08/marlboro-okul-ogrencilerine-sponsor.html

Sansürün en kötü yanı ——–

Yasakçı, sansürcü zihniyetin sonu yok. Bir video için koca YouTube’u kapatan, bir blog yüzünden bütün WordPress’i yasaklayan bir ülkenin evlatları olarak bunu bizden iyi kimse bilemez diye düşünmeyin. Biz YouTube nihayet açıldı diye sevinirken Çin sansür konusunda tarih yazmaya devam ediyor.

Son olarak, iTunes’da satılan “Songs for Tibet” albümünün, Çin’in iTunes’u kullanıcıların erişimine kapatmasına neden olduğu konuşuluyor. Art of Peace Foundation tarafından çıkartılan albümde Sting, Alanis Morissette, Garbage gibi sanatçıların Tibet için söylediği şarkılar ve Budist kültürünü korumak için Himalaya bölgesine daha geniş özerklik isteyen, sürgün lider Dalai Lama’nın 15 dakikalık bir konuşması yer alıyordu. Olimpiyatlar sırasında, 40 atletin bu albümü indirmesinin, sansürü tetiklediği de iddia ediliyor.

http://www.8sutun.com/haber?id=6218

30 Haziran 1985 doğumlu Michael Phelps, 2008 Pekin Olimpiyatları‘nda yarıştığı 8 dalda da altın madalya kazanarak tarihe geçti. yüzmede son yarış olan 4×100 metre karışıkta da altın madalya alarak madalya sayısını 8’e yükseltti ve aynı olimpiyatta en çok altın madalya kazanan erkek sporcu unvanını ele geçirdi. ayrıca bir olimpiyatta 7 altın madalya kazanan ABD’li yüzücü Mark Spitz’in rekorunu da kırdı Mark Spitz, bu başarıyı 1972’de Münih Olimpiyatları‘nda kazanmıştı. Olimpiyatlarda en çok madalya kazanan sporcu, 18 madalyayla eski SSCB‘li bayan sporcu Larissa Latynina. Olimpiyatlara 1956, 1960 ve 1964’te 3 kez katılan Latynina, toplamda 9 altın, 5 gümüş ve 4 bronz madalya kazanmıştı. hele ki 100 metre kelebek yarışını Sırp Milorad Cavic‘in 0.01 saniye (1 salise) önünde bitirerek altın madalya alması ve amerikan takımının fransız takımıyla verdikleri amansız mücadelede şans faktörünün de onunla olduğunu kanıtlar nitelikte.

Usain Bolt ise merakla beklenen erkekler 100 metre finalini çok çok rahat kazandı öyle ki son 20 metre muhabirlere poz vermese derecesi daha da aşağıya çekecekti buna rağmen derecesi 9.69 saniye gerçekten inanılmaz. ve 100 metreyi sadece 38 adımda koştu. rakiplerinden tyson gay daha yarı finallerde 5.olarak elendi. asafa powell finalde 5. olarak hayal kırıklığı yarattı.

http://www.milliyet.com.tr/Yasam/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&Kategori=turkiye&ArticleID=976904&Date=10.08.2008&b=%DDstanbul%20ve%20Ankara%27ya%20f%FCze%20kalkan%FD&ver=34

2008 olimpiyatları çok görkemli bir açılış yaptı arkadaşlar. Bu olimpiyatı tam tamına 4 milyar insan izlemiş. Zaten dünyanın 7 milyar olduğunu bildiğimize göre her 7 insandan 4 ü tv başındaydı =)

Bu sırada 3milyar insan boş dururmu hiç? Ayıp ettiniz. Türkiyede 10 çin konsolosluğuna protesto yapıldı ki istanbuldaki en sarsıcı olanıydı.