bildirgec.org

barok hakkında tüm yazılar

Franz Joseph Haydn

queennothing | 31 January 2011 11:12

31 Mart 1732 tarihinde tekerlek yapımcısı Mathias Haydn ile aşçı Maria’nın oğulları olarak Rohrau, Avusturya’da dünyaya gelen müzisyen Franz Joseph Haydn, Ludwig van Beethoven‘in hocası ve onlarca senfoninin besteleyicisi olarak müzik tarihine geçmiş büyük bir müzik adamıdır.

1720 tarihinde dünyaevine giren Mathias ile Maria çiftinin oğulları olarak dünyaya gelen Franz Joseph Haydn, 5 yaşındayken kardeşi Michael dünyaya geldi. Anne tarafından 12 kardeşi vardı, ancak sonradan 6’sı öldü. Bir sene sonra Johann Matthias Frank’ın ısrarı üzerine 6 yaşındayken ailesi tarafından müzik eğitimi alması için Hainburg, Almanya’ya gönderildi. Harp çalan babasının koro eğitimi alması için Almanya’ya gönderdiği Haydn, 8 yaşındayken St. Stephen Katedrali’nde korist oldu. Bir kaç sene koroda kalan genç çocuğa daha sonra kardeşi Michael da katıldı. Profesyonel anlamda ilk müzik eğitimini Saray Kilisesi tenorlarından Finsterbusch’dan alan genç Haydn, 13 yaşındayken sesi bozulmaya başladığı için müzik yazarı olmayı tercih etti. İlk operasını 1752’de sergileyen Haydn, 1759’da Kont Ferdinand Maximillian ile tanıştı. Oda müzikleri yazan Haydn, 28 yaşındayken Josepha adında bir kıza aşık oldu. Ancak Haydn aşk hayatında müzikal kariyeri kadar başarılı olamadı. Aşık olduğu kızın rahibe olacağını öğrenen genç adam, Josepha’nın kızkardeşi Anna ile evlendi.

Müzik Aşkıyla Kör Olan Deha : Johann Sebastian Bach

nacak | 09 June 2009 10:29

21 Mart 1685‘ te Almanya’ nın Eisenach kasabasında doğar. Alman klasik müzik bestecisi ve orgcusudur. Barok tarzında eserler icra edip, bu tarzı zirveye taşır .Bach’ ın aile fertlerinin büyük çoğunluğu müzikle ilgilenir. Kimisi org çalar, kimisi koro şefliği, kimisi saray müzikçiliği yapar. Vitus Bach, oğlu Hans Bach (çalgıcı lakabıyla bilinirdi , ailenin asıl ceddi) ve Christoph Bach (Mozartın uslubunu hazırlayanlardandır) Bach ailesinin ünlü müzisyenlerinden. Bu ailenin tarihi Orta Almanya’ nın Thüringen eyaletine kadar uzanır. Halk Bach ailesinin müzisyenlerinden BACH’ LAR diye söz ederdi. Bach adeta müzik aşkıyla dünyaya gelip müzik aşkıyla dünyadan göç etmiştir.

doğduğu ev
J.S. Bach ile müzik tarihi en şatafatlı dönemlerini yaşar. Bach geçmiş zamanlardaki müzik anlayışı ile gelecek nesil müzik anlayışını birleştiren bir köprü gibidir. Kendisinden önce geçen müzisyenleri inceler , onların fromlarını daha da geliştirir ve kendisinden 3 nesil sonra başlayacak yeni bir oluşumun da fikir babası olur.

Başlarda kendi çabasıyla müzik çalışmasını sürdürür. 25 yaşından itibaren Lueneburg Michaelis Schule für Musik okulunda çalışmalarına devam eder. Bir müddet sonra buradan ayrılarak Hamburg’ a gider. Çeşitli orkestralarda çalışır. Org çalar. Anstadt kilisesinde org çaldığı dönemlerde kilise idarecileri ile bir takım sorunlar yaşar. Bach’ ın kilisede org çalmaya başlamasıyla koronun uslubu bir anda değişir. Kendine has değişik bir uslubu vardır Bach’ın. Kilise idarecileri bu durumdan hoşnut olmaz. Onlara göre Bach’ ın müziği, koro müziğinin arasına garip sesler sokan, ilahinin havasını değiştiren bir müziktir. Bu adamın kutsal müziğin havasını değiştirmesine tahammülleri yoktur kilisedekilerin.

ANTİKANIN KOKUSU…

| 18 December 2008 13:22

Dünyada farklı kültürler, gelenekler ve farklı coğrafyaların oluşturduğu form ve materyaller farklı dilleri konuşuyor olsa bile aynı evrensel amaca(insana) ulaşıyor.
Yüzyılların getirdiği estetik anlayışı ve birikimi günümüzde modernize edilerek, geçmiş ve bugünün harmanlanması ile yeni bir tasarım anlayışını doğurmuştur.
Fransız tasarımında; özgün ve önemli bir yeri olan XV. Louis sitili fazla kıvrımlı, şaşalı ve asimetrik formları ile Rokoko ve Barok tarzı, bugün çağdaş anlayış ile yerini düz, dik açılı ve sade formlara bırakmıştır.
Tasarımın babası olarak bilinen İtalyanlar, geçmişte ve günümüzde de sitillerini dünyaya kanıtlamışlardır. Lüks otomobilden tutun mobilya, moda ve endüstriyel ürünler gibi tasarımda geniş yelpazeye sahiptirler. Keskin ve rüya gibi formlarının, ironiyle fonksiyonelliğin karmaşıklığına rağmen şiir gibi tasarımlara imza atmışlardır. İtalyan estetiği, günümüzde dünyaya ulaşmış vazgeçilmez fonksiyonel tasarımlardır.

BAROK BAHÇE DÜZENLEMELERİ

lovesredcloud | 08 May 2008 18:58

Kıta Avrupası ve Yakın Doğu’ya ait bahçelerdeki işlevsel düşüncenin estetik kaygıya geçişi ve bunun getirdiği kültürler arası sıçrayış M.Ö 3. bin yıla kadar dayanmaktadır. Sümerlilerin mitolojik kralı Gılgameş eski Babilon’da bahçeler ve meyveliklerle süslenmiş, coşturulmuş bir şehri anlatan ilahiler söylermiş.

Bin yıl kadar sonra hemen hemen tüm Mezopotamya kralları, kraliyet bahçelerinde banketler vererek, yaşlı ağaçların gölgeleri altında değerli konuklarını lüks, konfor ve keyif içinde ağırlarlarmış.

çaldığımı baştan çalamam

| 12 January 2006 10:00

sevgili bir arkadaşım sayesinde bir gün bu olayı gark ettim. nejat yavaşoğulları adlı şahsiyetin grubu olan bulutsuzluk özlemi‘nin en sevilen parçalarından biri olan “sözlerimi geri alamam“ın Johann Pachelbel’in r majör kanonundan arak olmasıdır. ha, şimdi “rock müzik barok müzikten de etkilenebilir, beslenebilir bunda ne var?” diyebilirsiniz, elbette yok. ama işin ilginç tarafı grubun resmi web sitesinde şöyle yazması. beni rahatsız eden, akor dizilişinin pachelbel’den alınması değil de şu “tüm parçaların söz ve müziği Nejat Yavaşoğulları’na aittir.” lafı. şimdi bu yazana göre ben “yaşamaya mecbursun” albümünün korsanını alırken yakalanırsam suç işlemiş oluyorum ama o kendisine ait olmayan bir şeyi kendisine aitmiş gibi gösterince suç işlemiş olmuyor mu?