bildirgec.org

andrew stanton hakkında tüm yazılar

Kayıp Balık Nemo; Finding Nemo (2003)

queennothing | 11 April 2011 19:38

Ana hikayesi Andrew Stanton tarafından yazılan ve Bob Peterson ile David Reynolds tarafından senaryolaştırılan animasyon filmi “Finding Nemo“, Andrew Stanton ile Lee Unkrich tarafından çekildi. 2003 senesinde vizyona giren ve 100 Milyon Dolar’a yakın bir bütçeyle tamamlanan Disney eseri, ‘Yılın Animasyonu’ Oscar’ını kazandı. Seslendirmelerini Ellen DeGeneres (Dory), Albert Brooks (Marlin), Alexander Gould (Nemo), William Dafoe (Gill), Allison Janney, Elizabeth Perkins, Geoffrey Rush ve Brad Garrett’in (Bloat) yaptığı film, ülkemizde 2004 başında ‘Kayıp Balık Nemo’ adıyla vizyona girdi.

John Carter’in Mars atağı beyazperdede!

queennothing | 02 February 2010 09:53

1875 – 1950 tarihleri arasında yaşamış Amerikan asıllı yazar Edgar Rice Burroughs, Afrikalı Tarzan Serisi” ile bilinse de kendisi Mars, Ay, Venüs, Barsoom (nam-ı diğer John Carter Serisi) ile de tanınır, çokça sevilir. Ta 1912’deki “A Princess Of Mars“tan 1964’e, “John Carter Of Mars“a dek 11 kitaptan oluşan Barsoom Serisi’nin son kitabı “John Carter Of Mars“, sinemaya uyarlanıyor.
Filmi yönetecek kişi ise “WALL-E” ile 2 Oscar Ödülü sahibi olan (hastalıklı robot BURN-E ve Finding Nemo‘yu da unutmamalı) 1965, Amerika doğumlu yapımcı/ yönetmen Andrew Stanton.

2012 senesinde vizyona girmesi beklenen “John Carter Of Mars“, Pixar damgalı olacak. Filmde ‘John Carter‘i 1981, Kanada doğumlu aktör Taylor Kitsch canlandıracak. (Taylor’u hatırlamak isterseniz “X-Men Origins: Wolverine“de ‘Remy LeBeau’ karakteri)

Wall-E film incelemesi

screamofthebutterfly | 19 September 2008 15:02

Wall-E
Wall-E

Galiba gelmiş geçmiş en güzel animasyon filmi Wall-E. Pixar Animasyon diye bir şirket olmasaydı acaba sinema sektörü özellikle çocuklara yönelik filmler nasıl olurdu,kestirmek zor; fakat piksar(pixar) animasyoneline atttığı her işte yaratıcı Dramanın ve bilgisayar teknolojilerin optimum kullanımıyla çok naif ve güçlü eserler meydana getiriyor.
Wall-E bence bir manifesto niteliği taşıyor. Global ısınma, çevre duyarsızlığı ve insanların yaşantı biçimlerine adeta meydan okuyor. Kahraman bir robot (wall-e) yardımcı rollerde ise bir hamamböceği ve diğer robot arkadaşları var. İnsan figürü bir kişi hariç sadece sürü ve hizmet edilen bireyler olarak görülüyor.

Wall-E
Wall-E

Film derin mizanseller içeriyor, Türkçe fragmanlarında da gördüğümüz bir sahne “Wall-E’nin elmas kutusuna elmastan daha çok değer vermesi” dünyanın şu andaki değer kavramını bir robotun gözünden yok ediyor. Şuanki Popüler kültüre ait hiçbir nesne ve müzik kullanılmamış, Edit Piaf‘ın sesinden dinlemeye alıştığımız “La Vie En Rose” şarkısı Luis Armstrong‘un sesinden terk edilmiş dünyada mükemmel bir yankı buluyor. Film 80 kuşağında çocuk olan insanların oyuncaklarını,oyunlarını öne çıkarıyor, heralde 90’lı yıllardan sonra yaşanan gelişmelerin melankoliden yoksun olduğunu göstermeye çalışıyor. Çünkü dikkat ettim günümüze ait hiçbir nesne yok.

Wall-E
Wall-E

Filmde kullanılan kamera açıları ayrıca dikkat edilmesi gereken bir unsur olarak düşünülebilir, güvenlik kameraları ve harekete duyarlı kameralda var olan görüntü açıları kullanılmış bu klasik şablonlar kullanan animasyon filmlerinde farklı bir tarz vermiş Wall-E’ye aynı zamanda bilim kurgusal anlatımıda desteklemiş bir yapıda.
Wall-E temelinde bir çocuk animasyon filmi,harika bir karakter her davranışı sempatik,mükemmel bir biçimlendirme ve aksiyon becerisi var. Filmdeki tek eksik yan bence “Eve (eva)” karakterinin,kişisel görüşüm, ifadelerinin yeterli oranda wall-e’yi desteklememesi.Yanılmıyorsam “Steampunk” esinlenmeleri taşıyan wall-e çok kısa bir sürede bir ikon ve pazarlama aracınada dönüşecek. Filmin en çarpıcı yanı ise bilimkurgu özelliği, kesinlikle çok gerçekçi tezler ileri süren hatta tartışılması gereken konuları da içinde barındırıyor. Eğer sinemada izlerseniz filmi ve o sinema filmin sonunundaki jenerik animasyonlarını size izletmezse biletinizi geri alın çünkü filmin ana fikri jeneriklerinde saklı.