bildirgec.org

akm hakkında tüm yazılar

Optimist Mehmet Bienal’ de

menese | 17 October 2007 18:21

Bir çok mekanda faaliyete geçen 10.Uluslararası İstanbul Bienali kapsamındaki ziyaretlerime -tavsiyeler üzerine- Taksim’deki AKM binasından başlamaya karar verdim.

“İMKANSIZ DEĞİL
ÜSTELİK GEREKLİ
KÜRESEL SAVAŞ ÇAĞINDA
İYİMSERLİK”

Kapıdan içeriye duhul olup da, sergilenen “iş”lere -şimdilik- yönelmeden önce şöyle bir kenarda duralım ve bu yılki bienalin bu “şiirsel” başlığına/konseptine dikkatimizi yoğunlaştıralım diyorum ben..

Her yerde karşımıza çıkan, bu arada sergiye bilet alırken elimize tutuşturulan sarı kitapçığın kapağında da gördüğümüz bu sözlerle acaba ne demek isteniyor?.
Ayrıca, “SANAT HİÇ BU KADAR İYİMSER OLMAMIŞTI” sloganını da bu başlıkla birlikte düşünelim.

Atatürk Kültür Merkezi’nin yıkımına onay..!

KaLiDeRia | 03 October 2007 17:33

İstanbul’un, Avrupa kültür başkenti olması icin hazırlanan tasarı komisyonda kabul edildi.
Cok uzun zamandır konuşulan fakat bir süredir gündemden uzak kalan “AKM” (Atatürk Kültür Merkezi) ,tekrar gündemde..haberin devamı için buradan.

HAS2000

ae31 | 23 June 2003 01:29

Nereden geliyoruz. Göçebe miyiz….
festival dediklerinde olabilir dedim nerede sorusuna kimse yeterli cevap veremezken gazeteler açıldı aranıp tarandı. Neyse ki davetliydik ama bu davetimizin karşılığında çalışıp hakkımızı çıkaracaktık. Saat 4 gibi AKM nin önünden bize ayrılan mini ye bindik. Her sene mekan değiştiren H2000 e kahkahalarla bakıyordum. Çünkü fiyaskolar abartılacak yine insanlar seslerini çıkarmayacaktı. Nede olsa anne ve babadan uzaklşmış bir kitleden böyle bir yogun tepki beklenemezdi.
Cuma günü sahneler kurulmamış grublarda götlerine bakarak dönmüştü. Biz Cumartesi NTV deki haberi izleyerek ağzımızda kuru bir tat ile yola çıkmıştık.
Anlamadıgım böyle festivallerde sahne ve ses ışık sistemleri konser günü mü kurulurdu. Bu işin haftalar önce hazırlık aşamasından geçip para veren halka hizmet olarak geri dönmeliydi. Ama kimse çadırından çıkmadı alkolü alıp yedi yedirdi.
Bu işi düzenleyenler lojistik zart zurtu Cuma günü mü çözmüştü gece 01 de sahne kurmak da neydi. O gün gelen gruplar hayvan terbiyesi görmüş kadar olmuştu sanırım. Neyse….biz yola çıktık zıplaya zıplaya vibrasyon ile toz duman jandarma arasından mekana vardığımızı sandık. Görevli kardeş arabadan inmemizi ve yürüyerek devam etmemizi israrla istiyordu. Yolun kapalı oldugunu savunarak cır cır etti. Şöför taşıdıgının mal olmadıgını sanatçı oldugunu söylesede işler düzelmedi. Arabadan sesler yükselince bıyık altından geç dedi. Yol bomboş toprak sıcak kızlar bikinili.
İçeriye girdik. Toz duman tuvaletlerdeki kuyruk diyerek artistlerin mekanına koştuk. Tek gölge bana göre burasıydı. Bira beleş olarak arka arkaya geliyordu. Sahile kurulmuş çadırlara baktım. Sıcakta insanlar pörtlemişti. Kimse ne yaptıgını bilmiyor eğleniyoruz lan diyordu. Tek aktivite frizbi atmak kızları mayolu kesmek olsada biyerde sıkacaktı. Kendi adıma hatta yazının gidişatına göre böyle zevklerden uzak etrafı seyre daldım. Herkes güneşin altında bayılmış sanki modern zamanların toplama kampları gibi gözlerimde sahnelendi. Bira içtikçe tuvalet sorunu gündeme geliyor bunuda artistlere özel karavan konularak hallediliyordu. Rica ederek artist kartımı göstererek karavana girdim. Arkamdan karavan sahibi böyle iş görmedim ya 20 dakkikada bir de sıçılır mı diye bögürüyordu. O na bir açıklama borçlu olduğumu hissederek işiyeceğimi yumurtladım. Yok dedi sözüm sana değil. 3 yıldır bu karavanlayım böyle şey görmedim diye tekrarladı…
Sahneyi görmek için birazda etrafta ne var ne yok diye bakınarak gezindik. Sahne çalıların arasından gözüktü. Yer gök toz olarak üzerimize yapışmıştı. Sahnede kim vardı adı neydi bilmiyorum ama herkes haldır huldur çalıyordu.. saat 9 45 de başlanacagı söylendi. Saat 10 u geçti 11 oldu. Bizler salatalık gibi bir hal almış beklerken bülent babanın şarkılarının arasına rööööörrrrr diye vokaller girip çıkıyordu. Bayağı hoş oldu…sonunda grup sahneyi terk etti bizimkiler hazırlandı gitarlar kuruldu davulun setup ı değişti başlanacak derken durun dedi bir çalamazsınız.
Bunu diyen kardeş grubu bekleterek gerekli açıklamalarıda bir türlü yapmıyordu. Bekleyin haber gelecek falan diyerek 20 dakika geçti. Gecenin grubu bizimkilerden önce çıkmak istediğini söyledi. Olur muydu olamazdı. Adamlart headliner derken bizimkiler mi olacaktı. Sahneden inilirken bizde gitarları toplarken biri tamam dedi siz çalın. Böyle rezillik böyle çocuk oyuncaklığı yaşamamışken tekrar sahneye çıkıldı. Çalındı. Olay hay hut diyerek bitti.
İnsanlar eğleniyordu. Bira badana derken sabaha kadar müzik ve eğlence coşku. Bu çığlıkların arasında yaşını geçmiş bir at gibi kişnedim.
Demek buymuş rakkamlar yukarı çıktıkça biz kendimizi ne kadarda kolay kandırır olmuştuk…
Hemem dönmek için araba ayarlandıysadaa H2000 terk etmek o kadar kolay olmadı.
Yolun tek yön oluşu rezillikle sabaha karşı yatakta kedinin yanında oldum.