bildirgec.org

adam shankman hakkında tüm yazılar

Bedtime Stories (2008)

queennothing | 30 July 2009 10:03

Marty Bronson, oğlu Skeeter ve kızı Wendy ile küçük bir otel işletmektedir. İyi bir baba olan Marty, oğlu Skeeter’i, anlattığı masallarla büyütmüş; daha ‘ciddi’ bir kişiliğe sahip olan Wendy ise, masallardan uzak kalmıştır. Gün geçtikçe yaşlı Marty, otelin durumunun kötüye gittiğini farkeder ve otel, Barry Nottingham’a satılır. Ancak, Marty’nin bir şartı vardır; oğlu Skeeter, ilerde oteli işletebilecek kadar zeki ve başarılı olursa, oteli devralacaktır.
Yıkılan otelin yerine yenisi yapılır ve otel, dünyadaki sayılı yerlerden biri olur. Skeeter ise, 25 yıldır otelde ‘tamirci’ olarak çalışmaktadır ve sabırla, oteli devralacağı günü beklemektedir. Kızkardeşi Wendy ise, kocası tarafından terkedilmiş, kızı Bobbi ve oğlu Patrick ile yaşamaktadır. 4 yıldır erkek kardeşiyle görüşmeyen Wendy, çocuklarının okudğu ve kendisininde müdür olarak görev yaptığı okul kapatılacağı için, Arizona’ya taşınmayı planlamaktadır. Arizona’da bir okuldan öğretmenlik teklifi alan Wendy, 1 haftalığına Arizona’ya gidecektir ve çocukları, kardeşi Skeeter’e armağan eder.
Gündüzleri öğretmen Jill’in baktığı çocuklara, gece Skeeter bakmaktadır ve çocukken babasının kendisine yaptığı gibi, iki çocuğa masal anlatmaya başlar. Bu arada, otel için yeni planları olduğunu açıklayan Nottingham, otelin, yeni yerinde, bambaşka bir temayla tekrar yapılandırılacağını ve dünyadaki oteller arasında çok özel bir yere sahip olma şansının olduğunu müjdeler. Oteli devralacak kişi olarak, kızı Violet’in erkek arkadaşı Kendall’ı seçen Nottingham, Skeeter’a verdiği sözü unutmuş gibi davranmaktadır.

Geceleri çocukların yanına gelen Skeeter, ilk masalını çocukların yardımıyla tamamlar ve yeni bir güne başlar. Gün içinde yaşadığı ‘tesadüfler’, Skeeter’i korkutmaya başlar, çünkü bir önceki gece, masalda anlattığı olaylar, gerçek hayatta başına gelmektedir. Gökten yağan sakızlardan sonra, Nottingham’ın otel müdürlüğü için kendisine şans vermesi, masalları hayatının odak noktası haline geetirir ve kendi hayatına senaryo yaazmaya başlar. Ne var ki, gerçek hayat, sadece Bobbi ve Patrick’in senaryolarıyla uyumludur ve ikili, farkında olmadan Skeeter’in hayatını yönetmeye başlar.

Hairspray (Saç Spreyi)

mediamonster | 17 September 2008 15:07

Sene 1962, yer Baltimore, kahramanımız kendisiyle barışık, dans tutkunu, kalıpların dışına çıkan fiziğinin yanında hiçbir zaman eksilmeyen neşesi ve kendisine olan inancıyla tanınan Tracy Turnblad.
1961 yılından bu yana sokağa çıkmayan, aşırı kiloları yüzünden güvenini kaybeden annesi Edna Turnblad ve hayattan istediği her şeyi aldığını düşünen kahkaha dükkanı işletmecisi babası Wilbur Turnblad’la yaşayan Tracy’nin en büyük hayali; zamanın en önemli TV şovunun dans ekibinde yer almaktır. Şovda yer alabilmek için ise yetenekli olmak yeterli değil; aynı zamanda zayıf ve beyaz olmak da gerekmektedir. Bu yönüyle film ırkçılık temasını da işliyor.
Adam Shankman’ın yönetmenliğinde çekilen filmin kadrosunda; kadın kılığında oynayarak son zamanların en iyi performansını gösteren John Travolta, güzelliğinden hiçbir şey kaybetmeyen Michelle Pfeiffer, muzip baba rolünde Christopher Walken, genç oyuncular Brittany Snow, Zac Efron, Nikki Blonsky ve Amanda Bynes yer alıyor. Queen Latifah şarkılarıyla mesaj verirken aynı zamanda filme neşe katıyor.

Muhteşem dans sahneleri, keyifli müzikler, rengarenk kostümler, kabarık saçlar, farklı olmak, fark yaratmak, aşık olmak, zaman zaman düzene karşı gelmek kitleleri peşinden sürüklemek ve daha nicesi Hairspray’de mevcut. Müzikal sevenler başta olmak üzere biraz neşelenmek isteyenlerin izlerken çok eğleneceklerini düşünüyorum.