bildirgec.org

adalet hakkında tüm yazılar

İnsan ve Dünya

furkan iren | 17 July 2009 09:44

Beni ondan ayıran bunu çizebilmem midir?
Beni ondan ayıran bunu çizebilmem midir?

kişiselleştirilememiş bir yaşamaktı
özgürlüğümüze gem vuran,
en dirençli zamanlarında bizleri yorgun kılan,
mantıklı düşünceleri savurup atan,
hep “birlik” olmak isteğiydi “ayrılığı” doğuran.

oysa ki zenginliğin ve tabiatın esasıydı;
bir bütün üzerindeki farklılıklarımız…
yaşamın, doğanın döngüsüydü eşitsizlik.
herkes ve herşey aynı güçte olsaydı
bütün kurtlar aç, bütün kuzularda otsuz kalırdı!
yağmur yağmaz ve kış hiç gelmezdi!
güneş doğmaz ve ay batmazdı!
eğer masallarda ki kadar güzel bir gezegenimiz
varsa şayet biri bana anlatsın:
neden var bunca savaş?
neden mutsuz gördüğüm tüm tebessümlü maskeler?
neden yaşamak için binlerce kurallarla sınırladık kendi kendimizi,
(oysa ki çok basitti yaşamak ve nefes almak!)
neden daha da fazlası için hep bir kavga?
ve sorularla dolu bir beyin ve cevapsız dudaklar..
biri narkozla uyuşturmuş gibi her birimizi
her duyulana “iman”ı, her söylenene “itimat”ı
kabulenilemezliğe “tahammül” ve sessizlik haksızlığa..
dünyanın yaradılış fıtratındaydı acımasızlık
birileri yaşamak için diğerini öldürmek zorunda kalırken
diğeri yaşamak için kaçmak zorundaydı

“Madalyalı fukaralar”

koza86 | 18 May 2009 13:00

Burdan, şehrin züppe mekanlarını görüyorum.. Anasını satıyim, güneş işini gücünü bırakmış, inatla gözüme gözüme akıyor..
Şu karşı masalarda bacaklarını gere gere oturmuş oğlanların kızların oturdukları yerlerde yıllar önce bizler oturuyorduk; Dünyada hiç kimsenin metelik vermediği şeyler üstüne konuşurduk. Buna “felsefe” derdik.
Ne eşek mişiz?
Sersem edici bir uğultu var içerde.. Gözüm tv ye takılıyor;
Devlet Güneydoğu’yu kucaklamaya karar vermiş!.
Ter boşalıyor boynumdan..
Devletin, halkını kucaklamasından oldum olası tırsarım!
Devlet nasıl kucaklar?
Kısa bir araştırma yaptım; Halkını en iyi kucaklayan devletlerin başını, bizim dışımızda iran,ırak, afganistan, pakistan, bengladeş vs. gibi ülkeler çekiyor..

CSI Etkisi (Sendromu)

mabl | 03 April 2009 11:16

CSI: Las Vegas
CSI: Las Vegas

CSI: Crime Scene Investigation gayet popüler, birçok spin-off‘u çekilen polisiye bir dizi. Ülkemizde de yayınlandı TRT ve Cnbc-e kanallarında. Polisiye çok tutulan bir janr. Özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nde, suç oranının yüksek olması nedeniyle, suçla suçluyla savaşın konu olduğu hikayeler çok tutuyor. Cold Case, Without a Trace, Law & Order ve daha onlarca popüler polisiye dizide, adli tıbbın en gelişmiş imkanları kullanılarak, minicik bir delilden yola çıkılarak devasa suç kartelleri çökertiliyor, müthiş zeki suçlular yakalanıyor. Ancak son yıllarda ABD’de, bu dizilerin ve benzer filmlerin beklenmeyen bir etkisi oldu.

Türkçe’de Adli Tıp dediğimiz, bazen forensik bilimi olarak çevrilen kavram, aslında tıptan daha geniş bir anlam içerir. Forensik bilim, işlenen bir suçla bağlantılı herşey hakkında bizlere bilimsel bilgi sunar. CSI tarzı diziler de, doğaları gereği forensik bilimi kullanırlar. Ancak bu kurgusal senaryolarda forensik bilimin kullanılışı genelde abartılmaktadır. Hafiften bilimkurguya kaçan senaryolar, dizi izleyicilerinin forensik bilimden beklentilerini imkansız düzeye yükseltmekte.

Jüri Üyelerinde CSI Etkisi

CSI Etkisi dediğimiz sorun da tam bu noktada ortaya çıkıyor.
ABD’de son yıllarda mahkemelerde, gerek jüri üyeleri, gerek suç kurbanları, olay yeri inceleme ekiplerinden ve DNA analizi gibi laboratuvar çalışmalarından, gerçek hayatta karşılanması imkansız ya da mantıksız taleplerde bulunmaya başladılar.

Amerikan hukuk sisteminin vazgeçilmezlerinden Jüri
Amerikan hukuk sisteminin vazgeçilmezlerinden Jüri


Aslında dizilerde gösterilen hemen hemen tüm forensik uygulamalar, adli tıp ve kriminoloji laboratuvarlarında mevcut, ancak dizideki kadar hızlı sonuçlara ulaşmak mümkün değil. Testler uzun zaman alıyor. Ayrıca dizideki kesinlikte sonuçlara ulaşmak da mümkün olmuyor her zaman. Test ve incelemeler, genelde bir fikir edinmeye yardımcı olabilecek sonuçlar veriyor, kesin hükümler değil. Bunların yanında, dizilerden etkilenen jüri üyeleri, olur olmaz yerlerde DNA analizi ve bilimsel kanıt talep etmeye başladılar. Alakasız davalarda DNA testi taleplerinin giderek artması sonucu, jüri üyesi seçmelerinde adaylara CSI türü dizileri takip edip etmedikleri sorulmaya başlandı. Jürilerde CSI etkisine birkaç örnek verelim:

Deniz Feneri Ne Oldu?

teacher07 | 20 March 2009 09:21

http://www.milliyet.com.tr/Siyaset/SonDakika.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=1073192&Date=19.03.2009&Kategori=siyaset&b=Yasli%20kadin%20sordu:%20Deniz%20Feneri%20ne%20oldu