küçükken, aradaki mesafeye güvenerek, horozun birine taş atıyordum. çocuğuz işte rahat durmuycaz ya. derken horoz üç adım koşup zıpladı ve seri bi şekilde boynumu gagaladı. nasıl kaçtığımı hatırlamıyorum.
parka giden yolun üzerinde kazlar vardı. çevreden etkilenmiş olucaklarki acayip delikanlı hayvanlardı. hep grup halinde dolaşırlar ve kavgayada grup halinde girerlerdi. işte bu kaz sürüsü yanlarından geçerken kanatlarını açıp bağırarak peşime düştüler. ben tabi aynen topuk.
bu arada kovalayan köpekleri saymıyorum. haddi hesabı yok.
gecenin köründe otostopla dalyana gitmiştik. çadır kurmak için yer arıyorduk. tarlanın birinde boğa bağlıydı. yanından geçerken üstümüze doğru koşmaya başladı, sırtımızda hayvan gibi çantalarla toprak yolda koşmaya başladık. tam boynuzu koydu koyacak derken bağlı olduğu ipin (halatın) sonuna geldi.
şimdi muhabbet kuşundan bile korkar oldum.