West Side Story” (Jerome Robbins ile beraber), “I Want To Live!“, “Star Trek: The Motion Picture“, “Somebody Up There Likes Me“, “Star!” gibi başarılı filmlerin yönetmenliğini yapan, 2005 yılında kalp yetmezliği dolyısıyla hayatını kaybeden 4 Oscarlı Amerikan sinemacı Robert Wise‘ın yönetmenliğini üstlendiği “The Sound Of Music” (Neşeli Günler), müzikal sinemanın önde gelen yapımlarından biri.Oscar Ödüllü İngiliz aktris Julie Andrews‘in, Kanadalı aktör Christopher Plummer ile başrollerini paylaştığı filmde Eleanor Parker, Anna Lee, Nicholas Hammond, Angela Cartwright gibi isimler de rol alıyor.Maria, yatılı rahibelik okulunda kalan, bir rahibeye göre fazla hareketli, coşkulu ve güzelliğine düşkün bir kızdır. Müziğe; şarkı söylemeye aşık olan Maria, içindeki iyi niyeti görebilen başrahibe tarafından 7 çocuklu bir babanın yanına bakıcı olarak gönderilir. Başrahibe, genç kızın rahine olmaya hazır olmadığını, bu sebeple gerçekten olmak istediği şeyi keşfetmesi gerektiğine inanarak, genç kadına 7 çocuğun sorumluluğunu vermiştir.

Eve giden Maria, yaşına göre oldukça genç görünen Kaptan Von Trapp ile ve çocuklarla tanışır. Kaptan, çocukları çağırmak için düdük kullanan ve oyun oynamayı ve müzik dinlemeyi yasak kılan, oldukça katı ve kuralcı bir babadır.Maria ise, Liesl, Louisa, Kurt, Friedrich, Brigitta, Marta ve Gretl’ın yaşlarına göre, onların oyun ve müzikle içiçe olmaları gerektiğine inanmaktadır.

Öte yandan Kaptan, uzun süredir birlikte olduğu Baroness ile evlenmeyi düşünmekte, bu sebeple bir süre evden ayrılıp, Baroness’i köşke getirmeyi planlamıştır. Kaptan’ın yokluğuunu fırsat bileen Maria, çocukları alarak kırlara gider ve onlara oyun ve müzikle dolu bir gün geçirtir.Aynı gün, nişanlısıyla eve dönen Kaptan, çocuklarındaki bu değişimden rahatsız olsa da, müziğin sesine kayıtsız kalamaz ve yıllardır içinde sakladığı babalık içgüdüsünü çekinmeden ortaya çıkarır.Film, Maria Augusta Von Trapp‘ın gerçek yaşam öyküsünden alınmıştır.