merhaba dünlük,bana kalbin kadar temiz bu beyaz sayfayı ayırdığın için sana nice teşekkür etsem azdır. “yokluğunda çok kitap okudum, ağladım, neredesin nerede?” demek isterdim namütenahi teneffüs saatlerinde; ama diyemedim, çünkü kitap okumadım gerçekten de. uzun zaman oldu sana da yazmayalı değil mi değerli günlük? değil? peki.
şaka bir yana da, kâh ağladık senle beraber; kâh güldük. sen kaldın seni bıraktığım yerde. ve bekledin uzun-yeşil özlemlerce bir kaya inatçılığına öykünerek.. tey tey.. rimilimiley.sıkıldım günlükcan, yaz yorgunluğu mudur nedir? bir garip devinim midir bu ki “şahin gagasında can sureti” midir nedir? değildir? peki…
evi tuttuk sonunda. biraz pahalı gibi görünüyor kirası ama artık bir yerine iki kişi olduğumuzdan ikiye bölme işlemi bu aşamada zevkli olacak giderleri. ve en az yokuşlu evim bu olacak 7 yıllık istanbul hayatımda. bugün-yarın ev sahibinin eşyaları almasını bekliyoruz. aradı şimdi ev sahibim, ve anahtarı istedi eşyaları almak için.yazmak istemiyorum artık. kal esenle günlük.hatasız cool olmaz…