kaç gündür yazacağım yazamıyorumaslında neyi yapabiliyorum ki .. kaç gündür yiyemiyorum .. içemiyorum .. yine aynı nakarat .. yine mide ağrısı .. kollarım ağrıyo bunu hissedebiliyorum damarlarımdan sanki kan değil eritilmiş demir akıyor .. evet bu ağırlığı biliyorum .. hiç de yabancısı değilim .. ama bu sefer aradaki tek fark çok hazırlıksız yakalandım .. belki haberin yok belki hiç de beklemiyorsun benden böyle bir şey ama beklentiler üzerine kurulmaz ki bir sevgi .. ya da önceden haber edilmez ki :” biraz sonra sana aşık olacağım haberin olsun ona göre ”denmez ki ..bunun ağırlığını çok iyi hissediyorum .. iki göğsün ortasından dışa doğru baskı yapan bi şey var .. beyine temiz kan gönderen damarları tutmuş düşünemiyorsun göremiyorsun ondan başkasını .. bu anlamda mutluluk bunun neresinde diyebilirsiniz .. o zaman ” neye göre kime göre ” şalteri devreye girer .. neye göre mutluluk .. kime göre mutluluk .. bu hissettiğim şey (hastalar rahat içebilsin diye) tatlandırılması unutulmuş öksürük şurubu gibi ..mutluluk ne ki bu durumda .. herhangi bir turnikeden yaşı ve boyu küçük olduğu için ücretsiz olarak alltan eğilerek geçen bi çocuğun mutluluğu gibi mi .. bedavadan vapura binmek gibi mi .. hiç de öyle olduğunu sanmıyorum .. bu hissettiğim duygunun mutluluğu o kadar büyük ki bedeli de bu kadar ağır oluyor ..belki her güneş batımını izlemek için yetişmeye çalıştığım zihnimde dekore ettiğim bir tepe ve büyük çınar ağacının altında kente nazır bir manzaradan yaşadığın şehri izlemek gibi ..çoğu zaman geçtiğin yolları görebilmek için ya da kalabalığa karışmanı, metro istasyonuna girişini, saatine bakarken yürüyen merdivenin ilk basamağına attığın adımın merdivenin ayrılmak üzere olan yerine denk geldiğini bilmek için yanında olmaya gerek yok aslında …o kadar yakın hissediyorum ki kendimi sana , sen istasyonda her akşam beklerken aracın kendisinden 5 saniye önce gelen hafif rüzgarı gibi yüzüne dokunarak geçiyorum yanından .. gözlerini kısıyorsun rüzgar sandığın ben yüzünden ..sonra biniyorsun gidiyorsun .. ve ben haziranda üşüyorum .. dağ sırtlarındaki toprak kadar çıplak ..