İnsan olarak ne kadar hoşgörülüyüz ?
Hoşgörülü olabiliyor muyuz?
Hoşgörü denince akla ne geliyor?
Yada Müslüman ve Türk olarak hoşgörüye karşı ne kadar hoşgörülüyüz?
Yazıyı okurken ‘Aaa ne kadar uzatmış hoşgörüyü’ diyeceksiniz. Bu da bir hoşgörüsüzlüktür.
Bu topraklardan Mevlana, Hacı Bektaş Veli, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal gibi insanlar çıkmış ve daha niceleri… Bu büyük insanların ana felsefesi insan ve hoşgörü oldu. Ama günümüze bakın, linç kültürü ile tam gaz donanmış bir yaşam sürüyoruz. Bu garip değil mi ? Ya Mevlana ve diğerleri bu toprakta hiç yaşamamış yada biz bu topraklara ait değiliz. Çünkü hayatımız boyunca hep, her şeyi anlayışla karşıladığımızı, müsamaha, tolerans gösterdiğimizden bahsediyoruz. Fakat komşumuzu tavuğuna hep ‘Kışşş kışşş’ deriz.