bildirgec.org

Güvenlik karşılaştırması

Windows Vista Security blogunda 23 Ocak’ta yayınlanan bir yazıya göre Vista, selefi XP’ye göre daha güvenli. İlk bir yıl içinde 68 çözülmüş ve 54 çözülmemiş güvenlik açığı bulunan XP’ye göre bir yıl içinde 36 çözülmüş, 30 çözülmemiş güvenlik açığı bulunan Vista’nın daha güvenli olduğunu, hatta Vista’nın gelmiş geçmiş en güvenli Windows sürümü olduğu dile getiriliyor. Vista’nın daha güvenli olmasının iki önemli nedeninin Internet Explorer’ın korumalı modu ve Vista’nın en çok eleştirilen özelliklerinden birisi olan User Account Control (Kullanıcı Hesap Denetimi) olduğu ifade ediliyor.

Öte yandan Microsoft’un bu başarıyı elde etmek için kullanıcıların bilgisayarları üzerindeki denetimini zorlaştırması, ürün piyasaya sürüldüğü günden beri eleştirilere hedef oluyor. Kişisel kullanıcı cephesinde durum böyleyken, kullanıcının bilgisayar üzerindeki tam hakimiyetini gerekli kılmayan kurumsal müşteriler ayağında da bu güvenlik başarısına karşın Vista’nın beklenen başarı grafiğini gösterememesi şaşırtıcı. Kurumsal müşterilerin IT departmanlarını Vista’ya geçiş konusunda yeterince ikna edemeyen Microsoft, umudunu büyük ölçüde 1. servis pakedine bağlamış durumda. Biraz da bu nedenle blogdaki yazının belli ölçüde propoganda içerdiği söylenebilir. Yazıda Vista’nın daha az güvenlik açığı vermesinin yanı sıra Vista için daha az yama ve güncelleme yayınlandığı ve daha az virüs bulaşması vakasıyla karşılaşıldığı da belirtilmiş.

Google 5 günden daha genç alan adlarında yayınlanan reklamlara ödeme yapmama kararı aldı. Böylelikle, yalnızca 5 günlük deneme süresi boyunca bir alan adını satın alıp deneme süresinin sonunda iade eden ver bu 5 gün boyunca sitenin trafiğini ölçüp yerleştirdiği reklamlarla bu işten gelir elde eden alan adı tadıcılarının (domain tasters) önemli gelir kaynaklarından bir tanesi ortadan kalkmış oluyor. Bu yöntemi kullanarak Google partnerlerinden yalnızca bir tanesinin aylık 3 milyon dolar gelir elde ettiği düşünülürse Google’ın ne kadar büyük bir reklam pastasından vaz geçtiği daha net anlaşılır. Bu kararın Oversee.net gibi yıllardır bu işten büyük paralar kazanan şirketler üzerinde önemli etkisi olması bekleniyor. Muhtemelen bu şirketler yakın gelecekte Google’ı bırakıp başka reklam sağlayıcılara yönelecekler; ancak Google’ın bu kararının başka reklam sağlayıcıları da etkilemesi sürpriz olmamalı. Konuyla ilgili yorumlarda Yahoo’nun da benzer bir politika izlemek için fazla uzun beklemeyeceği iddia ediliyor.

cogito ergo sum

“Geek” kelimesi Türkçe’ye tam olarak nasıl çevriliyor, bilmiyorum. Sözlükteki karşılığı “garabet”. Bu karşılık bir yanıyla dogru, bir yanıyla yanlış. Geek, uğraştığı şey artık neyse bir süre sonra kendini fazla kaptırdığı için toplumsal yaşam içerisinde sıkıntılar yaşayabilir. Öte yandan geekler çoğunlukla zararsız, kendi halinde, hatta sevimli insanlardır. Sanırım kısaca, “kendisini bir şeye fazla kaptıran kişi” olarak tanımlayabiliriz. Özellikle bilgisayarın yaygınlaşmasıyla bilgisayar ve Internet geeklerinin sayısı her geçen gün arttı. Fazlasıyla kendi alanlarına özgü şeylerle uğraştıkları için çoğu zaman bu insanlar kendi küçük forumlarından, düşük hitli bloglarından kafalarını çıkarmazlar. Biraz da bu yapıları yüzünden çokca espri konusu olurlar.

Bugün posta kutuma düşen bir iletide Understanding Art for Geeks sitesi ilgimi çekti. İlginç sayılabilecek pek çok çalişma var. Özellikle kod yazanlar için resimlerin kendileri kadar altlarındaki yorumlar da ilgi çekici olacaktır. Sonra biraz aramayla Geek Art, Best of Geek Art gibi sayfalara ve Art by Geek adlı bir siteye rastladim. Her ne kadar bu sonradan gördüklerim ilk site kadar tat vermese de zaman zaman posta kutumuza forward mail olarak gelen çalışmaları bir arada görmek güzel oldu.

Windows 7 böyle mi görünüyor?

Internet’te yayınlanan bir haberde daha önce en erken 2010 yılında piyasaya sürüleceği açıklanan Windows 7’nin tarihinin öne alınarak 2009’un ikinci yarısı olarak belirlendiği iddia edildi. İlk kilometre taşı sürümü (milestone) M1’ı test için OEM müşterilerine gönderen Microsoft, Windows 7’nin 32 destekleyen son Microsoft işletim sistemi olacağını da açıkladı.

Söz konusu sürümü OEM’lerden sızdıran bir kullanıcının yaptığı testlerle ilgili sayfada yeni işletim sistemiyle ilgili fazla ipucu yer almıyor. Kullanıcı masa üstü ve diz üstü bilgisayarlarında test ettiği Windows 7’nin özellikle donanım bileşenlerini tanımak konusunda sıkıntılar yarattığını ve hatta masa üstündeki kurulumun ilk yeniden başlatmadan sonra çalışmadığını söylüyor. İlk sitede yer alan ve Mac’e oldukça benzeyen yukarıdaki ekran görüntüsünün büyük olasılıkla sahte olduğu da yorumlar arasında.

teker teker parçalar (track) biçiminde değil de bütün bir albüm olarak kodlanmış (encode) albümleri sonradan teker teker mp3’lere çevirmek bazen bir külfet olabiliyor. bunun için internet’te çeşitli yöntemlerden söz ediliyor. çoğu çok sayıda manuel süreç içeren bu yöntemleri çekici bulmayanlar için cue sheet kullanarak parçalama iyi bir alternatif oluşturuyor. adım adım bu parçalama işlemini inceleyelim…

kimi zaman cue sheet‘ler elimizdeki müzik dosyasıyla birlikte gelir, çünkü böyle bütün albüm dosyaları genellikle daha sonradan tekrar CD’ye yazılarak kullanılabilmeleri için kayıpsız (lossless) formatlara çevrilmişlerdir. eğer elinizdeki albüme ait cue sheet albüm dosyasıyla birlikte gelmemişse Internet’ten bulmanız gerekiyor demektir. Bunun için kullanılabilecek en kapsamlı arama motoru FreeDB veri tabanını arayıp işleyen Cue Sheet Heaven. Ne yazık ki bu kaynaktaki arama sonuçları (FreeDB’nin arama motoru pek başarılı olmadığı için) her zaman istediğiniz kadar rafine olamıyor. Bir de üstüne başka bir sitenin arama sonuçlarını kullanması eklenince site oldukça yavaş çalışıyor denebilir. Cue Sheet Heaven’ın çalışma esası basit: FreeDB‘de albümlerle ilgili girilmiş bulunan verileri işleyerek cue sheet formatına çeviriyor. Böylelikle eğer elinizdeki albümle ilgili cue sheet‘i bulabilmişseniz bundan sonrası oldukça kolay.

Windows XP

bildirgeç’teki bir vista tartışması üzerine geçen ay gördüğüm bir değerlendirmeyi paylaşmak istedim. Bu değerlendirmede Microsoft’un son işletim sistemi ürünü Windows XP’nin bir önceki ürün olan Windows Vista’ya göre ne gibi üstünlükler getirdiği sıralanıyor. Windows XP her yönüyle masaya yatırılıp inceleniyor.

Kısaca özetlemek gerekirse, yazı 6 ayrı değerlemdirme ve bir sonuç bölümünden oluşuyor.
Görünüm
XP ile gelen biraz daha sade görünümün Vista’nın Aeero Glass görünümüne göre özellikle garip görüntü hataları vermemesi yönünden üstün olduğu söyleniyor.
Performans
Bu konuda XP’nin bir tartışmaya yer bırakmayacak kadar çok yenilik ve üstünlükle geldiği, eski Vista’ya göre pek çok görevin tamamlanmasında daha hızlı olduğu vurgulanıyor. Eski işletim sistemi Vista’dakinin aksine yeni işletim sisteminde dosya kopyalanırken “İptal” tuşuna basıldığında işlemin hemen iptal edilebildiğini, artık uzun süre beklemeye gerek kalmadığı söyleniyor.
Donanım Desteği
XP’nin donanım desteğinin Vista’ya göre daha iyi olduğu ve özellikle görece eski sistemlerde sürücü sorunları yaşatmadığı anlatılmış.
Güvenilirlik (Reliability)
Yeni işletim sistemi XP ikide bir takılıp durmadığı, programlar ikide bir kendi kendilerine kapanmadığı için Vista’ya göre daha güvenilir bir tablo çiziyor. Vista’da çoğu zaman hiçbir işe yaramayan Ctrl+Alt+Del tuş kombinasyonunun XP’de kullanıcıya tepki verdiği, bu açıdan da XP’nin yıllardır Vista kullanıp güvenilirlik sorunları yaşayanları sevindirecek bir işletim sistemi olduğu vurgulanıyor.
Oyun
Oyunların XP’de çok daha güvenilir ve hızlı olmaları dolayısıyla yazar oyun meraklılarının mutlaka Vista’dan XP’ye upgrade yapmalarını öneriyor.
Multimedia
DRM nedeniyle kullanıcılarına zor anlar yaşatan Vİsta’nın yerini alacak yeni işletim sisteminin bu eskimiş iş modeline artık bel bağlamayan XP ile çok daha rahat edecekleri açıklanıyor.

Bilindiği gibi Google, yapılan aramaları aramaların yapıldığı ülkenin diline göre optimize ederek veriyor. Türkiye’den arama yaptığınızda Türkçe içerikle karşılaşma şansınız, Almanya’dan arama yaptığınızda Almanca içerikle karşılaşma şansınız yüksek oluyor. Bu dilini iyi bildiğiniz bir ülkede olduğunuz sürece çok güzel. Ama olur da dilini bilmediğiniz bir ülkede Google araması yapmak zorunda kalırsanız hayatınız zorlaşıyor. Bu durumda elbette doğrudan www.google.com.tr’ye girip aramanızı yapabilirsiniz. Ancak aradığınız şeyi İngilizce sayfalarda aramak isterseniz, bu ülke yönelendirmesinden kurtulmanın tek bir yolu var: www.google.com/ncr adresine gitmek. Bu adresten yapacağınız aramalarda Google International devreye girer ve bilmediğiniz dillerler uğraşmanız gerekmez.

Haberlere çoğunlukla Internet’ten ulaşanlar, RSS ile de tanışmışlardır. Sürekli güncellenen web sitelerinin içeriğinin kullandığınız program sayesinde size gelmenizi sağlayan ve kullanana önemli ölçüde zaman kazandırdığı kadar ilgilendiği sitelerdeki güncellemeleri kaçırmasına da engel olan bir teknoloji. İlgilenenler Vikipedi’deki RSS sayfasından daha ayrıntılı bilgi edinebilirler.

Internet’te bulunan onlarca haber sitesinin içerikleri birbirinden çok fazla ayırt edilemiyor. Çoğu kaynak, haberleri aşağı yukarı aynı cümlelerle aktarıyor. Bu nedenle haberlerle ilgili yorumlar daha fazla önem kazanıyor. Haberleri zaten bir gazeteden takip ediyor olabilirsiniz, ancak değişik gazetelere yayılmış bulunan çok sayıda yazarın haberlerle ilgili görüşlerini, gündemle ilgili yorumlarını alabilmek için söz konusu gazetelerin köşe yazarları için hazırladıkları RSS linklerine kaydolmak gerekiyor. Sıkıntı da bu noktada başlıyor. Bazı gazetelerin web sitelerinde yazarları için hazırladıkları RSS linklerini bulamıyorsunuz. Yorumun haberden daha çok önem kazandığını bildiklerinden olsa gerek, okuyucuları hiç olmazsa kadrolarındaki yazarlarla web sitelerine çekmeye çalışan gazeteler bu konuda biraz çekingen davranıyorlar. Ancak, bu, söz konusu gazetelerin yazarları için RSS linki hazırlamadığı anlamına gelmiyor. Aşağıda, web sitelerinde yazarlarının RSS linklerini vermeyen iki ulusal gazetenin aslında hazırladıkları ancak Internet kullanıcısıyla paylaşmadıkları gizli linkleri bulabilirsiniz: