Hepimizin başına gelmiştir,hala da geliyordur.Hayatımızın belli bir döneminde,
periyodik olarak peder bey veya valide hanım odamızın ağzında dikilip,bütün peder& valide çiftlerinin ortak repliği olan şu sözü söylemiştir:”Bilgisayarını kapat da yat
artık!”.Ben şahsen bu sözü kaç kere duyduğumu hatırlamıyorum bile.Ama,işte
buradayım.Ben klavyenin başında,siz bir otobüste veya evinizin sıcak ortamında,
bir birliktelik içinde…Kendimize bilgisayar oyunlarındanoluşan,kurtarılmış bir
dünya yaratıp, anahtarını da yıllar önce atmışız.Bazı insanlar biz ve bizim gibilere”asosyal”, bazılar ”bilgisayar manyağı”diyebilirler.İnsanlığın bilgisayara bağımlı olduğu
bu çağda,geri kalmış cahiller olarak gördüğüm bu insanlara verilebilecek en iyi yanıt,
bir soru sormak olacaktır.Şu soruyu: ”Sen içindeki çocuğu ne zaman öldürdün?”Geniş bir hayal gücüne ve onunla eş değer bir miktarda bilgi dağarcığına sahip olan
tanıdığım bütün insanların öyle veya böyle bilgisayar oyunlarıyla ilgisi var.Ve
şahsen ben bilgisayar oyunlarını bu kadar sevdiğimi soranlara, en kısa ve öz
olarak,oyunları etrafımdaki dünyanın pisliğinden kaçmanın en masumane yolu
olarak gördüğümü söylüyorum.İçki içmiyorum, uyuşturucu kullanmıyorum, elime
silah alıpdünya görüşü benimkiyle uyuşmayanları öldürmüyorum. Bakın,üstüne
basa basa tekrar ediyorum:
BEN SaDECE OYUNLaRDaN OLUŞaN BU DÜNYaMDa
RaHaT BIRaKILMaK İSTİYORUM !!!
Ve sanıyorum bu hepimizin ortak isteği,öyle değil mi?