bildirgec.org

lzcramcillll

11 yıl önce üye olmuş, 22 yazı yazmış. 17 yorum yazmış.

uzun mu öz mü

lzcramcillll | 23 December 2001 21:46

hafif.org da en beğendiğim nokta şahsen, uzun kısmıydı. çünkü anlatmak istenilen şey tüm noktalarına temas edilerek rahatça anlatılabiliyordu. ancak, öz kısmı çıkınca mertlik bozuldu. artık kimse bu uzun yazılara rağbet etmiyor, izlenimlerime göre. zaten sayfanın altlarında kalan bu kısım, öz kısmının altında ezilip gitti…..

anlat ;Nasıl aydınlıktı geceYağmurun ıslak sessizliğindeYapraklarla örtünmüş kuşlarAklımızda edepsiz d

lzcramcillll | 02 December 2001 23:48

ben yalnızım, her durakta duruyor inmiyorsun şimdi sen de yoksun yanımda karanlıklardan gelen sihirli şrkı kendimi affedilmeyen ilan ediyorum yanınca sokak lambaları, /ismin geliyor aklıma terketmedi sevdan beni sen özlemimi bir ankara akşam üstünü sattın seni kimse anlamıyor, / ayın arkada kalan karanlık yüzü / aşkın sana bakan yaralı yüzü/ ve kayarlarken dilek tuttuğun yıldızlar ağlamakla sevişmek arasındaki farkı / çılgın nehir haykırışlarında farkettik beni böyle güzel havalar mahvetti / böyle havalarda ayrıldım efkaftaki memuriyetten / böyle havada aşık oldum Ekmeğe muhtaç, hürriyete muhtaç, sana muhtaç Şiirler anlatıyor her şeyi… Ancak hiç bir şey çözüm olamıyor ona…Binlerce Şiir yazsan da milyonlarca web sitesi de kursan olmuyor…Aşkı içinden atamıyorsun…. ………duyuyor musun sevdiğim / karadere akmıyormuş/ yağmurlar ıslatmıyormuş / sisler sinmiyormuş toprağa, / toprağın kokusu kuşları, böcekleri çekmiyormuş kendine / kahverengi ağaçlar, gözlerinin rengine gelmiyormuş baharları / ne oldu sevdiğim, vaz mı geçtin şiirlerden……………

obligat webmaster

lzcramcillll | 30 November 2001 14:13

obligatın ne olduğunu bilmek için ya latinced bilmeli ya da yalnışlıkla öğrenmelisiniz, ben uzatmayayım, obligat ; zorunlu ve ikincil olarak transversal anlamına geliyor. peki ne demek obligat webmaster’lık? bu konuya derin bir dalış yapacağız… webde yeni bir virüs türemiş diyorlar. bu diyenler ya maruz kalmıştır virüse ya da virüsü yaymıştırlar. bu virüs özellikle internet sitelerini kopyalamakta ya da belli bölgelerini -ki henüz ne tür bir bölge sevdiğini bilmiyorum- sayfaları kopyalayıp, webmaster a gönderiyormuş. kendi sayfasını kendine gönderiyormuş, sebebi de gönderdiği bu kopya dosyaların web sitesinden sökülmesi yani anasayfayı siteden silip webmastera gönderiyor ve sonuna da “bu son uyarım ya siteyi adam akıllı düzenle ya da sileceğim” bir not ekliyormuş siteniz varsa dikkat edin

Dedem maymun mu? yaprak güvesi mi?teorisel evrim?

lzcramcillll | 29 November 2001 23:30

Klasik evrim ile modern evrim arasındaki fark nedir? bir fikriniz var mı? şöyle bağlıyken nette bir araştırma yapın çok az kaynak bulacaksınızdır, modern evrim hakkında, özellikle türkçe olarak. Darvin der ki ;

Evrim; bir ortamdaki canlı türleri çevre koşullarına ve yaşam şartlarına en uygun biçimde adapte olma eğilimindedir ve uyum gösteremeyen türler doğal seleksiyon sonucu yok olur.”

Darvin amcam böyle diyor ve yaptığı gözlemle sonucu insan ırkının maymun olabileceği savını ortaya atıyor. gerçi bunu ispatlamak günümüz bilgileri ile mümkün değil, Tabii olarak tersi de ispatlanamaz. Bu bahsettiklerimiz klasik , Darvinist evrim olarak geçiyor literatürde.
Peki modern evrim neyi nesi? Modern evrimin görüşü ne? Bunu ortaya koyan kim?
Modern evrimin kökeni son yıllarda artan popülaritesiyle Moleküler biyoloji ve de genetik. Canlıların her tür özelliğini belirleyen materyal DNA ve bazı canlılarda RNA olduğuna göre, evrimin asıl kaynağı da Kalıtım materyali olmalıdır. İşte bu noktada Modern evrim teorisi Evrim olayını Genetik bilgiler ışığında açıklama çabasında. ancak Bilimin asıl problemi henüz hala Morfolojik olarak tanımlaması……

…Morfoloji, canlının dış görünüşü demek. insanlar kendi kişiler ilikilerinde bile bu önyargıdan kurtulmak isterken, her noktada bu Morfoloji karşısına çıkıyor. Şu an bilimde kullanılan canlı sınıflandırmalarının tamamı morfolojik. Yani asıl kalıtsal materyalin baz alındığı her hangi bir sınıflandırma yok.
Modern evrim teorisi bu noktada olayı genetik boyuta yani DNA ve RNa boyutuna indirgiyor. sonuçta bir özelliğin doğal seleksiyon sonucu bir sonraki döle aktarılması için DNA nın değişimi gerekli,yani kılların yok olması yeterli değil, bunun oğul dölde görülmesi için bir kalıtsal değişiklik gerekli…
İlk çıkarım şu dur ki; İnsan muhtemelen DNA sı kendisine en çok benzeyen canlıdan evrimleşmiştir. DNA sı en çok benzeyen canlıdan, yani fizyolojisi ve morfolojisi değil. Peki ben bir insansam bana en çok hangi canlının DNA sı benziyor; “yaprak güvesi”ninki mi yoksa? evet şu ana kadar yapılan çalışmalarda insan DNAsına en çok benzeyen DNA bu güvede tespit edilmiş.

Bu yazıyı okuduysanız hemen bir aynanın karşısına geçin ve bir yaprak güvesinin torunu olduğunu düşünün, bir kaç yıl-bir kaç on yıl- sonra büyük ihtimalle bu teori veya benzeri bir teori ile karşı karşıya kalacaksınız kendinizi hazırlayın. Maymunlara olan sempatinizde de bir azalma grülebilir. Tabi amca oğlu olmadığınızı öğrendiğinizde aranızda bir soğukluk başlayabilir.
Konuyu burada sonlandırayım diye düşünüyorum, vermek istediğim mesaj şu;
Günümüz Genetik bilgisi DNA yapısının çözülmesiyle büyük oranda arttı. Diğer canlıların DNA yapısı çözüldükçe EVRİM konusu da aydınlanacak, böylece geçmişimiiz öğrenebileceğiz.
Ama bilimin bunu gerçekleştirebilmesi için şuna gereksinimi var;
Öncelikle eldeki verileri orta çağ bilimini ayakta tutmak için değil, 21. yüzyıl bilimini oluşturmak için kullanmalılar. Darvin, kendi olanaklarıyla yapabileceğinin belki de en iyii yaptı ve o dönemden beklenmeyecek bilgilerle teoriler oluşturdu. Ki Darvinin vaktinde DNA diye bir materyalin varlığı bile bilinmemektedir. yani canlının nasıl gelecek kuşakları etkilediği bilinmiyor. bu gün ise hala morfolojik kökenli teorilerin savunulması bilimin bazı konulara saplanmış olduğunu gösteriyor. Bilim elindeki bilgileri kullanarak gerçeği bulacakır kuşkusuz; gerçeği aslında hepimiz içimizde, 1 trilyon kere taşıyoruz. her an onu yapıyor, yıkıyor, değiştiriyor, yeniliyoruz. her hücremiz bunu bilirken biz henüz çözemedik o ayrı konu.

Bilimin elindeki verileri iyi değerlendirmesini ve de gerçeği gün ışığına çıkarmasını umuyorum. Biraz da Türk Bilim Adamlarını politikadan farklı bir şeyler yapmasını umuyoruz tabiii.

Dedem maymun muydu? Yoksa Yaprak Güvesi mi?

teorisel Evrim?

siyah beyaz XP ler burdaaaaaa….

lzcramcillll | 28 November 2001 20:55

Kopya yazılıma karşıyım, ancak gelişmeleri takip etmek adına XP nin siyah beyaz fotokopi kapaklı kopyalarını takip ediyorum. microsoft çok uğraşıp yapmış, ancak, beyazıt ve yazıcılar kopya yazılım piyasası bugün itibariyle Windows XP kpyalarını çalışır duruma getirmişler. bu gün aldığım 3 XP kopyasından biri internet bağlantısı ve aktivasyon kodu olmaksızın çalıştı. ancak crakc yapan arkadaşlar -aslen arkadaş değiliz- donanımda 51. değişiminden sonra XP çalışmayacağını kaydettiler. Uzun süredir takip ediyordum, ancak ilk kez düzgün çalışan bir XP kopyasına rastladım. bu kopya sadece 2,5 milyon biraz pazarlıkla 2,250 e kapatabiliyorsun. fotokopi kapaklı olan yazılımın garantisi yok, bazılarında ID var, bazı kopyalarda ise bu da kırılmış. henüz piyasaya çıkmayan, kopyalama aşamasında olan bir XP kopyası ise internet bağlantısı ve aktivasyon kodu gerektirmeden çalışıyor. üstelik aktivasyon kodu -crack yapan arkadaşlar, kodun gerekli sistem dosyasına kopyalanınca XPnin çalıştığını keşfetmişler- olmadığından her bilgisayara kopyalanabileceğini söylüyorlar. 14. XP kopyasında -ki bu kopyaların her biri farklı noktalardan ve farklı kopyacıların elinden çıkmış- iki çalışır kopya yakaladım. ilkincisi ilk internet bağlantısında su koyuverdi. 14. kopya az önca anlattığım kopya zaten. diğer 12si genel olarak yükleme hatalarıyla karşı karşıya bıraktılar. örneğin aktivasyon kodu kopyacıların büyük problemi, tespitimce. son dedikodulara göre microsoftun aktivasyon kodu hırsızlığı ve hatalı aktivasyon kodu olan bilgisayarlara, kopya yazılım olması muhtemel olduğundan internet bağlantısı sırasında virüs aşıladığı ve böylece yükleme yapmak isteyen bilgisayarı göçerttiği söyleniyor. bir başka dedikodu ise windows XPnin her internet bağlantısında bilgisayardaki bazı sistem dosyalarını kullanıcı görmeden gözden geçirmesi ve aynı anda aynı ID e sahip iki bilgisayarın bulunması halinde yine virüs yüklemesi yaptığı. bu dedikodular şöyle bir sonuca vardırıyor bizi..eğer orjinal bir XPniz varsa bile her an microsoftun virüs bombardımanına uğrayabilir ve sisteminizi ve de bilgilerinizi kaybedebilirsiniz. yani aldığınız XP cdsinin ID si çoktan kullanılmış olabilir ve siz aslında sahte durumunda kalmış bir Xp sahibi olmuş olursunuz. 92 dolar+kdv nin üzerine soğuk su için. çünki az önce anlattığım kopyayı yapan kişiler, ikinci bir konuda çalışıyorlar, buna da ID hırsızlığı diyorlar. buna göre XP içerisindeki bir sistem dosyasında -aslında bir çok dosyada bulunuyor- buluna IDyi kırıp çeşitli varyasyonlar deneyerek henüz satılmamış olması muhtemel olan Xp koylarının ID lerini tespit ederek -bu işlem biraz zor ve de bu abiler tarafından gizli tutulmakta- bunları yeni kopyalarda kullanmak ve böylece birden fazla ID nosuyla aktivasyon kodu alma denemesi yapmak. bu abiler ayrıca XP kopya cd sinde bir kaç antivirüs programı da koyuyorlar. Çalışabilir bir kopya XPnin fiyatı henüz belli değil. Kopya programlarında yaptığımız anketle böyle bir programın yine aynı fiyattan satılacağı fikrine sahip olduk. Bu arkadaşlar sonuçta programı toptancı kişiye satacaklar. bu kişide cd basacak sonuçta diye ekliyorlar. Son olarak bu görev aşkıyla yanıp tutuşan illegal olmakta kararlı arkadaşlar, yeni bir yöntem daha deneyeceklerini söylüyorlar… Ayrıntılarını yakında elde etmeyi umuyorum. http://lzcramcil.dostweb.com/

maksadın üretmekse çal kardeşim herşeyimi, hiç bir şey bırakma!!!

lzcramcillll | 24 November 2001 20:44

makat çalmaksa, cezalandırılmalı, ancak maksat var olan bir şeyi geliştirmekse, çalmak doğal. bir şiir yazacaksın, içinde belki hiç kimsenin bilmediği hisler var- yada sen başkalarının bildiğinden habersizsin- anlatmak istiyorsun anlatamıyorsun. ne yapacaksın okuyacaksın bir süre sonra okuduklarından yeni bir şeyler üreteceksin, herkes belki kelimelerini çaldığın şiirle bilecek ne anlatmak istediğini. belki de esinlendiğin kitap, yazı, kişiden daha bilindik olarak…..

bilim, tarihin tekerrür edeceğini ispatlamaya çalışıyor

lzcramcillll | 14 November 2001 20:15

ancak bu yazıyı yazmak için çok düşündüm. bilim tarihin tekerrür etmesi için çalışıyor. dünyayı kirleterek karanlık çağların gelmesine çalışıyor. bi şey daha modernleşme, tarih boyunca feraha ulaşma arzusu, hem insanların hayatını daha da sıkıntıya sokmuş, tarihte karın tokluğu için ve basit güvenlik için uğraşan insanoğlu, adını ve varlığını bile bilmediği dertlerin ortağı olmuştur modernizmle. bu konuya da değinmek lazım… gerçekten söylediğim gibi olup olmadığı konusunda kesin bir şey söyleyemem ancak şunu iç huzuruyla söyleyebilirim ki, bilim adamları ürettikleri buldukları, yada hernasılsa oluşturdukları insanlık için yeni ürünleri, yeni bir şeyler yaratmak için değil, yeni bir bina inşa etmek için değil, içinde bulundukları ve artık çökmekte olan binaları yamamakta kullanıyorlar. Kısaca hala bütün insanları canlı tutmaya çalışıyorlar, ilaç üretiyorlar, doktor üretiyorlar, hastane yapıyorlar; bunları yapmak için kendilerini, insanları, bizi ve geleceği yok ediyorlar. yarın dünya diye bir yer kalmayacak, bugün daha çok insan yaşasın diye. bu yaşayan insanların kaç milyonu acaba yaşıyor olmaktan memnun… -hatırlatma her gün ölümler çıkarıldıktan sonra dünya nüfusuna 120 bin kişi ekleniyor ve bu rakam her gün biraz daha artıyor. artışın bile arttığı bir dünya bizi daha ne kadar bakabilecek…- bilim aslında yeni bir şeyler yaptığını zannediyor. aslında yaptığı bu günün dün olduğunu ispatlamak