dışarıdakilere..
gecenin en olur olmaz saatlerinde duyulan şu düdük seslerim..yok düdük seslerim değil daha çok yalın sirenleri anımsatan korku yüklü çağrılarım,çağrışımlarım..şehrin farklı sokaklarında sürüdüğüm ayaklarımın gökyüzüne sinen yabancılaşmış,yalnız kalmış üfürüklerim..
şu asayiş her gece ber kemal diyorum sevgili düdüğüm..asayişim sürekli çok kemal.. yürüyorum işte.. hatta hızla hatta savrularak ve sendeleyerek yürüyorum ..meyhanelerimin masalarına çoktan park ettirildi tabureler..tüm gün yüzlerce beni yüzlerce üfürüğü taşıyan taburelerin romatizmalı ayakları çoktan tavana çevrildi..sadece adisyonların çeteleleri tutulup hesabımızın kesildiği,patronun bir cellat gibi iri göbeğini sıvazladığı camlı yüksek masadan yayılan köhne bir ışık dışında tüm kandiller itina ile söndürüldü..’’abi kapatıyoruz birazdan ekip gelir’’ diyen şef garsonum çoktan karısının koynuna yatırıldı..ikisinin de çok yorgun olduklarından ertelendi oğlan çocuk hasretleri..kızların çarşaflarının altlarına naylonlar serildi keskin bir sidik kokusu yayıldı odaya.. bir gecenin daha Z raporunu aldı patronlar..