bildirgec.org

Her ne hikmetse köfteleri mobilyalarından daha doyurucu olan Ikea , henüz Türkiye semalarına özel bir girişimde bulunmasa bile, İnternet iletişimine ayırdığı gani gani bütçesini ağzımız sulanarak izlediğimiz bir marka. Çok değil birkaç ay önce, sektör neferlerininki başta olmak üzere, bilimum inbox’a düşen ve Matrixvari hop-zıp efektleriyle şahane bir deneyimsel pazarlama örneği olarak kayda geçen Dream Kitchen’dan hemen sonra da hız kesmeden Pax Gardrop serisi için tasarlanmış Komini Garderoben’la karşı karşıyayız…

Tıpkı bilimum Ikea işi gibi Forsman & Bodenfors imzası taşıyan interaktif deneyim tasarımı, bizi Pax gardroplarının ne kadar kişiselleştirebilir olduğuna ikna etmeyi misyon edinmiş. Geniş bant bağlantıyla bile epey toraman kalan uygulama – totalde 20 mb’ın biraz üstünde – beş katlı bir apartman konseptinden yola çıkmış. Az da olsa Neighbours From Hell’i akla getiren uygulamada her katta oturan ve birbirleri ile ödedikleri aidat miktarı ve Ikea fanatizmleri dışında hiçbir ortak nokta bulunması mümkün olmayan beş karakter ve onların “Pax dolaplarına hayranım çünkü…” gerekçelerini izliyoruz.

Biliyoruz ki kemer seçmek problematik bir mevzu… Aslında kemer başlı başına antipatik bir nesne ama olayımız bu değil. Egokast‘ın ürettiği bu kemerde toka yerine 3″ lik bir LCD ekran var, siz de SD kartınıza yüklediğiniz maksimum 2 GB’lık videonuzu burda oynatıyorsunuz. Artık önceki geceki “homebrew” videonuzu mu oynatırsınız naparsınız bilememekteyim lakin 279 $’a satılan “top 5 gadget” listesinde tepeye oynayacağı kesin…

31 agustos’a neden bu kadar cok zaman var

herkes bir aydır bahardan (geldiğinden, gelmediğinden gelmeyeceğinden), yazdan kuşlardan böceklerden bahsediyor, sanki her sene aynı şeyi yaşamıyormuşuz gibi. ama siz yine de bakmayın bu kadar atıp tuttuğuma… benim naçizhane bünyemde de bahar; kat kat giysilerden kurtulma, neşe içinde deniz kenarında oturma hatta özgüven kotası tutturulmuşsa aşık olma etkisi yapıyor. (bakınız şu cürete) ama gelin görün ki bu sene ilk kez keşfettiğim bir bahar depresyonu durumu var. kış boyunca içinizde büyütüp beslediğiniz sevgi partikülleri, şu “yoldan çıkarıcı” bahar aylarında hedefe kitlenemiyorsa sizi boğmaya başlıyor. ondan sonrası daha vahim, her şeye ve herkese karşı somurtuk bir tavır geliştirme en kötüsü de uğraşacak bir kişi /nesne bulamayıp kendinizle didişme… sonucu mu, kaç gündür evden çıkasım yok, güneş beni korkutuyor. bir an evvel yaz gelsin, bu bahar benim için çok med-cezir…

bu da disney düğünü

yasaklanmış apple reklamları

dreamcatcher filminden çok etkilenen, ben de isterim diyenlere

buyrun size marketing mucizesi