bildirgec.org

Chat Noir 1

11 yıl önce üye olmuş, 236 yazı yazmış. 151 yorum yazmış.

Plaj Radyosu

Chat Noir 1 | 24 June 2008 20:48

Sahilde müzik dinlemek için bir mp3 çalar ideal olabilir. Ancak bu sizi dış dünyadan soyutlar. Dalgaların ya da martıların sesini duyamazsınız. Belki de çocuğunuz denizden size sesleniyordur. Bu ilginç tasarımlı radyo sayesinde plajda rahat rahat kitabınızı okurken bir yandan müzik dinleyebiliyorsunuz. Üstelik dış dünyadaki seslerden soyutlanmadan. Bu arada herkeste bulunmayan bir radyoya sahip olmanın ayrıcalığını yaşamak da cabası. Detaylı bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.

Kuraldışı

Chat Noir 1 | 23 June 2008 20:05

Nil gün’ü belki çoğunuz tanıyorsunuzdur.Hani şu son derece güler yüzlü hayata pozitif bakan üzerinden ışık ve mutluluk akan kadın.Bir ara televizyonda bir programı da yayınlanıyordu.Bireysel gelişim ile ilgili hayatta mutlu ve başarılı olmakla ilgili çekim yasası,nlp vb kitapları var.Aynı zamanda sınav stresini yenmek,rahatlamak,zayıflamak,çakralar vb.konularda hipnomeditasyon ve motivasyon cd’leri var.İşte kuraşldışı.com’da kendisine ait yayınlara ve pek çok ilginç yazıya ulaşabileceğiniz bir site.Ben zaman zaman okuyorum.Bazen nil gün’ün cd’lerini dinliyorum.İnsanı sakinleştirdiğini söyleyebilirim. Herkesin sınav stresi,hayat mücadelesi,geçim derdi vb pek çok stres altında olduğu şu günlerde belki bir faydası olur diye düşündüğümden sizlerle paylaşmak istedim.

Ateş Böcekleri

Chat Noir 1 | 23 June 2008 17:43

Yıldızlar ateşböceği sanılmaktan korkmazlar demiş Tagore. Ateş böcekleri gerçekten enteresan hayvanlar. Bir keresinde bahçeden topladığım ateşböceklerini bir şişenin içine koyup odama getirmiştim bakalım ışık yayacaklar mı diye.Odam karanlıktı ve ışıklarını görememiştim.Belki de gerçek ateş böceği değildiler.Nasıl ışık saçtıklarını merak ediyordum.Bunu daha önce görmemiştim. Bu sorunun cevabını hiç beklemediğim bir zamanda aldım. Zannedersem bu ay içinde bir akşam vakti saat 9 gibiydi.Mahallemizdeki köpeklere su vermek ve kendi köpeğimi gezdirmek için dışarıdaydım.Otların içinde ışıldayan cisimler fark ettim.Sanki uzaylılar yeryüzüne inmiş gibi anlatıyor olabilirim ama benim için son derece ilgi çekici şaşırtıcı ve heyecan vericiydi.İlk başta ne olduklarını anlayamadım.Bir elimde köpeğimin tasması bir elimde su şişesi sadece şöyle diyebildim;”kışt benden uzak durun.”İşte ışıldayan ateş böceklerini gördüğümde ağzımdan dökülen ilk sözcükler.Böyle romantik ve hoş bir an için ne enteresan bir cümle.Otların arasındaydılar.Işıldıyorlardı.Işıkları yanıp sönüyordu.Çok hoş gözüküyorlardı.Uzaktan karanlıkta ışıldamalarını seyrettim.Büyülenmiş gibiydim.Ancak yinede köpeklerin suyunu bulunduğum yerdeki su kabına koydum.Daha iç kısımlara gidemedim.Yani otların arasına şu yılbaşında ağaçlara taktığımız lambalardan koysak belki bu kadar güzel durmazlardı. İşte ateş böcekleriyle ilk tanışmam böyle oldu.Zaten oldum olası ışıklı şeyleri sevmişimdir.İnternetten okuduğuma göre ateş böcekleri soğuk ışık yayıyorlarmış yani yaydıkları ışık ısı yayarak kendilerini rahatsız etmiyormuş.Ne Muhteşem hayvanlar! Umarım yine karşılaşırız.

2008 Avrupa Kupası

Chat Noir 1 | 23 June 2008 17:41

En son Hırvatistan ile çok çekişmeli bir maç yaşadık.Maçın sonunda Hırvat sporcular ağladığında içim biraz burkulmadı değil.Ama bizim kazanmamız gerekiyordu. Ve kazandık.Onlarda iyi mücadele ettiler.İşin enteresan tarafı.son bir dakika kala 1-0 kaybediyorken atağa geçip sonuçları lehimize çevirmemiz oldu.Sabaha kadar herkes arabalarıyla sokakta sevinç çığlıkları atıp durdu.Sevinç çığlıkları güzeldi ama o sevinçle silahlar atılmasaydı daha iyi olurdu.Çünkü yanlışlıkla isabet edebilecek bir kurşun sevinçli bir günü bir yas gününe çevirebilir.Akıldan çıkarmamak lazım.Umarım Avrupa kupasını kazanırız.Ben Fatih’in aslanlarına güveniyorum.Ve umarım futbolda gösterdiğimiz başarıyı daha birçok alanda göstererek ülkemizi ileriye daha ileriye götürmeyi başarırız.Milli takımımıza başarılar diliyorum.

Martha Stewart Show

Chat Noir 1 | 17 June 2008 22:40

Sabahları vakit buldukça, tabi benim sabah dediğim öğlene doğru oluyor,Martha Stewart showu izliyorum.Programında çoğunlukla, ilginç yemek tariflerine,pratik bir takım bilgilere,dekorasyonla ilgili konulara yer veriyor.Kendisinin üç köpeği var.Sanırım bir çiftlikte yaşıyor.Hayvanları,doğayı ve yemek yapmayı seviyor.Program konuklarına her gün çok sayıda hediye dağıtıyor. Yalnız ilgimi çeken ve sizlerle paylaşmak istediğim nokta yemek tarifi yaparken kullandığı malzemeler çoğunlukla kendi ülkesinden.şu bölgenin kabağı,bilmem nerenin domatesi diyor.Çiftçilerimizi destekleyelim diyor.Organik sebze ve meyve kullanmayı teşvik ediyor.Bense bizim yemek tarifi programlarında hiç böyle bir şeye rastlamadım.Sanırım bunun bir tarım ülkesiyken hemen hemen tüm tarımsal ürünleri yurtdışından ithal eder hale gelmemiz ile bir lakası var. Onlar gelişmiş bir sanayi ülkesiyken bile tarıma destek veriyor.Çiftçisine arka çıkıyor.Kendi ülkelerinin kültürlerinin tanıtımını yapıyorlar bizse üreteceğimize, kendi çftçimizi destekleyeceğimize onlara hayran hayran bakıp ithalata devam ediyoruz.Onlar ucuza organik ürünleri yiyiyorlar.Biz hormonluları,radyasyonluları yiyerek pahalı organik meyve ve sebzelere uzaktan el sallıyoruz..Bu fasit daireyi kırarak yeniden üreten,kendine yeten,yatırım yapan ve daha çok ihraç eden bir ülke haline gelmeliyiz.Marthanın blog sayfasına buradan ulaşabilirsiniz.

Apartmanda Köpek Beslemek

Chat Noir 1 | 17 June 2008 12:51

En iyi dostlarımız köpekler, köpek sesinden rahatsız olan komşularımız ve bu komşulardan rahatsız olan bizler.Evet yazdığım bu cümle aslında anlatacaklarımı özetliyor.Eğer sizde benim gibi bir hayvanseverseniz ve evinizde köpek besliyorsanız bu yazım ilginizi çekecektir.Geçen gün babamın tavsiyesi ile internette bir makale okudum.Çoğumuzun köpeği sanırım kapının önünde bir gürültü olduğunda,başka bir köpek sesi duyduğunda yada kapı çaldığında havlıyordur.Tabi bu durumda dünyanın en gözde şehirleri olan miami,newyork,paris yada londradan taşınarak bizim apartmanımıza yerleşmiş olan(!), daha önce köyle toprakla hiç alakaları olmayan(!) komşularımız rahatsız oluyorlardır.Hatta içlerinden ileriye giderek köpeğimizi şikayet edenler bile oluyordur.Bu durumda ne yapmak lazım? İşte bu sitede bu konuyla ilgili çok önemli ve gerekli bilgilere ulaşabilirsiniz.Köpeğiniz şikayet edilerek dava açıldığında kendinizi nasıl savunabilirsiniz?Davayı lehinize sonuçlandırarak apartman dairenizde sevgili köpeğinizle mutlu mesut nasıl yaşarsınız?Tüm bu bilgiler bu makalede yer alıyor.Umarım hoşunuza gider ve faydalı olur.

Apartman Dairesinde Ağaç Yetiştirmek

Chat Noir 1 | 13 June 2008 14:54

Ceviz gerçekten yararlı ve pahalı bir kuruyemiş.Daha önceki yazımda evde erguvan ağacı yetiştirdiğimi yazmıştım.Ama hepsi bu kadar değil.Aynı zamanda ceviz,iğde,çınar,balkabağı,gül,beyaz dut ve portakal (limonda olabilir emin değilim) da yetiştiriyorum.Anlayacağınız ben yediğim hiçbir meyvenin çekirdeğini çöpe atmıyorum.Her çekirdeğe on binlerce,yüz binlerce meyve verebilecek ağaç gözüyle bakıyorum.Hayranlık,hoşnutluk ve sevinç duyuyorum.O beya dut veren ağacın altında dut toplarken Allah’a böyle güzel bir meyveyi yarattığı için şükrediyorum.Ceviz konusuna gelirsek ileride bir ceviz bahçesi kurmayı düşünüyorum.Tabi bu düşüncemde komşumuzun bana ekmek için verdiği 12 cevizden 5 inin yeşerip beni heycenlandırmalarının mutlu etmelerinin büyük bir payı var.Uzun zaman aldı tabi yeşermeleri.Bir kaç ay sabırla bekledim ve suladım yoğurt kovalarına ektiğim cevizlerimi.Bir tanesini bahçeye ektim henüz 15 santimken,gerçi evdekiler kadar çok ilgilenemediğimden o daha az sağlıklı gözüküyor.Ancak evdekiler yavaş yavaş büyümeye devam ediyorlar.Camımın önünde duruyorlar.Bende onları sabırla sulayıp sabırsızlıkla büyümelerini bekliyorum.Büyümelerini izlemek çok eğlenceli.Hergün yeni bir umutla güne başlıy or insan.Aynı saksıda çıkan iki tanesini büyük bir saksıya aldım.Dutların çıkması ise neredeyse 15 günü bulmadı.Beyaz duta bayılırım.Bütün sene dutların olgunlaşacağı zamanı bekledim.evdeki dutlar ise yeni ektiğim için henüz 1 santimler.Çınarda ekmiştim.Onlarda çıktı.Önce 2 yaprak sonra üçüncü sonra dördünncü.onlarda henüz bir santim.ama bir gün ulu çınarlar olacaklar inşallah.Çınarların tohumları ise at kestanesine benziyor,dikenliymiş gibi gözüküyor,yuvarlaklar ve çoğunlukla iki üç salkım halinde bulunuyorlar.aslında kısaca çınar ağaçlarının altına baktığınızda gördüğünüz o tüylü şeyler.O tüylü tohumlar rüzgarda savruluyor.Uçlarında tohumlar var.Onları toplayıp ekmiştim.Balkabaklarını ise yine çekirdeklerinden yetiştirdim.Çok su istiyorlar.ektikten sonra müthiş bir hızla çıktılar.Büyümeye devam ediyorlar.İğdeler yavaş büyüyorlar.Bir iğde çekirdeğini ekmenizi tavsiye ederim.Toraktan nasıl çıktıklarını ve çekirdeklerinden nasıl sıyrıldıklarını görmelisiniz.Gülleri de yine tohumlarından yetiştirdim.Çoğunlukla güller açıp solduktan sonra üzerlerinde tohum oluşturuyorlar.Onları topladım.Ortadan ikiye kesip yardım.İçlerinde bir sürü çekirdek var.Yanlız içlerinde kıymık gibi küçük dikenler var dikkatli olun.Neyse gülü seven dikenine katlanır.Çok sayıda çekirdek ekmiştim.Şimdi 11 tane gülüm var.Birde Erguvan ağacının keçi boynuzuna benzeyen tohumlarını topladıktan sonra fazla bekletmenizi önermem.Çünkü ben çok sayıda oldukları için bir kısmının çekirdeklerini çıkarıp bir kısmını torbada bırakmıştım.Daha sonra torbanın içinde küçük böcekler gördüm.Çekirdeği yemek için oradalarmış zaten.Neyse onları da öldürmedim.Dışarı attım.İnanın bana bu ağaç yetiştirmek,toprakla uğraşmak çok zevkli bir iş.Biraz sabır biraz emek.Mutlu olmak istiyorsanız bir deneyin derim.Dünyamızın,ülkemizin yeşile ve bizim ekeceğimiz ağaçlara ihtiyacı var.Hepinizi bu konuda duyarlı olmaya ve göreve davet ediyorum.

Evde Ağaç yetiştirmek

Chat Noir 1 | 12 June 2008 14:50

Ceviz gerçekten yararlı ve pahalı bir kuruyemiş.Daha önceki yazımda evde erguvan ağacı yetiştirdiğimi yazmıştım.Ama hepsi bu kadar değil.Aynı zamanda ceviz,iğde,çınar,balkabağı,gül,beyaz dut ve portakal (limonda olabilir emin değilim) da yetiştiriyorum.Anlayacağınız ben yediğim hiçbir meyvenin çekirdeğini çöpe atmıyorum.Her çekirdeğe on binlerce,yüz binlerce meyve verebilecek ağaç gözüyle bakıyorum.Hayranlık,hoşnutluk ve sevinç duyuyorum.O beyaz dut veren ağacın altında dut toplarken Allah’a böyle güzel bir meyveyi yarattığı için şükrediyorum.Ceviz konusuna gelirsek ileride bir ceviz bahçesi kurmayı düşünüyorum.Tabi bu düşüncemde komşumuzun bana ekmek için verdiği 12 cevizden 5 inin yeşerip beni heyecanlandırmalarının, mutlu etmelerinin büyük bir payı var.Uzun zaman aldı tabi yeşermeleri.Bir kaç ay sabırla bekledim ve suladım yoğurt kovalarına ektiğim cevizlerimi.Bir tanesini de bahçeye ektim henüz 15 santimken,gerçi evdekiler kadar çok ilgilenemediğimden o daha az sağlıklı gözüküyor.Ancak evdekiler yavaş yavaş büyümeye devam ediyorlar.Camımın önünde duruyorlar.Bende onları sabırla sulayıp sabırsızlıkla büyümelerini bekliyorum.Büyümelerini izlemek çok eğlenceli.Her gün yeni bir umutla güne başlıyor insan.Aynı saksıda çıkan iki tanesini büyük bir saksıya aldım.Dutların çıkması ise neredeyse 15 günü bulmadı.Beyaz duta bayılırım.Bütün sene dutların olgunlaşacağı zamanı bekledim.evdeki dutlar ise yeni ektiğim için henüz 1 santimler.Çınarda ekmiştim.Onlarda çıktı.Önce 2 yaprak sonra üçüncü sonra dördünncü.Onlar da henüz bir santim.ama bir gün ulu çınarlar olacaklar inşallah.Çınarların tohumları ise at kestanesine benziyor,dikenliymiş gibi gözüküyor,yuvarlaklar ve çoğunlukla iki üç salkım halinde bulunuyorlar.Aslında kısaca çınar ağaçlarının altına baktığınızda gördüğünüz o tüylü şeyler.O tüylü tohumlar rüzgarda savruluyor.Uçlarında tohumlar var.Onları toplayıp ekmiştim.Balkabaklarını ise yine çekirdeklerinden yetiştirdim.Çok su istiyorlar.Ektikten sonra müthiş bir hızla çıktılar.Büyümeye devam ediyorlar.İğdeler yavaş büyüyorlar.Bir iğde çekirdeğini ekmenizi tavsiye ederim.Toraktan nasıl çıktıklarını ve çekirdeklerinden nasıl sıyrıldıklarını görmelisiniz.Gülleri de yine tohumlarından yetiştirdim.Çoğunlukla güller açıp solduktan sonra üzerlerinde tohum oluşturuyorlar.Onları topladım.Ortadan ikiye kesip yardım.İçlerinde bir sürü çekirdek var.Yalnız içlerinde kıymık gibi küçük dikenler var dikkatli olun.Neyse gülü seven dikenine katlanır.Çok sayıda çekirdek ekmiştim.Şimdi 11 tane gülüm var.Birde Erguvan ağacının keçi boynuzuna benzeyen tohumlarını topladıktan sonra fazla bekletmenizi önermem.Çünkü ben çok sayıda oldukları için bir kısmının çekirdeklerini çıkarıp bir kısmını torbada bırakmıştım.Daha sonra torbanın içinde küçük böcekler gördüm.Çekirdeği yemek için oradalarmış zaten.Neyse onları da öldürmedim.Dışarı attım.İnanın bana bu ağaç yetiştirmek,toprakla uğraşmak çok zevkli bir iş.Biraz sabır biraz emek.Mutlu olmak istiyorsanız bir deneyin derim.Dünyamızın,ülkemizin yeşile ve bizim ekeceğimiz ağaçlara ihtiyacı var.Hepinizi bu konuda duyarlı olmaya ve göreve davet ediyorum.

Bir Güzel Erguan Ağacı

Chat Noir 1 | 12 June 2008 13:45

Merhaba arkadaşlar,
tabiki bu gördüğünüz erguvan ağacını ben evde yetiştirmedim.Ancak böyle bir girişimim var.Erguvan ağaçlarını çok severim.Pembe pembe açan çiçekleri beni büyüler.Hele birde deniz kıyısındaysalar.Birkaç ay önce çevremde gördüğüm güzel erguvan ağaçlarından birine bakarak bu ağacın tohumlarını nasıl elde edebileceğimi düşünüyordum.Derken ağacın üzerinde keçi boynuzuna benzeyen sarkan kısımları farkettim.Yeşil fasulyenin kahverengisine de benziyorlar.Onlardan bir kısım topladım.İçlerinden çekirdeklerini çıkarttım ve evde yoğurt kovalarının ve küçük naylon torbaların içini toprak doldurarak elde ettiğim saksılara ektim.Yanlış hatırlamıyorsam yaklaşık bir ay sonraydı.Ektiklerimden iki tanesi çıktılar aynı saksıda.Şimdi her sabah ne kadar büyüdüklerine bakıyorum.2-3 günde bir onları suluyorum.Ve bir gün kocaman güzel ağaçlar olacaklarını hayal ediyorum.Bu benim için çok dinlendirici ve huzur verici bir hobi.Hepinize yediğiniz meyvelerin çekirdeklerini evinizde kendi oluşturduğunuz özel saksılara yada dışarıya toprağa ekmenizi öneriyorum.Bu dünyada sizin de bir dikili ağacınız olsun.Küresl ısınmayı önlemek için sizin de bir katkınız olsun.Evde yetiştirmeye çalıştığım diğer ağaçlarla ilgili bilgilere diğer yazımda devam edeceğim.

Oynayan Köpek

Chat Noir 1 | 03 March 2008 09:35

Çok hoşuma giden bu sevimli videoyu sizlerle paylaşmak istedim.Köpekler sadık ve sevimli dostlar olabildikleri gibi müzikten ve oynamaktan da hoşlanabiliyorlarmış.Videodaki bir sokak köpeği.Lütfen sokakta yaşayan köpekler ve kediler için evimizdeki artan yemekleri kemik artıklarını ekmekleri sokakta uygun yerlere bırakalım.Mümkünse ve boş vaktimiz varsa kasap ve restaurantlardan artan yiyecekleri toplayarak onlara götürelim.Onlarda hem mahallemizi korusunlar hem de bize arkadaşlık etsinler.Benim yiyecek getürdüğüm yavrulardan biri benim kendi köpeğimi tasmasıyla bile gezdiriyor.Köpeklerden korkanlar bu devir insanlardan korkma devri.Köpekler en sadık dostlarımızdır.Onlara karşı iyi niyetli olun,onları sevin,korktuğunuzu belli etmeyin ve koşmayın,artan yiyecekleri onlara verin.Dünya sadece insanlara ait değil.Lütfen bencil olmayalım.Saygı ve sevgi bekliyorsak,hem insanlardan hem hayvanlardan,onların doğal yaşamlarına saygı gösterip onları sevelim.Siz herşeyi kontrol etmeye çalışan,edebileceğini zanneden ve kendinizi dünyanın en akıllısı zanneden insanlar bence sizler kontrol altında tutulmalısınız.Bu sözüm hayvanları ve bitkileri sevmeyenler içindi.