Orphan

İspanyol Jaume Collet-Serra’nın yönetmenliğini yaptığı 2009 tarihli Amerikan yapımı ”Orphan” (Evdeki Düşman) filminin başrollerini Vera Farmiga, Peter Sarsgaard ve Isabelle Fuhrman gibi isimler paylaşıyor. Senaryo ve hikaye ise David Johnson ve Alex Mace’a ait. Genç bir çift olan Kate ve John, yeni doğacak olan bebeklerinin doğum sırasında beklenmedik ölümüyle sarsılırlar. Bir süre sonra normal hayatlarına geri dönmek ve doğmamış çocuklarının yerini doldurmak için evlat edinmeye karar verirler. Yetimhanede diğer çocuklardan ayrı bir odada resim çizen, şarkı söyleyen ilgi çekici ve son derece akıllı görünen Esther’den etkilenirler. Ve onu evlat edinmeye karar verirler. Garip giyimi ve farklı duruşuyla daha en başta çiftin diğer çocukları tarafından dışlanan Esther zamanla evdeki herkesi etkisi altına almaya başlar. Esther’in bulunduğu çevrede olan garip olayların artmasıyla Kate, küçük kızda doğru olmayan bir şeylerin olduğunu farkeder. Ancak bu durumu kocasına inandırmakta zorluk çeker. Olaylar daha ciddi boyutlara varıp ailedeki herkesin hayatını tehlikeye soktuğunda Esther’in göründüğünden farklı olduğu anlaşılacaktır.

Orphan

Roald Dahl‘ın başarılı eseri “Charlie and the Chocolate Factory“, 2005 senesinde Tim Burton tarafından sinemaya aktarılmıştı. ‘En İyi Kostüm Tasarım’ dalında oscar adayı olan filmde, Johnny Depp, Helena Bonham Carter, Freddie Highmore, Noah Taylor, Christopher Lee de yer almıştı.
Aradan 4 yıl geçmişti ki, Willy Wonka ve Charlie’nin fantastik macerası tekrar karşımıza çıkmaya hazırlandığı duyuruldu. Ancak, bu kez bambaşka bir şekilde; ‘müzikal’ olarak seyirciyle buluşacak.
Müzikalin çekimlerine henüz başlanmaması bir yana, oyuncu seçimi hakkında da hiçbir açıklama yapılmadı, fakat merakla beklenen yapımın yönetmeni açıklandı; Sam Mendes.
TV kanalı için 1993 yılında “Cabaret” ve 1996 yılında “Company” olmak üzere iki defa müzkal çekmiş olan Oscar Ödüllü yönetmen Mendes’in yeni uyarlaması şimdiden merak konusu oldu.

Chandler Sprague ve David Boehm‘in birlikte yazdıkları “A Guy Named Joe” adlı hikaye, 1943 senesinde Dalton Trumbo tarafından senaryolaştırılarak Irene Dunne ve Spencer Tracy‘nin başrollerini paylaştığı “A Guy Named Joe” adında bir drama filmi çekildi. ‘En İyi Senaryo’ dalında Oscar adayı olan yapım, 1989 senesinde 3 Oscarlı yönetmen Steven Spielberg tarafından “Always” adını alarak yeniden beyazperdeye uyarlandı.
Oscar Ödüllü aktris Holly Hunter ve yine Oscar Ödüllü aktör Richard Dreyfuss‘un başrollerini paylaştıkları yapımda Audrey Hepburn, Brad Johnson ve John Goodman gibi isimler de yer alıyor.

Pete, sevgilisi Dorinda ile birlikte yaşayan bir itfaiye memurudur. Ancak, Pete’nin işi, normal itfaiye memurlarınınkinden daha tehlikelidir; çünkü Pete, kara yoluyla müdahale edilemeyen yangınlara hava yoluyla müdahale eden bir itfaiye pilotudur ve yaptığı işin tehlikesi en çok Dorinda’yı endişelendirmektedir. Kulede görev yapan ve aynı amanda uçak kullanmayı da bilen genç Dorinda, Pete’den, işini bırakıp, yangın söndürme eğitimi veren bir öğretmen-itfaiye memuru olmasını ister. Dorinda’nın korkularını anlayan Pete, işine aşık olmasına rağmen genç kadının teklifini kabul eder.

“Natural Born Killers“, “W.“, “Nixon“, “Alexander“, “U Turn“, “Salvador” gibi başarılı yapımların yönetmenliğini yapan 3 Oscarlı, New York doğumlu sinemacı Oliver Stone‘nin yönetmenliğini üstlendiği 1991 yapımı sinema filmi “The Doors“, 1965 yılında Los Angeles’da kurulan ve müzik tarihinin kilometre taşlarından biri olan The Doors müzik grubunu ve grubun olaylı ismi Jim Morrison‘u anlatıyor.
Los Angeleslı aktör Val Kilmer‘in başrolde yer aldığı filmde Meg Ryan, Kyle MacLachan, Kevin Dillon, Michael Madsen, Frank Whaley, Michael Wincott, Sean Stone ve Kathleen Quinlan gibi isimler rol alıyor.

Sinemaya yeteneği olmadığını anlayan Jim, başınabuyruk bir gençtir. Zamanla, yazdığı amatör şarkısözleri ve gitarıyla çıkardığı melodiler sayesinde keşfedilip, arkadaşlarıyla kurduğu; ‘The Doors’ adını verdiği grubuyla barlarda konser vermeye başlayan Jim, istediği şeyin müzik olduğunu da anlamıştır. Kendi şarkılarını çalan grup, yapımcılar tarafından da ilgi görür ve çok geçmeden grup kendini stüdyoda, albüm kaydını tamamlarken bulur.

Vendela Vida ve Dave Eggers‘in (aynı zamanda yakında vizyona girecek olan “Where The Wild Things Are“ın senaristlerinden) senaryosunu yazıp, “American Beauty” ile Oscar Ödülü kazanan ve 2008 yılında vizyona giren “Revolutionary Road“ın da yönetmeni olan Sam Mendes‘in yönetmenliğini yaptığı “Away We Go“da, Amerikan aktör John Krasinski ve Maya Rudolph başrolleri paylaşıyor.

6 aylık hamile olan Verona, erkek arkadaşı Burt ile yaşamaktadır. Burt’ın ısrarına rağmen, evlenmek istemeyen Verona, 22 yaşında anne ve babasını kaybetmiştir ve geriye sadece başka şehirlerde yaşayan kızkardeşleri kalmıştır. Evli olmamalarına rağmen evli bir çiftten farksız olan ikili, yaşadıkları derme çatma evi terkedip, şanslarını farklı şehirlerde denemek için yola koyulur.
Phoenix’den Montreal’e uzanan ve kızkardeş/arkadaş ziyaretleriyle geçen yolculuklar, çiftin sabırsızlıkla beklediği bebekleri ve bir süre sonra sahip olacakları ‘anne’ ve ‘baba’ sıfatları hakkında düşünmelerine ve hayatı tüm yönleriyle görmelerine sebep olacaktır.

PAM Kısa Film Festival, bu sene 7. yaşını kutluyor. 21 – 23 Ekim arasında gerçekleşecek olan festivalde, kısa filmcilerin 1 Ekim gününe kadar gönderdikleri (20 dakikalık belgesel, canlandırma ve kurmaca türündeki) yapımlar gösterilecek. Ulusal bir etkinlik olan PAM Kısa Film Festivali’nin jürisinde bu sene Oktay Güzeloğlu ve Vural Çavuşoğlu‘nun yanısıra, çeşitli üniversitelerin iletişim bölümü profesörleri de bulunmakta. Film gösterimleri, Mecidiyeköy Profilo Alışveriş Merkezi, Salon 1’de; saat 13:00 – 17:30 arasında yapılacaktır. Festival kapsamında gösterimi yapılacak olan filmlere buradan ulaşabilirsiniz.

Woody Harrelson, Ben Foster‘ın başrollerini paylaştıkları, “I’m Not There.“in senaryo yazarlarından biri olan Oren Moverman‘ın yönetmenliğini yaptığı 2009’un merakla beklenen yapımlarından “The Messenger“ın ilk trailer videosu yayınlandı. Videoyu buradan, buradan, buradan ya da buradan izleyebilirsiniz.

“Cape Fear” ile ‘En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu’ dalında Oscar adayı olan Kaliforniyalı aktris Juliette Lewis, “Schindler’s List” ile ‘En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu’ ve “The English Patient” ile ‘En İyi Erkek Oyuncu’ dalında Oscar adayı olan aktör Ralph Fiennes ve “What’s Love Got to Do with It” adlı yapımla ‘En İyi Kadın Oyuncu’ dalında Oscar adayı olan Angela Bassett‘in başrollerini paylaştıkları bilim-kurgu yapımı “Strange Days“, “Point Break“in yönetmeni Kathryn Bigelow tarafından çekildi. ‘Bilim-Kurgu Sineması’ denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan James Cameron‘ın senaryosunu yazdığı yapım, adeta bir kurgu harikası.

Küçük bir alete takılan klip yüklü kasetleri satarak para kazanan Lenny, yaptığı işin yasadışı olduğunu bilmesine rağmen hayatında anlam yükleyeceği bir şey olmadığı için satış yapmaya devam etmektedir. Bu klip yüklü kasetlerse, yüzyılın keşfedilmemiş en büyük buluşu; maceraperest insanların yerlerinden bile kımıldamadan dilediği şeyi yapabilmesini sağlamaktadır. Başın üst kısmına takılan bir kasket sayesinde daha önce yaşanıp da kasetlere kaydedilmiş olayları, kendi yaşıyormuş gibi tekrar tekrar yaşayabilen insanlar, zamanla bu değerli buluşun müptelası olmaya başlayacaklardır.

“O, sıradan bir yerde, hayatını sıradışı yapacak birini buldu…”
Senaryosunu Mike Rich‘in yazdığı Gus Van Sant‘ın yönettiği, edebiyat ve basketbola yeteneği olan 16 yaşındaki Afro-Amerikan genç ile Pulitzer ödülü aldığı ilk romanından sonra insanlara küserek kendini evine kapayıp sadece kendisi için yazmayı seçen yaşlı bir yazarın dostluğunu anlatan, başrollerinde Sean Connery ve Rob Brown‘ın oynadığı 2000 yılı yapımı etkileyici bir film.

Eddie Murph‘den, damak tadında..

Filmin başrol oyuncusu Evan (Eddie Murphy) finans sektöründe çalışan, başarılı ve kariyerli bir yöneticidir. İşi onun için her zaman birinci plandadır. İşlerinden dolayı 7 yaşındaki kızı Olivia (Yara Shahidi) ile ilgilenecek zamanı yoktur. Olivia’nın kendi dünyasındaki hayali arkadaşları Kupida, Mopida ve Sopida isimli prensesler ve Qwali isimli kraliçe birgün Evan’ın düşüşe geçen kariyerini yeniden ve en üste taşıyacak birer kahraman haline dönüşeceklerdir. “Goo-gaa” adındaki battaniyeyle başlayan bu macera, Eddie Murphy farkı ile keyifli bir filme dönüşüyor. Komedi, dram ve fantastik yapıların bir araya getirdiği film, daha ziyade animasyon filmleri ile tanınan Karey Kirkpatrick tarafından çekilmiştir.