1989 senesinde, Türkiye’nin ücba köylerinden birinde bir takım tuhaf olaylar yaşanmıştır. Bazı gazetecilerin durumu kamuoyuna bildirme girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlanması ve köy sakinlerinin korkuyla gelen suskunluğu, cesaretli gazeteci H.B.’nin merakını cezbeder ve H.B., köye gitmeye karar verir. Köyü cinlerin bastığına inanan köylülerin çekincesine rağmen istediği veriyi yakalayamayan H.B., kamerasını küçük bir çocuğa vererek İstanbul’a geri döner. Olayımız tam da burada başlamaktadır, zira genç adam kamerasını bırakıp gittikten sonra köyde yedi kişi bu varlıklar tarafından öldürülmüştür. Jandarmaların sorguladığı H.B.’nin ise serbest bırakıldıktan sonra sırra kadem basması olaya bir kat daha gizem katacaktır.

İspanyol yönetmen Álex de la Iglesia‘yı 2008 senesinde gösterime giren “The Oxford Murders” adlı gerilim filminden tanıyoruz. İspanyol yönetmenin 1995 senesinde çektiği gerilim suç komedisi “El día de la bestia“, Şeytan ve rahip ikigeninin ilk önemli örneklerinden biridir. Senaryosu Jorge Guerricaechevarría ve yine Álex de la Iglesia tarafından yazılan yapımda Álex Angulo, Santiago Segura, Armando De Razza, Nathalie Seseña, Maria Grazia Cucinotta, Terele Pávez ve Gianni Ippoliti gibi isimler rol alıyor. 2 Milyon Dolarlık bütçeyle İspanya’da çekilen film, İngilizce’ye “The Day of the Beast” olarak çevrildi. Sekiz dalda Goya Ödülü adayı olan “El día de la bestia”, altı dalda Goya Ödülü’nün sahibi oldu.

Gary McKendry‘nin “Everything in This Country Must” adlı kısa yapımından sonraki ilk uzun metraj deneyimi olan “Killer Elite“, 2011 senesinde çekildi. Ranulph Fiennes’in eserinden uyarlanan filmde aksiyon filmlerinde rol alan Jason Statham, Oscar adaylığı bulunan İngiliz aktör Clive Owen ve usta aktör Robert De Niro yer alıyor. İngiltere, Avusturya ve Ürdün’de çekilen 105 dakikalık aksiyon gerilimi, gerçek bir öyküden uyarlandı. Filmin müzikleri Reinhold Heil ve Johnny Klimek tarafından yapıldı. Tipik bir ’emekli ajanın efsanevi dönüşü’ filmi olan “Killer Elite”, üç baş aktörün performansı için seyretmeye değer.

“24” adlı TV dizisi ve onlarca sinema filminde rol alan Kiefer Sutherland‘in Alan Smithee ile birlikte yönettiği sinema filmi “Woman Wanted” (Aşk Üçgeni), 2000 senesinde gösterime girdi. Joanna McClelland Glass’ın romanından uyarlanan filmde Sutherland’in yanı sıra Oscar Ödüllü Amerikan aktris Holly Hunter, Altın Küre Ödüllü Amerikan aktör Michael Moriarty ve Carrie Preston rol alıyor. Orjinal süresi 110 dakika olan film, Slamdunk Film Festivali’nde En İyi Film Ödülü’nü, Ajijic Uluslararası Film Festivali’nde de Özel Ödül’ü kazandı. Baba oğul ve güzel bir kadın arasında gelişen çekişmeli durumu anlatan yapım, romantizm severler için tavsiye edilebilir.

Oscar Ödüllü Amerikan aktör Al Pacino‘nun “Looking for Richard” belgeselinden sonra ilk yönetmenlik deneyimi olan “Chinese Coffee“, 2000 senesinde çekildi. Ira Lewis’in oyunundan uyarlanan filmde Al Pacino’nun kendisi, Jerry Orbach, Susan Floyd, Paul J.Q. Lee, Ellen McElduff, Michel Moinot, Judette Jones, Christopher Evan Welch, Hazelle Goodman ve Neal Jones gibi isimler rol alıyor. Orjinal süresi 99 dakika olan yapımın senaryosu yine Ira Lewis tarafından yazıldı. Film, Türkçe’ye “Çin Kahvesi” olarak çevrildi.

1900 senesinde dünyaya gelen İspanyol yönetmen Luis Buñuel‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Simón del desierto“, 45 dakikalık bir yapımdır. 1965 senesinde gösterime giren film, 390 ile 459 tarihleri arasında yaşamış olan Aziz Simeon Stylites‘in öyküsünü anlatıyor. 1927 ile 1995 tarihleri arasında yaşamış olan Meksikalı aktör Claudio Brook‘un ‘Simon’u canşandırdığı filmde Silvia Pinal ‘Şeytan‘ı, Hortensia Santoveña ‘Anne’yi, Enrique Álvarez Félix ise ‘Matias’ı canlandırıyor. Siyah beyaz çekilen film, İngilizce’ye “Simon of the Desert”, Türkçe’ye ise “Çölün Simon’u” olarak çevrildi.

Türkiye’nin en çok tercih edilen tatil bölgesi Bodrum, Ekim ayının ilk haftası 14 Türk filmine ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. 1 ile 8 Ekim tarihleri arasında Cinemarine’de gerçekleşecek olan etkinlikte Derviş Zaim, Ümit Ünal, Yüksel Aksu, Selçuk Aydemir, Belma Baş, Alper Özcan, Mehmet Aslantuğ ve Aytaç Ağırlar ile söyleşiler yapılacak. Bu sene ilk yaşını kutlayacak olan gösterimin her sene tekrarlanması planlanıyor. Yolu Bodrum’a düşen Sinepil okuyucular için etkinlikte gösterimi yapılacak filmleri de yazalım; Sabahattin Ali’nin eserinden uyarlanan “Kar Beyaz“, Yüksel Aksu’nun çektiği “Entelköy Efeköy’e Karşı”, Mehmet Aslantuğ’un hem yönetmenliğini hem de başrol oyunculuğunu yaptığı “Aşkın İkinci Yarısı”, Aytaç Ağırlar’ın “İncir Reçeli”, Ümit Ünal’ın “Nar”ı, Belma Baş’ın “Zefir”, Derviş Zaim’in “Gölgeler ve Suretler”i, Alper Özcan’ın “Sonbahar“ı ve Selçuk Aydemir’in “Çalgı Çengi”si.

1900 ile 1983 tarihleri arasında yaşamış olan İspanyol sinemacı Luis Buñuel‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Cet obscur objet du désir“, 1977 senesinde gösterime girdi. Pierre Louÿs’in eserinden uyarlanan film, İngilizce’ye “That Obscure Object of Desire”, Türkçe’ye ise “Arzunun Şu Karanlık Nesnesi” olarak çevrildi. En İyi Yabancı Film ve En İyi Senaryo dallarında Oscar’a aday gösterilen yapım, Sinem Yazarları Derneği tarafından En İyi Yönetmen Ödülü’ne layık bulundu. 1994 senesinde yaşamını yitiren İspanyol aktör Fernando Rey, Carole Bouquet ve Ángela Molina’nın birlikte rol aldıkları 102 dakikalık eser, sinemaseverlere rahatlıkla tavsiye edilebilecek bir Bunuel klasiği.

Quentin Tarantino’nun henüz sinemaya atılmamışken çıraklık yaptığı dükkandan Elmore Leonard’ın romanını çaldığını ve bu yüzden ıslahevine gönderildiğini bir çoğumuz bilir. Hikayeyi duyan herkes Leonard’ın kalemini merak eder. İşte “3:10 to Yuma“, meraklı sinemaseveleri tatmin edecek türden bir aksiyon gerilimi. Amerikan yönetmen James Mangold tarafından çekilen film, 2007 senesinde gösterime girdi. En İyi Müzik ve En İyi Ses Düzenleme dallarında Oscar adayı olan yapımda usta aktör Russell Crowe, Batman serisi ile herkesin beğenisini toplayan Christian Bale, Ben Foster, Logan Lerman, Dallas Roberts, Gretchen Mol, Alan Tudyk, Peter Fonda, Vinessa Shaw ve Johnny Whitworth rol alıyor. Bütçesi yaklaşık 55 Milyon Dolar olan yapım, Hollywood’un Western’e olan ilgisini yeniden diriltti.

1996 senesinde yitirdiğimiz Fransız yönetmen René Clément‘in yönetmenliğini yaptığı sinema filmi “Plein soleil” (Blazing Sun – Kızgın Güneş), 1960 senesinde gösterime girdi. Patricia Highsmith’in romanından uyarlanan filmde Altın Küre adaylığı bulunan Fransız aktör Alain Delon, 1983 senesinde kaybettiğimiz Fransız aktör Maurice Ronet, aktris ve müzisyen Marie Laforêt, Frank Latimore, Erno Crisa ve Billy Kearns rol alıyor. Godard etkilerinin farkedildiği film, “Purple Noon” adıyla da bilinmekte. Not olarak, “The Talented Mr. Ripley“, bu filmin yeni versiyonudur.