İstanbul’u dehşetli bir can sıkıntısı içinde bulunca uzayıp gittim..bu şehri sevmez değilim; ama bu ibinetor şehir herşeyi istiyor, kolunu bacaanı ver doymaz. işlediği cinayeti unutmak için vaka mahalinden uzaklaşan adam gibiyim.
hapse girsem, dışardakinden farklı bir ömrüm mü olacak? Öle biyer olacak ki, müstahkem, beni zaptedecek bir kule, bir kuytu..herhangi bir yer. sordum bilenlere; seni mahbes keser dediler.. bizim tekemmül edebilmemiz için, meyl edeceğimiz tek yer vicdanımızla başbaşa kalacağımız bir tecridmiş. buna şiddetle ihtiyacımız varmış. seni tabiata teslim edersek baştan çıkarsın, meşruda işin yok iflah olmazsın dediler.ziya abiyi orda tanıdım. beni zaptetmekle görevli bir nevi gardiyanmış.