yatakta dizleri üstünde oturmuş düşünüyordu.. bu güzel kadın hep olacak mıydı yanında..? böyle uzanacak mıydı yatağında, koynunda..? şimdi uyuduğu gibi sakin ve huzurlu.. şimdi olduğu kadar onun olacak mıydı hep..? böylesine genç ve diri..? taze bir çiçek gibi.. genç kadın tutabilecekmiydi ellerini şimdi uyurken sevgiyle tuttuğu gibi.. bırakıp gitmeyecekti değil mi.. ? yo hayır.. gitmezdi Elenore.. bırakmazdı değil mi..? yo hayır..! hayır..! bu güzellik, tertemiz bir ruhun çehreye yansıması değil de nedir..? bırakmazdı elbet.. terkedip gitmezdi bu karanlık hücrede yaşayan çolak zangoçu.. zaten kardinalin de haberi yoktu.. onu saklardı değilmi..? tüm gözlerden.. tabi canım.. hem katedralin bu harap ardiye taraflarına kimse uğramazdı.. hem Elenore gitmezdi zaten değil mi..? gitmezdi.. bu taze çiçek, ilkbahar gelinciği.. gitmezdi.. zindanı bir cennet bahçesine dönüşmüştü.. bu harabe mahzenler güneş ülkesi oluvermişti onun ceylan gibi yürüyüşüyle, kuğu gibi süzülüşüyle.. cennet tekrar kararmazdı değil mi..?