bildirgec.org

süpernova hakkında tüm yazılar

Fotoğraf Hayattır

pilli pati | 16 September 2008 10:32


– Fotoğraf nedir, Ustam?
– Fotoğraf içinde bir devinim içerendir, oğlum!
– Nasıl yani, Usta?
– Şöyle ki; bir kıpırtının, bir oluşun ya da oluşumun kıyısıdır; geriye kalanıdır fotoğraf! Devinimin bir parçası, bir gelip geçenin anlık yakalanmışlığıdır, oğlum. Hani fotoğrafa baktığında, o dakika gördüklerin ve dahi sende uyandırdıkları da topyekün bir hayat analizidir aslında! O an aklında fikrinde o fotoğraf sana ait olsun ya da olmasın, baktığın hayattır ve sen hayatı irdelersin nöronlarının kıvılcımlarında. Fotoğraf sendeki hayat ateşini harlandırır. Seni o karenin içine çeker, o an orada bulunma hevesini canlandırır.
– Peki ya fotoğraflanan cansız bir varlık, misal, bir dağ ya da vadi manzarası ise?
– O durumda bile, sanır mısın ki; senin karşında durduğu gibi dağ öylece durmakta? Yerkürenin hareketi ile uyum içinde devinimini sürdürürken, o dağın toprağında gezinen kaplumbağanın ayak izini dahi fotoğrafına dahil etmektesindir. Bunu bilmez misin? Hatta, gecenin soğuğu üzerine, gündüzün sıcağını yiye yiye büzüşüp genişleyen ve sonunda da pes eden kaya parçacıklarının dağdan yuvarlanışını bile o kareye hapsedersin. Örneğin, bir nebula fotoğrafına bakarken, onun hemen öncesinde bir yıldızın artık sönen enerjisinin son haddesinde dayanamayıp bir süpernova patlaması yaşadığını bilirsin. Heyecanlanırsın. O fotoğrafın öncesinde bir yıldız, parçacıklara ayrılıp dağılmış, sonrasında ise kimbilir evrenin neresinde yeni yıldızların oluşumu gerçekleşmiştir. (Buradaki oltaya dikkat et, evlat!)
– Geçtim bir kalem, cansız varlığı Usta! Ya fotoğrafını çektiğin bir obje ise? O devinim objenin neresindedir?
– Gövdesine vuran ışıktadır evlat! Kareye yakalanan havadaki toz zerreciklerindedir! Objenin atomlarını oluşturan nötron, proton ve elektronlardadır! Hayatın o objeye kazandırdıklarındadır! Daha ne istersin?
– Fotoğrafın direkman hayat olduğunu adamakıllı idrak etmek isterim Usta!
– Söze döktüklerim idrakının çeperlerine takıldı ise bir de olayı tersten hayal edelim! Hayal gücü bilgiden daha önemlidir, zira! Sonsuz sayıda her anın fotoğrafını çekebilen bir makinan olsaydı ve o fotoğrafları ardarda sıralayıp hızlı çekimde izleme şansın olsaydı, aslında neyin görüntüsünü elde ederdin?
– …!?
– …
– …!
– … 🙂
– Senle de sohbet edilmiyor be Usta!

bu bir pilli patisözüdür!

tübitak’tan “gezegen bulma” çağrısı

tentena | 21 April 2008 23:58

türkiye bilimsel ve teknolojik araştırma kurumu
türkiye bilimsel ve teknolojik araştırma kurumu

tübitak’ın popüler bilim dergisi ”Bilim ve Teknik” gökbilimcilere, adını Türkiye’nin koyacağı bir gezegeni bulmaya davet etti. ”Gezegen Avcıları”, şimdiye kadar keşfedilmiş 300’e yakın güneş dışı gezegene bir yenisini eklemek için uzmanlar eşliğinde keşfe çıkacaklar. Gezegeni bulan ekip 100 Bin YTL ile ödüllendirilecek.

tübitak bilim ve teknik dergisi
tübitak bilim ve teknik dergisi

Bilim ve Teknik Dergisi’nin Nisan sayısında ”Haydi Teleskop Başına” başlığıyla verilen haberde, TÜBİTAK‘ın amatör gökbilimcileri iddialı bir sınava çağırdığı belirtilirken bu sınavın ”Ülkemizin adını göklere yazdırmak” olduğu ifade edildi.
Haberde, önümüzdeki yılın Uluslararası Astronomi Yılı olduğu ve Dünyanın her yerinde gökbilimle ilgili çalışmaların yapılacağı anımsatıldı. tubitak’ın gezegen keşfeden takıma 100 Bin YTL para ödülünü vereceğinin bildirildiği haberde, ileride miktarın yükseltilebileceği ya da süpernova, nova, küçük gezegen, kuyrukluyıldız keşiflerini de kapsayacak şekilde genişletilebileceği ifade edildi.

Bilemiyorum bu konuyu tübitak’ta kim araştırmış, ama ‘exoplanet’ denilen, güneş sistemi dışında keşfedilen gezegenlere keşfedenin önerdiği bir ozel isim (resmen) konulamıyor. Sadece etrafında döndüğü yıldıza atıfta bulunularak (ör: 51 Pegasi b) bir tanımlama verilebiliyor. Yıldızının önünden geçerken keşfedilen gezegenlere de OGLE standartı benzeri isimler veriliyor. O nedenle tübitak’ın belirttiği bu ‘isim vermeden’ kasıt bence gerçeği tam yansıtmıyor. Buradan ek bilgi okuyabilirsiniz.

Hubble Teleskopundan Ölü Yıldızlar

penguen06 | 20 September 2007 16:49

nasa, esa, hubble uzay teleskopu
nasa, esa, hubble uzay teleskopu

Yıldızlar yaşam döngülerinin sonuna geldiğinde dış katmanlarını gaz şeklinde salarak veya süpernova patlamaları ile ölürler. Gerilerinde bıraktıkları gaz bulutları ise içerdiği minerallere göre farklı renklerde ışırlar. Uzay teleskopu emektar Hubble derin uzaydan gezegenimsi bulutsuların dört tanesinin fotoğrafını göndermiş. Yıldızlar 10 milyar yaşına olabilirken, bulutsular sadece 10 bin yıl uzayda kalıyorlar.

-Sol üstteki fotoğraf (He 2-47) şeklinden dolayı “Uzaybalığı” adı verilmiş. Nedeni ise yıldızın üç kez, üç farklı yöne gaz püskürtmüş olması.
– Sağ üstteki fotoğraf ise x şeklindedir. Farklı patlamalar iki yöne yayılmış.
– Sol alttaki fotoğraf ise Herkül takımyıdınızın bir üyesi.
– Sağ alttaki fotoğrafta ise yıldız patlama sırasında jet itkisiyle salannırken spiral şeklini almış olduğu düşünülüyor.