Geçen gün günün tüm yorgunluğunun üstüne otobüsü kaçırıp bir sonrakini bir saate yakın bir süre bekleyince sinirli ve mutsuz bir ruh haline bürünmüştüm. Melih Gökçek’e içimden etmediğim küfür kalmamıştı ve küfür etmenin hiçbir faydası olmadığını düşündükçe daha da kötü hissediyordum. Nihayet otobüs geldiğinde ise her zamanki gibi ağzına kadar doluydu. Hem de hani şu çoktan tedavülden kalkması gereken, Nuh devrinden kalma otobüslerden biriydi…

En azından gürültüyü engeller düşüncesiyle müzik çalarımı çıkardım ve dinlemeye başladım. Farkına varmadan öyle rahatlatıcı ve mutlu edici şarkılar koymuşum ki içine, birden bir ferahladım, iyi hissetmeye başladım kendimi. Hatta kendi kendime sırıttım şarkıları dinlerken. Belki bunlardan biri sizi de mutlu eder diye, paylaşmak istiyorum beni mutlu eden şarkıları:

Beth Gibbons
Beth Gibbons

*Mysteries- Beth Gibbons: Rüzgâr sesleri ve klasik gitar arpejiyle başlayan şarkının sözlerini gözünüzde canlandırdığınızda bir yaşama sevinci, bir şükran duygusu ile doluyor insan. Şarkının kendisini de anlatabilecek en güzel kelime huzur olmalı.
Tanrı biliyor yaşama nasıl hayranım (God knows how I adore life)
Rüzgar kıyılara vurduğunda başka bir gün başlar (When the wind turns on the shore lies another day )
ve ben daha fazlasını isteyemem( I cannot ask for more… )Ah aşkın gizemleri… Savaşın olmadığı zaman, ben hep orada olurum… (Oh mysteries of love, when war is no more/ I’ll be there anytime)