bildirgec.org

santur hakkında tüm yazılar

Kaybolan Çalgı- Santur

nevdalist | 17 April 2007 07:45

santur
santur

Efendim uzunca zamandır yazmıyordum. Tembel biriyim ben, yoruluyorum. Yazının yarısına gelince daha da sıkılıyorum. Sonra link ekle bilmem ne. Velhasıl yigenlerden copy- paste yapmışsın diyenlere cevabım hazır. Yaptım, araştırdım, sorguladım, sen de yap, güzel oluyor.
Birileri müzik yazısı yazacağımı söylese, git işine derdim. Hiç enstrüman çalmadım. Böyle bir şeyle ilgilenmedim bile. En fazla ortaokulda flüt çalmışımdır. Kötü bir dinleyiciyimdir, aynı zamanda. Sadece slogana uydum, meraklı oldum. Bu yüzden yanlışım var ise şimcikten affola!

Bu kısacık ısınma turundan sonra konumuza geçebiliriz. Meşhur Kamkars Kardeşleri Harbiye Açıkhava’da dinlediğimde çok şaşırmıştım. Kanuna benzeyen bir alet çalıyorlardı. Tınısını çığlığa benzetmiştim. İnsan çığlığı değildi bu ses. Hayatın, çocukluğun, doğanın çığlığıydı. Sonra birkaç hafta önce İstiklal Caddesinde yürürken bir gruba rastladım. Felaket yağmur yağıyordu ve buna rağmen santuru çalmaya devam ediyorlardı. Sonra Feyruz’un şarkılarında santuru duymaya başladım. Santur en eski çalgılardan biri ve vurmalı çalgılar arasında yer alan bir enstürman.
Biçim yönünden “Kanun”a benzeyen bu çalgı, Osmanlı müziğinde uzun yıllar kullanılmış. Ancak Türkiye’de, belki de müzik sistemimize uygun bulunmaması gerekçesiyle bir dönem unutulmuş. Yirminci yüzyılın başlarından sonra bu çalgıya bir ilgi olmuş ancak bu da oldukça sınırlı kalmış.