Merhaba arkadaşlar. Geçenlerde 80’li yıllarda çocuk olmak adında bir makale okudum. O an gözlerim doldu desem yeridir. Birisi benim çocukluğumu izlemiş ve tekrar bana anlatıyor sandım. Ama bir nokta vardı ki işte onu biraz düşününce mantıklı insanların yapmayacağı bir işle iştigal edildiğini gördüm.
Ben Erzincan’da, yani doğuda doğdum. Bizim çocukluğumuz alternatifsizliğin üzerine bir de türlü imkansızlıklar eklenince ortaya çıkan manzaraydı belki de. Herkesin bildiği doğru aynıydı. Herkesin yediği lokma aynıydı. Her çocuğun da giyebileceği şeyler pek sayılıydı.
Dağda, taşta, karda, kışta giyinmek için giyilecek iki şey vardı. Birisi kara lastik, ( ki soğuktan koruma özelliği yoktur ) diğeri ise efsanevi ayakkabı MEKAP. Efsane çünkü hem ucuz, hem dayanıklı, hem işgörür, hem de Türk Malı!
Daha sonra ne hikmetse hiç kimse satmaz oldu. Yıllar geçip büyüyünce anladık nedenini. Dağdaki ciğeri beş para etmez şerefsiz teröristler bu ayakkabıyı giymeye başladığı için satışı durdurulmuştu. Hepimizin gözbebeği olan bir şey, bir anda lanetlenmeye başlanmıştı. Artık mekap giyen adam teröristti ya!