bildirgec.org

matthew lillard hakkında tüm yazılar

Hackers (1995)

queennothing | 29 November 2009 14:07

İngiliz yönetmen Iain Softley‘in yönetmenliğini üstlendiği, Rafael Moreu‘nun senaryosunu yazdığı 1995 çıkışlı yapım “Hackers“da Los Angeles doğumlu aktris Angelina Jolie, İngiliz aktör Jonny Lee Miller, Jesse Bradford, Matthew Lillard, Laurence Mason, Felicity Huffman, Renoly Santiago, Alberta Watson, Marc Anthony ve Michigan doğumlu aktör Fisher Stevens yer alıyor.

Dade Murphy, ‘Zero Cool’ kullanıcı adıyla ülkeyi sarsan bir hack işine imza atan, 11 yaşında bir çocuktur. Küçük yaşına rağmen yaptığı büyük hack olayından sonra evini basan polis memurlarınca, 18 yaşına gelene kadar bilgisayar öncelikli olmak üzere, teknolojik aletlere dokunması yasaklanan Dade, 7 yıl sonra 18 yaşına geldiğinde tekrar hackleme işine geri dönecektir. Gittiği okulda da tıpkı kendisi gibi hack işi ile uğraşan bir arkadaş grubuna sahip olan Dade, fazla iddialı ve hırslı bir kız olan Kate’den hoşlanır.

En sevdiğiniz korku filmi hangisi? : Scream (Çığlık)

gorcun | 19 June 2009 09:59

Scream
Scream

The Hills Have Eyes (Tepenin Gözleri), Nightmare on Elm Street (Elm Sokağında Kabus) , The Last House on the Left (Soldaki Son Ev) gibi klasiklerin yönetmeni olan korku üstadı Wes Craven 1996’da Scream (Çığlık) filmini çekti. Yazarı ise Kevin Williamson’du. Çığlık yönetmenin hem şimdiye kadar korku sinemasına getirdiği klişelerle dalga geçtiği hemde gerilim filmi olarak çektiği bir filmdi. Film kısaca üniversitede okuyan gençleri teker teker öldürmeye kalkan maskeli psikopat bir katilin cinayetlerini anlatıyor.
Oyuncu kadrosunda Sidney rolünde güzel aktris Neve Campbell, sevgilisi Billy rolünde Skeet Ulrich, okuldan arkadaşları Tatum (Rose Mcgowan), Randy (Jamie Kennedy), Stuart (Matthew Lillard), filmin başında öldürülen güzel yıldız Drew Barrymore, hırslı televizyoncu Courteney Cox, polis memuru David Arquette gibi isimler yer alır. Bunun dışında The Exorcist filmiyle meşhur olmuş oyuncu Linda Blair ve Wes Craven’da küçük rollerde filmde gözükürler.

Wes Craven - Bilin bakalım kim?
Wes Craven – Bilin bakalım kim?

Telefondaki sesin sahibi ise Roger Jackson’dur. Sydney’in annesinin bir yıl önce öldürülmesinden sonra dönen katil öğrencilere dehşet saçmaya devam eder. Travmadan kurtulamayan Sidney ise devamlı çevresinde olan kişilerin ölmesinden şüphelenmektedir. Peşindekinin kim olduğunu öğrenmek, hem annesinin katilini hemde hayatındaki en önemli cevabı bulmak açısından Sidney’in her türlü tehlikeye girmesini sağlayacaktır.

L’appartement vs. Wicker Park

cheerleader | 19 April 2009 12:08

wicker park
wicker park

Wicker Park 2004 yapımı bir film olmasına rağmen ülkemizde vizyonu ancak 4 sene sonra “Hep Seni Aradım” ismiyle görebildi… Gişede ne yaptı ne etti bilmiyorum ama, bana ona verdiğim dakikaların karşılığını beklediğim gibi veremedi… Josh Hartnett , Rose Byrne, Matthew Lillard ve Diane Kruger başrollerde. Yönetmen; Paul McGuigan. Senaryo ise Gilles Mimouni ve Brandon Boyce’a ait. Filmin konusunu ayrıntılara girmeden kısaca özetlemek gerekirse, kaderlerinin peşinden ısrarla koşan genç bir çiftin yoluna koyulan taşlar ve bu taşların tek tek kayması diyebiliriz.

L'appartment
L’appartment

1996 yapımı L’appartment isimli başrollerinde Monica Belluci ve Vincent Cassel’in yer aldıkları filmin Hollywood versiyonu olan Wicker Park’ın taglinelarından biri “tutku asla ölmez” Aslına bakarsanız L’appartment Belluci ve Cassel’in perdedeki ilk beraberliklerine sahne olurken Bafta‘yı da kapmış bir film. Haketmiyor da değil. Zira L’appertment Hitchcock etkileriyle süslenmiş bir gerilimin ta kendisiyken Wicker Park romantizme daha çok yelken açmayı tercih ediyor. Tabii bunu yaparken klişeleri kullanmayı da ihmal etmiyor. Bunun yanısıra ilk çevrime yaptığı göndermeyle izleyiciyi gülümsetmeyi başarıyor. Filmin başladığı ve zaman zaman gördüğümüz restaurantın adı Belluci. İlk çevrimde gördüğümüz yoğun takip, Wicker Park’ta eksikliğini hissettiğimiz birşey haline geliyor. Aynı şekilde karakterlerin tutkularındaki eksiklik bizi özdeşleşme yaparken zorluyor.

wicker park
wicker park

Sonuç olarak başlangıç noktası aynı olsa da her iki filmi de izleyip bitirdiğinizde birbirinden çok farklı iki sonla karşılaşıyorsunuz. Wicker Park izleyiciye istediği sonu verirken, L’appertment kendi sonunu yazıyor. Kısaca; Wicker Park Hollywood klişelerinin kurbanı olan kötü bir kopyanın ötesine geçemezken, L’appartment izlediğimiz iyi filmlerden biri olarak hatırlanmayı hakediyor.