“yazı yaz” yazmalıymış sanki “yazı gönder” yazan yerde.
bakınca yaz mevsimiyle ilgili bir şeyler de yazılabilirmiş dedim aslında. ama şu saat itibariyle pek de içimden gelmiyor açıkçası. hele ki önceki yazdıklarım uçup gitmişken bu pencereden.
“yazın gelir” derlerdi;
yazardım,
gelmezdin…belki anlaşılmazlığın kiniydin.
ama şehrin en güzel kokulu sakiniydin.
ekmek gibi kokardı tenin;
su gibi,
çiçek gibi…
bir gülü dererken içine çekmek gibi…
naif duygular bazen boğabiliyor insanı kentte. ezilmez maskeler giyip duygusuz dolanmak gerekebiliyor ortalarda. ya birileri hâlâ duygularımız olduğunu farkedip bizi kullanırsa?