Pozitif bilimlerde en üstün noktada olan İskenderiye din açısından karışıklık içerisindeyken dönemin ünlü bilge kadını Hypatia güzelliği,zekası ve felsefeleri ile çevresindekileri adeta büyülüyordu, İskenderiye’nin Valisi Orestes ve Cyrene Başpiskoposu olan Synesius’ta bu büyüye kapılanlar içerisindeydi.Ancak Yeni Eflatuncular Cyril için büyük bir tehditti,Hypatia’nın Orestes’i desteklemesi Orestes ile çatışma yaşayan Cyril’i ona düşman eden ilk olaydır.Cyril ve yandaşları Hypatia’nın bulunduğu konumun önemini, İskenderiye ve dışında edindiği itibarı çok iyi biliyorlardı. Ünü İstanbul, Suriye hatta İznik’e kadar gitmiş,öğrencileri hep soylu ve itibarlı kişilerdi. Hatta imparatorluk içerisinde önemli görevlerde bulunan öğrencilerini olması Cyril’in daha çok diş bilemesine olanak tanıyordu.Derslerine Hristiyanlardan paganlara, ateistlerden Yahudilere kadar her inançtan insanlar geliyordu.(Bilim uğruna verilmiş bir hayat)

Ancak Hypatia sadece öğrencileri ve ilimle ilgilenenler tarafından sevilip sayılan, halkça pek hoş karşılanmayan biriydi, çünkü din adamlarının yaptığı gibi düşüncelerini kendi veya öğrencileri yoluyla halka yaymaya çalışmamıştı, kendini soyutlamış,halk üzerinde etki yaratmaya yeltenmemişti.Üstelik paganlarla Hristiyanlar çatışırken Hristiyan olmadığı ve onlar tarafından sevilmediği halde paganlar için de kayıtsız kalmıştır ve bu da ona karşı plan yapmak için iyi bir zemin hazırlamıştı.