bildirgec.org

kaptan cook hakkında tüm yazılar

Darwinizm Temelli Aborjin Soykırımı

nacak | 06 June 2009 10:10

Aborjin, Avustralya kıtası, Tazmanya ve çevre adalarda yaşayan yerli haklara verilen ad. Aborjinler, dil ve yaşam biçimi açısından ortak yönleri olan ancak topluluğa göre farklılıkları da barındıran geleneksel toplulukları ifade ediyorlar.

Güney Avustralya’da Noongar, Batı Avustralya’da Yamatji, Güneybatı Avustralya’da Nunga, Viktorya’da Koori, Tazmanya’da Palawah kabileleri, Aborjin topluluklarından bazıları.

2001 verilerine göre Avustralya’da bulunan yerli kabilelerin %90’ını Aborjinler oluşturmakta. Toplam Avustralya nüfusunun %2.5’ine tekabül ediyor bu rakam. Aborjinlerin Güneybatı Asya’dan Avustralya kıtasına geldikleri düşünülüyor. Fakat buna dair elde bilimsel bir kanıt yok. Avustralya yerlilerinin en yoğun yaşadığı bölge sahil kısımlarıydı. Özellikle Murray Gölü vadisinde yoğun şekilde yaşamaktaydılar.

Aborjin kültürü doğa ağırlıklıdır. Avustralya‘da birçok müzede ve galeride Aborjin sanat eserleri ve kültürü hakkında bilgi edinmek mümkün. Adelai’de bulunan Tanzanya Aborjin merkezi bunlardan biri.

Aborjinler hakkında birçok kitap da yazıldı. (A.P. Elkin – Avustralya Aborjinleri, Kathie Walker, Sally Morgan – My Place)

Aborjin mitolojisinde, mit kahramanlarının çoğu hayvanlardır. Dreamtime (düşzamanı) mitolojik temalardan birisi. Dreamtime mitolojisinden bir örnek.

Kargo İnancı

darmaduman[pilli_silinen_hesap] | 26 April 2006 13:06

Kaptan Cook, Pasifik Okyanusu”nda gemisinin yelkenini ruzgarla doldurmus yeni adalar kesfetmekle mesguldu. Kesfedecegi her “toprak”, emrinde oldugu kralicesinin devleti Birlesik Krallik yonetimine katilacak, yillarca somurulecekti. Kasiflerin, her yeni topraga kendi adini vermesi America Vespuchi”den beri bir denizci modasiydi. Bu modaya Cook”ta uydu.
1774 yilinda Pasifik Okyanusunda haritasinda olmayan takim adalara geldi ve buranin ismini “New Hebrides” koydu.

Gunumuzde New Hebrides Adalarinin 66”sinda Vanuatu Cumhuriyeti vardir. Republic of Vanuatu, Pacifik Okyanusu”nun guney batisi ile, Avusturalya Kitasinin ise 1200 mil kuzey batisinda yer alir.
Ulke cumhurbaskani semboliktir, bu yuzden devlet yonetiminde soz hakkina sahip degildir.
Ulkeyi halk tarafindan secilen parlamento yonetir. Adalarin toplam nufusu 146.400”dur ve ada sakinleri 130 degisik lisan ve diyalek kullanir. Fransiz ve Ingilizler somurgecilik konusunda tarihte daima yaris icinde olduklarindan, Ingilizler adayi terkettikten sonra adalar uzun yillar Fransiz Devleti tarafindan yonetildi. Cok ovundukleri Versaille Sarayina “Hela” koymayi dahi unutan Fransizlar, Avrupa”dan gelip, Pasifik Okyanusu”nun ortasinda bulunan bu adalarda yillarca hukum surduler .
Ikinci Dunya savasi sirasinda Amerika Birlesik Devletleri icin Asya ve Uzak Dogu staretejik acidan cok onemliydi. Atlantik Okyanusu tarafinda, Batista diktatorlugune devam ettigi ve Kuba”yi Amerikan Mafyasi yonettigi icin bir tehlike yoktu.. Avrupa kapitalist devletlerinden de ortak cikarlari oldugu icin bir tehlike gelmeyecegini sezinleyerek Amerika Birlesik Devletleri gozunu Asya”ya dikti ama kucuk bir sorun vardi. Asya, Amerika”ya cok uzakti. Asya”ya kopru kurmak icin Pasifik Okyanusu”nda ordularinin ihtiyaci olan malzemelerin teminini saglayacak “Ikmal Istasyonlari” gerekliydi. Amerikalilar Pasifik Okyanusunda “Ikmal Adalari” aramaya basladilar.
1800”lu yillarin sonunda Amerikan “Marine”leri Hawaaii”yi istila etmis, Hawaii kralicesi Lili”uokalani”yi sarayina hapsetmis ve Japonya”ya ulasmakta ikmal icin cok onemli olan Hawaii Adalarini ele gecirmislerdi. Hindistan ve Cin”in kontrolu icin daha guneylerde adalar arandi ve bu is icin New Hebrides Adalari uygun goruldu. Amerikan Cikartma Birligi muhendisleri bu adalara onceden gidip havaalanlari insa ettiler ve Amerika Birlesik Devletleri Hava Kuvvetleri kargo ucaklari adalara ikmal icin havaalanilarina inise gectiler.. Ada sakinleri, Hiristiyan ve Musluman ulkelerin dini etkisine cok uzak olduklari icin inanc olarak buyu ve sihir temelinde koklesen ilkel insan din formuna inanirdi. New Hebrides Adalarinda sihirbazlara ve buyuculere toplum tarafindan korku ile karisik saygi duyulurdu. Buyucu ve sihirbaz din adamlarinin “Acikgozlulugu” sonucu askeri havaalani bir “Kabe”, ucaklar ise tanrilarin birer elcileri haline getirildi.. Sihirbazlar yillardir tanrilar tarafindan gunun birinde adaya gok yuzunden “Yardim” gelecegini vaaz etmis ve buna inanmayi kendi dinlerine kabulun ilk ve tek sarti olarak ileri surmuslerdi.