bildirgec.org

kamp alanı hakkında tüm yazılar

Dağcılığa Başlarken

LuchaS | 23 September 2008 01:46

Dağcılık, sadece tırmanmaktan, güzel manzaraları seyretmekten ve el değmemiş doğa tecrübesinden oluşmaz. Mücadele, risk ve zorlukta içerir.
Dağcılığın bazı özellikleri vardır ki, zaman geçirmenin dışında, sıradanlığı aşan, kesinlikle bir ihtiras ve bazen de içten gelen bir zorunluluk haline dönüşen bu uğraşıya zevk ve ilham katar.
Dağların uzaktan görünüşleri, macera tutkusunu ateşleyebilir ama sizi bekleyen zevk ve zorlulukları anlatmaları pek mümkün değildir. Dağlara tırmanmak istiyorsanız, doğanın tüm koşullarına hazırlıklı olmalısınız.
Dağlarda olmanın zevki kendimize, başkalarına ve çevreye zarar vermeden, gerekli malzeme, beceri ve gücü kullanarak hareket etmekle birleştiren bir kavramdır.
Vahşi doğada seyahat eden dağcılar olarak, bu ayrıcalık için ödememiz gereken küçük bir bedel; geçmişimizin izini bırakmadan orayı bulduğumuz gibi temiz bırakmaktır. Ziyaret ettiğimiz üzerinde düşünmeli ve daha sonraki etkimizi en aza indirgeyecek şekilde kamp yapmalı ve tırmanmalıyız. Dağlarda hoşumuza giden ayrıcalıklar, sevdiğimiz bu ortamı korumaya çalışmak sorumluluğunu da yüklemektedir. Dağcılar olarak, eğer çocuklarımızın da bizim ödünç aldığımızı teslim almasını istiyorsak, aktif doğa taraftarları olmalıyız.
Dağlara gitmek için bilgiye ihtiyaç duymaktayız. Kendimizin ve birlikte tırmandıklarımızın iyiliği için, kampçılık, yön bulma, emniyet, iple iniş, buzul üzerinde hareket, güvenlik, doğada ilk yardım, kurtarma ve kaya, kar ve buz üzerinde tırmanış konularındaki teknik ve araç-gereçleri öğrenmeliyiz. Bu eğitim süreci bunları öğrenmenize yardımcı olacaktır.
Dağcılık, ruhsal ve fiziksel beceri isteyen bir etkinliktir. Günümüzde tırmanıcılar, birkaç yıl önce bile imkansız olduğu düşünülenleri başarmaktadır. Birçok ciddi kaya tırmanıcısı, özel jimnastik salonlarının tırmanış duvarlarında saatlerini geçirirler ve bu spor uluslar arası yarışmalara da girmiştir. Alpin tırmanışçılar ise, en yüksek zirvelere genellikle oksijen desteği olmadan, rekor sürelerde ve gittikçe daha zorlu rotalardan tırmanmaktadırlar. Ancak, çoğumuz bu tür tırmanışların haberlerini gazete başlıklarından okuyoruz. Bu aktiviteden bireysel olarak zevk alabilmek için hayatımızı dağcılığa adamamıza gerek yoktur.

Amatör dağcıların ve tırmanıcıların da performans düzeyleri artmaktadır. Fiziksel durumunuzun iyi olması bunun anahtarıdır ve bir geziden zevk almak ile buna tahammül edebilmek arasındaki farkı sağlayabilir. Daha da önemlisi, bir kişinin gücü veya zayıflığı tüm ekibin güvenliğini etkileyebilir.
Bir dağcı, zinde kalmak için bir veya iki saatini antrenmana ayırmaktadır. Koşmak, bisiklete binmek, yüzmek ve merdiven çıkmak, haftada en az üç kez yapılmak şartıyla daha iyi fizik kondisyon sağlayacak çalışma şeklidir.
Fiziki kondisyonumuz kadar önemli olan ruhsal durumumuz, genelde başarı ve başarısızlıkta belirleyici bir faktördür.
Birçok tecrübeli dağcı, en büyük zorlukların ruhsal nedenlerden kaynaklandığını söyler. Belki de dağcılığın bu özelliği, insanlara en büyük ödüllerinden biridir; özgürlüğü ararken, kendimizle yüz yüze geliriz..
Eğitim süresince, malzeme ve tekniklerin esasları ve edinilen deneyimden nasıl faydalanacağınız üzerinde duracağız. Ancak dağlar öyle mücadele gerektirir ki, teknik uzmanlık dışında, karar verme ve sorun çözme kabiliyetine de sahip olmanız gerekmektedir. Tırmanıcılıktaki tüm ruhsal özelliklerin en önemlisi olan doğru kara verme becerisi, bilgi ve deneyimlerimizi nasıl bir araya getirip kullandığımıza dayanmaktadır.
Bize gereken şeyler, mücadele ve sorun çözme becerileridir ki, bu da kötü hava koşulları, uzun yürüyüşler, dikenli çalılar, boşluk hissi, dağ kazaları vb… ile uğraşma kabiliyetidir. Bu durumlarla karşılaştıkça, daha iyi karar vermemizi sağlayacak tecrübeyi kazanırız ve edindiğimiz deneyim, zorluklarla tekrar karşılaştığımızda faydalı olacaktır. Ancak dağcılık otomatik karşılıklar yerine, dikkatlice karar vermeyi gerektiren çok sayıda durum üretmeye meyillidir. Bu belirsizlik, dağcılığın çekiciliğini ve mücadeleci ruhunu yansıttığı gibi, trajik olaylar için de büyük bir potansiyel oluşturmaktadır.

Bir Tırmanış İlkesi

Kazdağlarında Doğa Turizmi

Chat Noir 1 | 05 July 2008 23:16

Doğayla baş başa,yeşillikler içinde göl kenarında bir tatile ne dersiniz? Kazdağlarındaki Hızır kamp alanı, istediğiniz tüm bu özellikleri taşıyor. Teknolojiden ve şehrin gürültüsünden uzak bir tatil geçirmek huzur bulmak istiyorsanız doğru yerdesiniz. Hızır kampı, Hızır bey ve eşi müslüme hanım işletiyor.Konaklamak için ağaç evleri,taş evleri yada çadırları tercih edebilirsiniz. Nefis bir köy kahvaltısıyla güne başlıyorsunuz.Sonra isterseniz yeşilliklerle çevrili gölün buz gibi sularına kendinizi bırakabilirsiniz.İsterseniz kampın dışına doğru bir yürüyüşe çıkabilir yada yoga ve meditasyon programlarına katılabilirsiniz.karnınızı acıktıran bol oksiyenli bir yürüyüşten sonra Müslüme hanımın pişirdiği geleneksel,lezzetli ve sağlıklı yemekleri iştahla yiyeceğinizden eminim.Kampta su kaynağına kurulmuş değirmenden yaklaşık 10 kw elektrik elde ediliyor ve herkese yetiyor.Akşamları kamp ateşinin çevresinde enstrümantal müzik eşliğinde güzel geçen gününüzü sonlandırabilir ve huzur,mutluluk dolu bir uykuya dalabilirsiniz.Eminim günlerin nasıl geçtiğini anlayamayacaksınız.Kazdağlarında yer alan bu kamp alanı ile ilgili videoyu buradan izleyebilirsiniz. Buradan da konaklama,ulaşım ve etkinlikler ile ilgili bilgilere ulaşabilirsiniz. Böyle ülkemizin akciğerleri olma özelliği taşıyan,bin bir çeşit çiçek ve canlı barındıran kazdağlarımızın altın arama şirketleri ve onlara izin verenler tarafından yok edilmesine izin vermeyelim.Kazdağlarının eteklerinden geçerken o gerçek ballardan,lezzetli zeytinlerden, zeytin yağlarından yeniden tadabilmek için, huzur ve mutluluk veren doğasında yeniden tatil yapabilmek için, oradaki eşsiz bitkilerin,hayvanların yok olmaması için,dünyamız,ülkemiz,kendimiz ve gelecekteki çocuklarımız ve torunlarımız için kazdağlarımızın yok edilmesine izin vermeyelim,dağımıza taşımıza,kurdumuza,kuşumuza sahip çıkalım.

Uni-Rock Open Air Festival

lovesredcloud | 06 June 2008 17:26

20-22 Haziran tarihleri arasında Parkorman‘da gerçekleşecek olan Uni-Rock Festival’in amacı pek çok şehirden üniversite öğrencisinin katılımıyla konaklamalı bir müzik etkinliği ortaya koymak. bu sene ilki düzenlenen festivalin ağır topu, Türkiye’de ikinci konserini vermeye hazırlanan Testament. Testament’in yanı sıra, İskandinavya’dan Dark Tranquility ve Opeth gibi metal gruplarının performansları izlenebiliyor.
Uni-Rock Open Air Festival’in kamp yapmalı kombine biletlerinin fiyatları 67 Ytl, günlük bilet fiyatları ise 34 Ytl. olarak belirlenmiş. bilet satışında gurp indirimi de uygulanabiliyormuş.