acizlik, senin adın kadın..
acizlik, senin adın kadın..

kadın aşağılık.. kadın zavallı.. ve işin aslı hamlet’in şu sözlerinde saklı:
frailty; thy name is woman..

hayatın, kaderin ya da erkeklerin değil; sınırlarını sadece kendisinin belirlediği ve aslında kendisini sadece kendisinin sınırladığı bir dünyaya mahkum kadın..
gercekci olalim; 2010’a az bir zaman kala; kadin üzerindeki baskinin geçmiştekinden hiçte farklı olmadığını söylemek cok komik ve ahmakça bir durum olur..
bir projeyi anlatirken, bir tezi savunruken, siyaset yaparken, bilimsel makaleler yayımlarken ya da tüm gün tv kanallarını işgal ederken, hatta işi abartarak botokslu yüzleri ve şişirilmiş dudaklariyla spor haberlerini sunarken; hangi erkek karsi cikiyor bu duruma dersiniz?kabul edin, kadin sosyal hayatta hiçte abartildigi kadar göz ardi edilmiyor aslinda. erkeklerin tüm tersanelerine girdiniz; tüm ordularını dagittiniz.. buna rağmen bile sizinle derdi olan bir erkek topluluğu yok ortada; kimse sizi kisitlamaya; aşagilmaya; ezmeye calismiyor bayanlar.. sizin icin söz konusu olan bir engel varsa o sadece “siz”siniz.. içinizdeki potansiyelin farkinda degilsiniz.. sex yapmak, cocuk doğurmak, bir erkege ait olmak, evlilik programlari izlemek, oje sürmek, babanızın ya da eşinizin verdiği parayla alışveriş yapmak dışında baska kabiliyetlerinizde var! tabii ki, öncelikle bunlari “siz”in keşfetmenız gerekiyor..