bildirgec.org

1996 senesinde yaşamını yitiren Polonyalı yönetmen Krzysztof Kieslowski‘nin Üç Renk üçlemesinin ilk filmi olan “Trois couleurs: Bleu” (Üç Renk: Mavi), 1993 senesinde gösterime girdi. Senaryosu Agnieszka Holland, Edward Zebrowski, Krzysztof Piesiewicz , Slawomir Idziak ve yine Kieslowski tarafından yazılan yapım, üç dalda Altın Küre adayı olurken Venedik Film Festivali’nde üç ödül birden kazandı. Oscar Ödüllü Fransız aktris Juliette Binoche‘nin başrolünde yer aldığı filmde 1994 senesinde yaşamını yitiren aktör Benoît Régent, Zbigniew Zamachowski, Julie Delpy, Florence Pernel, Emmanuelle Riva gibi isimler de rol alıyor. Çekimleri Fransa’da tamamlanan 98 dakikalık film, 1994 senesinde “Trzy kolory: Bialy” ve “Trois couleurs: Rouge” ile devam etti.

1960, Amerika doğumlu yönetmen Richard Linklater‘in yönetmenliğini üstlendiği 2004 çıkışlı sinema filmi “Before Sunset” (Gün Batmadan), 1995 senesinde vizyona giren “Before Sunrise“nin (Gün Doğmadan) devamıdır.

Filmde Fransız aktris Julie Delpy ve Amerikan aktör Ethan Hawke rol alıyor. Ayrıca film ‘En İyi Senaryo’ dalında Oscar adayı oldu. Sakin bir film arıyorsanız, romantik ve iki kişilik diyaloglardan oluşan bu filmi tavsiye ederim.
Bir tren yolculuğunda tanışıp, birbirlerinden hoşlanan Jesse ve Celine, gidecekleri yeri bir günlüğüne askıya alıp, o günü birlikte geçimişlerdi.Gün doğumunda ayrılan Jesse ve Celine, herhangi bir telefon ya da adres almadan 6 ay sonra buluşmak üzere ayrılmışlardı.

Amerikan yönetmen Jim Jarmusch‘un yönetmenliğini üstlendiği 2005 çıkışlı “Broken Flowers“, komedi altyapılı bir yalnızlık filmi. 1950, Amerika doğumlu aktör Bill Murray‘ın başrolünde yer aldığı filmde Fransız aktris Julie Delpy, 1958, Amerika doğumlu aktris Sharon Stone, Oscar Ödüllü İngiliz aktris Tilda Swinton, Chloë Sevigny, Jeffrey Wright ve Jessica Lange rol almakta.

Birkaç senedir birlikte yaşadığı kızarkadaşı Sherry’nin kendisini terketmesiyle suskunlaşıp, içine kapanan Don, her ne kadar hayatında köklü bir değişiklik meydana gelmiş olsa da, olanlaara karşı kayıtsızdır. Ancak Don, aradan geçen birkaç normal günün sonrasında evine gelen bir mektup ve Don’un yerine de heyecanlanan yan komşu Winston sayesinde hayatına yepyeni bir ‘aksiyon’ katacaktır.

1969 doğumlu Fransız aktris Julie Delpy, senaryosunu yazıp, yönetmenliğini yaptığı “2 Days In Paris” (Paris’te 2 Gün) adlı 2007 çıkışlı romantik / komedi yapımında Kaliforniyalı aktör Adam Goldberg ile başolleri paylaşıyor.

Jack ve Marion, uzun süredir ciddi bir ilişki içerisindedir. New York’ta birlikte yaşayan çift, iki günlüğüne Paris’e; Marion’un ailesini ziyarete gelir. New York’a taşınmadan önce, ailesinin üst katındaki küçük dairede yaşayan Marion, Amerikan kültürüne göre yetiştirilmiş Jack tarafından şaşkınlıkla karşılanır.
Anne ve babasının cinsellik üzerine yaptığı aşırır samimi espriler, Marion’un eski erkek arkadaşları ve Marion’un aşırı rahat tavırlarıyla tanışan Jack, kız arkadaşının gerçekte kim olduğunu anlamakta zorluk çekmeye başlar.

Yönetmen : Richard Linklater
Senaryo : Richard Linklater, Kim Krizan
Oyuncular : Ethan Hawke, Julie Delpy

Dün birer yabancıydılar, şimdi ise birbirlerinin ayrılmaz birer parçaları. Fakat sadece birkaç saat içinde ayrılmaları gerekiyor. Jesse ve Celine gün doğmadan beraber geçirecekleri kısıtlı zamanı unutulmaz kılabilmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Richard Linklater’den yol ayrımında olan gençleri anlatan, akıllıcı gözlemlenmiş bir film daha. Ethan Hawke ve Julie Delpy Avrupa’da bir trende tanışan ve daha sonra birbirlerine karşı ilgi duymaya başlayan, yirmili yaşlarında olan gençleri canlandırıyorlar. İnsanlar mekanlar ve şehirlerin çekiciliği çiftin aniden gezi programı haline geliyor. Aşk artık onların varacakları son noktadır. Yolda aralarında umutları, şakaları, hayalleri, endişeleri ve meraklarını paylaşmaya başlıyorlar.

the air i breathe

Crash ve Babel gibi; Birbirinden farklı hayatlar ve bunların bir noktada kesişimi ile biten, ilginç finalli filmler furyasının örneklerinden biri daha.

Hayatını ortaya koyarak bahis oynayan “kelebek seven” bir çalışan(Forest Whitaker) , acımasız mafya babası (Andy Garcia) adına çalışan ve geleceği görebilen bir gangster(Brendan Fraser), hayatından bezmiş, yalnız hisseden bir pop yıldızı (Julie Delpy) ve hayatı pahasına sevdiği kadını kurtarmaya çalışan bir dokturun(Kevin Bacon) hikayeleri.
Filmde hayatı dört duygu ile ifade eden eski bir çin atasözünden yola çıkarak dört farklı hikayede mutluluk, haz, acı ve aşk temaları işleniyor.
Zengin oyuncu kadrosuna sahip olan “the air i breathe” IMDB puanı 7.7 ve kesinlikle izlenilmeyi hakediyor.