En güzel yokluğumsun sen. Yok olmak, hiç bu kadar güzel olmamıştır.
Geçmişimde, en vahşi yokluklarla denenmiştim. Bir bilsen, kaç kez kangren oldu yüreğim. Kaç kez yüreğimi kestim. Sanırım , yok oluşlarım, en çok, çıkışı bulunmayan labirentlere benzetilebilirdi.
Dar dönemeçlerde akrepleri kovaladım. Her akrep öldü, akıttı zehrini. Onlarla beslendim.
Bir insan sığmaz koridorları, yılanlarla sürünerek geçtim. Her parçam ayrı ayrı yutuldu. Yılan bile kangren yüreğimi yuttuğu gibi kustu.
Tünellerde atmacalar olurdu. Atmacalar tepemde yuva kurdu. Sakallı akbabalar, atmacalarla saçlarımdan kayalara vurdu. İliğimi kuruttu.