Guelfo ve Ghibellinolar, Orta Çağ İtalya’sında doğan ve yüzyıllarca bu coğrafyada yaşayan insanların hayatına etki etmiş siyasi bir kamplaşmadır. Tarihin gördüğün en uzun ve en vahşi kan davalarından birine imza atan bu iki gruptan Guelfolar Papa yanlısı, Ghibellinolar ise Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu taraftarıdır. Ancak savundukları ve uğruna mücadele ettikleri şeyler zaman ilerledikçe nitelik değiştirir gibi görünmektedir. Çekişmelerinde çoğu zaman asıl neden tamamen şahsi çıkar meseleleridir.

Asti (İtalya) şehrinin Guelfo ve Ghibellino aileleri.
Asti (İtalya) şehrinin Guelfo ve Ghibellino aileleri.

Batı Roma İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından İtalya’da ortaya çıkan otorite boşluğu coğrafya üzerinde tahakküm oluşturmak isteyen güçler arasında büyük bir mücadeleye neden olmuştur. Bölge coğrafi olarak Hıristiyanlığın ve Kilise’nin merkezi olmakla beraber imparatorluk da zaman zaman bölgede önemli bir güç olmuştur. Ancak İtalya’nın şehir devlet şeklindeki örgütlenmesinde Kilise ve imparatorluğa ek olarak yavaş yavaş gelişen burjuvazi kesim tarafından da finanse edilip örgütlenen Guelfo ve Ghibellinolar tarihte eşine az rastlanır katliamlara neden olmuştur.

İbn Butlan'ın Takvim es-Sıhha adlı eserinde İtalyan köylüleri
İbn Butlan’ın Takvim es-Sıhha adlı eserinde İtalyan köylüleri

Bu üç siyasi gücün dışında hizipleşmeyi kuvvetlendiren en önemli etken İtalyan şehir devletlerinin daha sonra dünyayı etkileyecek olan kendine has dönüşümüdür. Orta Çağ’ın en karanlık dönemlerinde bile belirli bir gelişmişlik seviyesini tutturan Venedik, Milano ve Ceneviz gibi kentler 11. yüzyıldan başlayarak 16. yüzyılın sonuna kadar dünyanın en önemli cazibe merkezleri haline gelmiştir. Bu yüksek potansiyeli destekleyen elverişli iklim şartları ile İtalyan zanaatkârların ticari başarıları yarımadanın her tarafına yayılan bir canlılık ve dinamizm getirmiştir. XIII. yüzyıl itibariyle İtalyan yarımadasının kuzeyinde bulunan Venedik, Milano ve Ceneviz’de 100.000 dolayında insanın yaşadığı tahmin edilmektedir.