Bir şarkı dinliyorum ki…

Evvel bir zamanda da dinlemiştim.
Kendime üzülmem için emir verdiğim bir zamanda.
Gözyaşlarımın popolarına,dışarı çıkmaları için,şaplaklar attığım bir zamanda.
Avcumdaki damarların gene bir kalem için kök saldığı, kalemin susuz kaldığı,kalemin ölü olduğu bir zamanda.
Yazı yazamadığım, yazmak için kalemime bu şarkıyı dayattığım,isteksizce peyda olan kelimelerin, melodilerin kılıflarına her birkaç numara küçük gelişleriyle, sonunda melodileri de intihara uğurladığım bir zamanda.
Kendime emirler yağdırdığım bir zamanda, toy bir anımda.
Hüzünlerime emirlerimin işleyeceğini sandığım yıllarda, ilişiği sadece benden ibaret olan olayların hüzün için kafi olduğuna kandığım zamanlarda.
İki kişilik olduğunu farzederek, kurallarını benim koyup mızıkçılığını gene benim yaptığım,tek kişilik oyunların en canalıcı anlarında…
Göya…