baş:
bir kaç gndür site de bir matem…
bir gidiştir önü alınamayan.
gidenle giden…
gidenle gidemeyip, arada kalan…
…larla doldu da taşmak üzere hafif.org
muallak:
bu ıssıziyet; sosyomata itti beni
biraz da kendi bloguma itti…(gerçi bişey yok da.)
sabredemeyen haşiye: blogunun reklamını yapıyo diye düşünen varsa; yapıyom len var mı diyeceğin.
devam:
neyse bu ıssıziyet(böyle kelime var mı ya!?) ile hafiften sıyıranlar diye çeşitli yerlerde düşülmüş notlarla karşılaştırdı beni.
hesabını silenlerin yanında silmeyip de fıştınanların da olduğunu gördüm.(sosyomat işe yaradı.)
durdum ve düşündüm;
gitmek mi zor? kalmak mı?
bu soruya iki türlü de cevap verilebilir.
herkesin düşüncesi farklıdır.
ben hafifi bir inek gibi gördüğümü söylemiştim bir dostuma, yaklaşınca tekme yiyorum lakin buradan kazandıklarım kaybettiklerimi sadeleştiriyor.
buraya gelmeden önce iki satır bile yazamayan biri olarak, hafife muhtacım. isteseniz de şimdi gidemem.(hevesler kursakta)
yane bence:
giden de bir misyona binaen kalan da, kalıp da yazmayan da(bu da’ların hepsi ayrı mıydı?)
gidene üzülmemek elde değil lakin eldekini de bilmeli. bir kaç gündür ziyaretçi sanki azaldı gibi ve gerçekten güzel olduğunu düşündüğüm ama benim kapasitemi aştığını düşündüğüm için yorum ekleme cesareti gösteremediğim yazılar az ahkam alıyor.
yani acaba hafif’in genel reytingi de mi düştü?
eee o zaman eski hafif nasıl gelicek yerine.
allam nasıl başladım ne oldu. ön izleme bile yapmıcam. nasıl çıkarsa çıksın…