bildirgec.org

el mariachi hakkında tüm yazılar

Desperado (1995)

queennothing | 28 November 2009 10:45

Texaslı yönetmen Robert Rodriguez‘in düşük bütçeli filmi “El Mariachi“nin devamı olma niteliğini taşıyan 1995 çıkışlı “Desperado“da 1960 doğumlu İspaanyol aktör Antonio Banderas, Salma Hayek, Jaoquim De Almeida, Cheech Marin, Steve Buscemi ve yönetmen Quentin Tarantino rol alıyor.

El Mariachi, kızarkadaşını öldürenlerin intikamını almak için yola çıktığında önüne gelen herkesi yoketmiş, geriye sadece Bucho kalmıştır. Bucho’nun peşine düşen genç adam, Bucho’yu öldürmenin kolay olmayacağının da bilincindedir.
İçi silah dolu gitar çantasıyla intikam peşine düşen El Mariachi, elinden yaralanır ve kendisini pansuman yapan genç bir kadınla kitapçı dükkanında bulur. Adı Carolina olan genç kadın, kimsenin kitap okumadığı şehirde barınan tek kitapçıdır.
Eşyalarını Carolina’ya bırakan El Mariachi, daha sonra ‘teşekkür etmek için’ geri döneceğini söyleyerek tekrar Bucho’nun peşine düşer.

El Mariachi (1992)

queennothing | 10 August 2009 17:17

1968 doğumlu başarılı yönetmen Robert Rodriguez‘in bir kısa film denemesinden sonra, yazıp, yönettiği ilk yapım olan “El Mariachi“, 1992 yılında vizyona girdi. 7000 dolar gibi düşük bir bütçeyle tamamlanan film, kurgu ve senaryo yönünden pek tatmin edici bulunmasa da, Rodriguez’in sinemaya olan tutkusunun en güzel örneği.
Mariachi, gitarııyla dolaşan yalnız bir gençtir. Girdiği barda çalışan barmene, bahşiş karşılığı müzik yapmayı öneren Mariachi, barın zaten bir ‘orkestrası olduğu’ için reddedilir ve bardan ayrılır. Ayrıldıktan sonra, gitar kılıfıyla bara giden bir başka adam, gitar çantasında sakladığı makinalı silahıyla, barmen harici herkesi öldürür. Mafyabaşı olan patronunu arayan barmen, gangsterlere ‘siyah giyinmiş, gitar kılıfı taşıyan bir adam’ olarak tanımladığı suçlunun, Mariachi ile karıştırılmasına sebep olmuştur. Gittiği otelde çalışan adam tarafından, ‘suçlu’ zannedilip, ihbar edilen Mariachi, peşine düşen gangsterleri atlatarak, bir bara gider.

Amerika’da bağımsız sinemanın kalesi: Sundance

ekimdusu | 21 January 2009 12:11

Sundance'ın akıllara kazınmış portresi
Sundance’ın akıllara kazınmış portresi

Herkes bilir sinema yedinci sanattır. Yani bir yerde sanatların sanatıdır. Onun bu karşıkonulmazlığı ve gücü, farklı açılardan, değişik biçimlerde dile getirilmiştir. Ancak günümüzde sinemada Amerika hakimiyetine kalmış koca bir dünya ve Hollywood hakimiyetine kalmış Amerika söz konusu. Tabii bağımsız sinemacılar hariç.

Bağımsız sinemada, yüksek bütçeli gişe filmleri, yıldızlaştırılmış isimler, stüdyolar yok. Sinemanın bağımsız yüzü daha çok farklılıkları ortaya koyan, kimi zaman yüksek sesle söylenmesi insanı rahatsız edecek cümleleri bağırandır. İşte bu yüzden bağımsız sinemayı en çok Amerika gibi bir ülkede yapmak zordur. Tabii Sundance Film festivali hariç.